Variety traducir turco
31 traducción paralela
Конечно. "Разное" "Искусство" "Досуг"
Elbette.'Variety,'Times'ın'Sanat ve Eğlence yazıları'...
Все говорят : "Это нельзя пропустить!"
Variety Dergisi "Tam 12'den" diyor!
Что пишут в "Верайети", мистер Майер?
Variety'i okumuyor musunuz, Bay Meyer?
Господи, да эта "Вэраети" недалеко ушла от таблоидов.
Tanrım, Lloyd. "Variety" dergisinin "Us Weekly" den iyi olduğunu bilirsin.
Я про эту хрень постоянно в "Variety" ( ВэрАети ) читаю. Да?
Bak, böyle saçmalıkları "Variety" dergisinde sürekli okuyorum, tamam mı?
Это огромная ошибка, я ответила на это объявление в газете "Daily Variety"
Ortada büyük bir hata var, Daily Variety'deki bu ilana başvurdum.
Об этом писали в "Variety". Может, читали?
Variety dergisi yazmıştı, belki görmüşsünüzdür.
По мнению "Dance Variety", это вы открыли историю танца XXI века, и танец без Яна Кеттлера не будет таким, как прежде.
"Dance Variety" sizin 21. yüzyılın dans tarihini değiştirdiğinizi Jan Kettler olmadan hiçbir şeyin aynı olmayacağını söylüyor.
Да. Зато мы на первой странице "Верайети".
Bu bizi Variety'de ilk sayfaya çıkardı gördün mü?
У Вэрайети на всё эксклюзивные права.
Variety'ye özel röportaj veremem.
Приходит читать "Variety" Но не покупает.
Her gün gelip Variety okur. Hiç para vermez.
"Variety" назвала его "Хохма", а они такими словами не разбрасываются.
Variety ona kalburüstü dedi ve bu çok hafife alarak kullandıkları bir laf değildir.
Так называется её новый фильм. Китти Санчес!
Variety'de "bilek" kelimesi "bırakmak" anlamına geliyor Michael.
Подключилась Variety.
Variety geldi.
The British peerage isa fountain of variety.
İngiliz soyluluk ünvanları çeşitlilikle dolar taşar.
"Сохранный" в другом океане, возле Кубы, а Берк Стоджер на передовице "Дейли Вараети". В статье говорится о его возвращении в кино в художественном фильме "Секреты коммунистов".
Korunaklı, okyanusun diğer tarafında, Küba yakınlarındaydı ve Burke Stodger, Daily Variety'nin ön sayfasında "Gizli Komünist" isimli filmiyle sinemalara geri döndüğünü anlatan bir makaledeydi.
Она из Варьети.
Niye ki? Variety için yazıyor.
– "Варьете" в Голливуде.
- Hollywood'dan "Variety" dergisi için.
Один из продавцов с ником "Variety Jones", был на Silk Road с самого начала его пути.
"Variety Jones" adını kullanan bir tedarikçi İpek Yolu'nun ilk günlerinden beri aktifti.
Твоя фотка на обложке Variety! Что, кстати, довольно круто!
Resmin Variety'nin ön sayfasında, ki bu arada çok heyecan verici bir şeydi.
– Придурок из "Variety".
Chip de kim? - Variety'deki yavşak.
Пока вы были с Китом, звонили из Variety?
Ne? Sen Kit'leyken Variety mi aradi?
Каждую осень в ривердэйлской школе проходит концерт.
Her sonbaharda, Riverdale Lisesi bir Variety Show'a ev sahipliği yapıyor.
Мы ведём концерт.
Variety Show'un başını çekiyoruz.
А тебе разве не надо репетировать перед концертом?
Hem sizin Variety Show için pratik yapmanız gerekmiyor mu?
Джози, это просто концерт в актовом зале, а не шоу на Аполло.
Josie, bu sadece salonda bir Variety Show Apollo'daki şov zamanı değil.
Я купил билеты для всех коллег, чтобы мы увидели твое выступление на эстрадном концерте.
Hey, sadece sana haber vermek istedim işte olan tüm çocuklara seni Variety Show'da görmek için bilet aldım.
Он полетит ночным рейсом и пропустит два концерта, чтобы увидеть твое выступление на концерте.
Baban gece iş uçuşunda olacak ve bu Variety Show'daki iki konser gününüzü de kaçıracak.
Если честно, то мне просто хочется увидеть выступление своей дочери вместе с Кошечками на концерте.
Şahsen, kızımın Variety Show'da Pussycats'la performansını göreceğim için çok heyecanlıyım.
Пап, если я опозорюсь на концерте...
Baba, eğer Variety Show'da batırırsam, sen...
Привет, Ривердэйл, и добро пожаловать на 75 ежегодный эстрадный концерт!
Merhaba, Riverdale Lisesi ve 75. yıllık Variety Show'a hoş geldiniz!