You better traducir turco
85 traducción paralela
You better think
Bir düşünsen iyi olur
* We're mothers of the galaxy You better scatter when you see
Biz galaksinin anneleriyiz Bizi görünce kaçsanız iyi olur...
* So you better watch your lip
Sözlerine dikkat etsen iyi olur...
Repent all you sinners,'cause your life is at stake, you better pray the Lord, for your soul to take.
Tanrı'ya ruhunuzu alması için dua etseniz iyi olur
Heathens be warned, you better listen to me, or it's fire and brimstone, for eternity.
tövbe edin günahkarlar çünkü hayatınız bir ipliğe bağlı
Well, you better get your second wind, because we still have a lot left in our coffers.
Kendini toparlasan iyi olur çünkü kasamızda kalan bayağı bir şey var.
You better find out from Jean exactly what went on.. before you start pointing fingers.
Birini suçlamadan önce Jean'den tam olarak neler yaşandığını öğrenmelisin.
I've got Roger Daltrey screaming, "You better, you better, you bet" in my ear.
Kulağıma Roger Daltrey "You better, you better, you bet" diye bağırıyor.
- "You better, you better, you bet."
- "You better, you better, you bet."
" When I say I love you, you say you better.
" When I say I love you, you say you better.
You better, you better, you bet. "
You better, you better, you bet. "
"When I say I love you, you say you better." That person's just mean.
"When I say I love you, you say you better." O kişi düpedüz kırıcı.
♪ You better, you better, you bet... ♪
# You better, you better, you bet... #
♪ You better, you better, you bet ♪
# You better, you better, you bet #
♪ When I say I love you, you say you better ♪
# When I say I love you, you say you better #
♪ When I say I need you, you say you better ♪
# When I say I need you, you say you better #
♪ You better bet your life ♪
# You better bet your life #
You better believe we're going to be there when he does.
O an geldiğinde orada olacağımıza inansan iyi edersin.
Tessa : So, it's like they can see you better?
Yani seni daha iyi olarak mı görürler?
- You'd better go. - Right row you've made!
Bir adamı suçluyorsun ve emin değilsin.
You had better
En iyisi
* So you'd better watch out!
Dikkatli olsanız iyi olur!
- I'm really glad you're feeling better.
- İyileştiğine sevindim.
Лондонская grime-сцена лишь один из примеров ] ладно, слушай man, I couldn't give a shit if you're older this young'n's bin colder give it ten years then I'm going to be known as a better than older I swear
Tamam, dinle bakalım Eğer sen yaşlıysan ve bu genç tabanca soğuksa bana ne On yıl sonra bakalım, yaşlıdan daha iyi bir şey olacağım yeminle
L-l-later in the day works better for me, too. Well, thank you very much.
Öğleden sonra benim için de uygun olur.
Would you feel any better knowing that, uh, she's kinda chubby?
Onun, biraz tombul olduğunu bilmek sizi rahatlatır mı?
and I'll knit a sweater while you write a letter unless we got better to do-hoo
Daha iyisini bulana kadar Ben kazağımı örerken Sen de mektubunu yazarsın
Do you have a better idea?
- Daha iyi bir fikrin var mı?
If you're going to be a writer, you have to have a better grasp of subtext.
Bir yazar olacaksan daha iyi bir altmetin hakimiyetin olmalı.
Giving up something real and wholesome, that makes you feel like a better person, 48 часов жаркого секса
Kendini özel ve güzel hissetmeni sağlayan, bütün özelliklerini 48 saatlik, anlamsız seks için feda etmek...
Looking good, girls.
d Gonna tear it up like we got one night d d'Cause tomorrow morning, we'll be leaving d d So right now you better jump right in d d Tomorrow morning... d Güzel görünüyorsunuz kızlar.
я прекрасно помню, что оставил тебя но для нас пробил час
# And I know so much better than to leave you alone # # I guess you and me were just passing the time #
You want some Jenkem? It'll make you all better.
Daha iyi hissedersin.
And Clyde, you give better hugs than anyone out on that field!
Ve Clyde, sen, o sahadaki herkesten daha iyi sarılıyorsun!
Butters, you understand this game better than anybody.
Butters, bu oyunu herkesten daha iyi anlıyorsun.
Эмбер, я всё же думаю, что нам не стоит торопиться.
# I should have built better walls # # or slept in my clothes # so if I see you again Amber, hala ağırdan almamız gerektiğini düşünüyorum.
Да, хех ну, вы знаете плюс колонки you know new Orleans better than anyone in the world, which is really nice потому что нам нужна твоя помощь, чтобы найти кое-кого.
Evet. Bilirsin işte, ek sütunda New Orleans'ı dünyadaki herkesten daha iyi biliyorsun ki bu gerçekten çok hoş çünkü birini bulmak için yardımına ihtiyacımız var.
You had better not say anything about my family right now. I mean it.
Şu anda benim ailemi de araya karıştırmasan iyi edersin.
Better you girls know now though, now you're older.
Yine de şimdi öğrenmeniz iyi oldu, biraz daha olgunlaştınız.
"You'd be better off if you quit sulking about this ancient history."
Mazide kalmış şeyleri kafaya takıp surat asmasan çok daha iyi edersin.
You'd better understand this, you smug little ingrate.
Anlamalısın bunu, kendini beğenmiş küçük nankör seni.
'Cause I'm better than that and so are you.
Asla. Bundan daha iyiyim çünkü. Aynı şekilde sen de öylesin.
So now you get me, who can communicate better with street rats like you.
O yüzden, senin gibi sokak farelerinin dilinden daha iyi anlayan benimle muhattap olacaksın.
Then I could ask you something, and we could get to know each other better.
Ondan sonra sana bir şey sorabilirim böylece bir birimizi daha iyi tanıyabiliriz.
Will that make it better for him or just you?
Bu senin için mi iyi olacak yoksa onun mu?
It would be better for Adrian if he knew you wanted us to have him.
Ona sahip olmak istediğimizi bilmek Adrian için daha iyi olacaktır.
They're living better than you.
Sizden daha iyi yaşıyorlar. Nerede o Frank?
I already feel much better, thank you.
Şimdiden daha iyi hissediyorum. İlgine teşekkür ederim.
It's a lot of work.You'd better take James with you.
- Çok iş çıkacak. - James'i de yanınıza alsanız iyi olur.
You'd better get started.
- Hadi. Yola çıkın artık.
Sometimes, it's better to, you know, take a risk than to go down the wrong path - that's all.
Bazen yanlış yola girmektense risk almak daha iyidir. Bu kadar.