Warning traducir turco
11 traducción paralela
I just wish there had been some warning, some sign that she would do such a thing.
Keşke, böyle bir şey yapacağına dair, bir uyarı veya bir işaret falan olsaydı.
I thought this was a warning to prepare us for an attack.
Bunun bizi bir saldırıya karşı hazırlamak için uyarı olduğunu sanıyordum.
Either way, a warning, a test, we need a strong leader right now.
Her iki durumda da, uyarı da olsa test de şu anda güçlü bir lidere ihtiyacımız var.
We're not going home, I'm just warning you.
Eve falan gittiğimiz yok, sizi uyarıyorum.
I'm warning you.
Dikkat edin.
Он хотел сказать, гора Ворнинг.
- Warning Dağı'nı kastediyor. - Mmm.
Он в тропическом лесу возле горы Ворнинг.
Warning Dağı yakınlarındaki bir yağmur ormanında.
It's only that we've forcedthis dinner on Mrs Patmorewithout warning.
Bayan Patmore'a haber vermeden bu yemeği çıkardık başına.
I'm warning you...
Derdini bankaya anlat.
No, I'm warning you.
- Seni uyarıyorum. - Hayır, ben seni uyarıyorum!
You get home, son. You're lucky I'm letting you off with a warning.
Seni bir uyarıyla saldığım için şanslısın.