English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ А ] / Айда

Айда traducir turco

17,222 traducción paralela
то айда со мной за покупками.
Bu gece ne yapıyorsun? Özel bir işin yoksa benimle alışverişe gel.
Они перевозили дурь, а осведомитель МакБрайда?
Uyuşturucu satıyorlar, ya McBride'ın muhbiri, hadi ama.
А если бы у МакБрайда были доказательства того, что мы разрабатывали кассетную бомбу, ты бы тоже молчала?
Peki ya McBride'de misket bombası üzerinde çalıştığımızı ispat edebilecek herhangi bir delil olduğunu bilsen yine de susar mıydın?
Я Айда Эндайя из Сенегала.
Ben Senegal'den Aida N'Diaye.
Давай... да, а как?
Evet, tabii ki.
Да давно. А на какой фильм?
Evet, gitmedik epeydir.
Да, я просто провожу маму в дом, а затем сразу вынесу её, хорошо?
Annemi eve geçireceğim ve sonra hemen geleceğim olur mu?
Дайте нам с ним поговорить, а потом делайте что хотите.
İzin verin konuşalım. Sonra ne isterseniz yapın.
А потом — да.
- Sonradan dank etti.
Comment : 0,0 : 02 : 15.95,0 : 02 : 17.85, Gold Jive-Silver Ocean, 0,0,0, gradient @ 739 0, { \ alphaHFF \ t ( 0,160, \ alphaH00 ) \ t ( 1450,1610, \ alphaHFF ) } 1 { \ alphaHFF \ t ( 17,177, \ alphaH00 ) \ t ( 1467,1627, \ alphaHFF ) }, { \ alphaHFF \ t ( 34,194, \ alphaH00 ) \ t ( 1484,1644, \ alphaHFF ) } 2 { \ alphaHFF \ t ( 51,211, \ alphaH00 ) \ t ( 1501,1661, \ alphaHFF ) }, { \ alphaHFF \ t ( 68,228, \ alphaH00 ) \ t ( 1518,1678, \ alphaHFF ) } 3 { \ alphaHFF \ t ( 85,245, \ alphaH00 ) \ t ( 1535,1695, \ alphaHFF ) } — { \ alphaHFF \ t ( 102,262, \ alphaH00 ) \ t ( 1552,1712, \ alphaHFF ) } н { \ alphaHFF \ t ( 119,279, \ alphaH00 ) \ t ( 1569,1729, \ alphaHFF ) } а { \ alphaHFF \ t ( 136,296, \ alphaH00 ) \ t ( 1586,1746, \ alphaHFF ) } ч { \ alphaHFF \ t ( 153,313, \ alphaH00 ) \ t ( 1603,1763, \ alphaHFF ) } н { \ alphaHFF \ t ( 170,330, \ alphaH00 ) \ t ( 1620,1780, \ alphaHFF ) } ё { \ alphaHFF \ t ( 187,347, \ alphaH00 ) \ t ( 1637,1797, \ alphaHFF ) } т { \ alphaHFF \ t ( 204,364, \ alphaH00 ) \ t ( 1654,1814, \ alphaHFF ) } с { \ alphaHFF \ t ( 221,381, \ alphaH00 ) \ t ( 1671,1831, \ alphaHFF ) } я { \ alphaHFF \ t ( 238,398, \ alphaH00 ) \ t ( 1688,1848, \ alphaHFF ) } ш { \ alphaHFF \ t ( 255,415, \ alphaH00 ) \ t ( 1705,1865, \ alphaHFF ) } о { \ alphaHFF \ t ( 272,432, \ alphaH00 ) \ t ( 1722,1882, \ alphaHFF ) } у { \ alphaHFF \ t ( 290,450, \ alphaH00 ) \ t ( 1740,1900, \ alphaHFF ) }, Comment : 0,0 : 02 : 17.85,0 : 02 : 19.85, Gold Jive-Silver Ocean, 0,0,0, gradient @ 2cc 0, { \ alphaHFF \ t ( 0,160, \ alphaH00 ) \ t ( 1550,1710, \ alphaHFF ) } п { \ alphaHFF \ t ( 13,173, \ alphaH00 ) \ t ( 1563,1723, \ alphaHFF ) } о { \ alphaHFF \ t ( 26,186, \ alphaH00 ) \ t ( 1576,1736, \ alphaHFF ) } р { \ alphaHFF \ t ( 39,199, \ alphaH00 ) \ t ( 1589,1749, \ alphaHFF ) } а { \ alphaHFF \ t ( 52,212, \ alphaH00 ) \ t ( 1602,1762, \ alphaHFF ) } з { \ alphaHFF \ t ( 65,225, \ alphaH00 ) \ t ( 1615,1775, \ alphaHFF ) } и { \ alphaHFF \ t ( 79,239, \ alphaH00 ) \ t ( 1629,1789, \ alphaHFF ) } т { \ alphaHFF \ t ( 92,252, \ alphaH00 ) \ t ( 1642,1802, \ alphaHFF ) } о { \ alphaHFF \ t ( 105,265, \ alphaH00 ) \ t ( 1655,1815, \ alphaHFF ) } н { \ alphaHFF \ t ( 118,278, \ alphaH00 ) \ t ( 1668,1828, \ alphaHFF ) } о { \ alphaHFF \ t ( 131,291, \ alphaH00 ) \ t ( 1681,1841, \ alphaHFF ) } в { \ alphaHFF \ t ( 145,305, \ alphaH00 ) \ t ( 1695,1855, \ alphaHFF ) } с { \ alphaHFF \ t ( 158,318, \ alphaH00 ) \ t ( 1708,1868, \ alphaHFF ) } е { \ alphaHFF \ t ( 171,331, \ alphaH00 ) \ t ( 1721,1881, \ alphaHFF ) } х { \ alphaHFF \ t ( 184,344, \ alphaH00 ) \ t ( 1734,1894, \ alphaHFF ) } к { \ alphaHFF \ t ( 197,357, \ alphaH00 ) \ t ( 1747,1907, \ alphaHFF ) } р { \ alphaHFF \ t ( 210,370, \ alphaH00 ) \ t ( 1760,1920, \ alphaHFF ) } а { \ alphaHFF \ t ( 224,384, \ alphaH00 ) \ t ( 1774,1934, \ alphaHFF ) } с { \ alphaHFF \ t ( 237,397, \ alphaH00 ) \ t ( 1787,1947, \ alphaHFF ) } о { \ alphaHFF \ t ( 250,410, \ alphaH00 ) \ t ( 1800,1960, \ alphaHFF ) } т { \ alphaHFF \ t ( 263,423, \ alphaH00 ) \ t ( 1813,1973, \ alphaHFF ) } о { \ alphaHFF \ t ( 276,436, \ alphaH00 ) \ t ( 1826,1986, \ alphaHFF ) } й { \ alphaHFF \ t ( 290,450, \ alphaH00 ) \ t ( 1840,2000, \ alphaHFF ) }. Да начнётся шоу!
Gösteri zamanı!
Да. а под городом огромных размеров тюрьму.
Evet. Tesoro, kendini dünyaya bir kral olarak göstermek için üzerimizdeki şehrin altınlarının birazını Altın Hapishaneyi yapmakta kullandı. Ne kadar ironik.
Да, а в моем списке этого нет.
Listemde de yok.
Ох, а тебя всегда все не устраивает, да?
Senin için hiçbir şey yetmiyor değil mi?
А, да, зимы, мой лорд :
Lordum, kışlar çok sert.
А, да.
Evet.
А тебе сегодня подфартило, да?
Güzel, şanslı günündesin değil mi?
- Да. А что?
- Evet ne oldu?
- Да! Не мог подождать 30 секунд, чтобы вернуться из мертвых, а?
Ölümden dönmek için 30 saniye daha bekleyemedin mi?
А если сложить их вместе, лозы бы соединились, да?
Hatta, onları hizaya getirmiş olsan sarmaşıklar birbiriyle bağlanır, değil mi?
Да, но это утверждаю не я, а Верховный суд.
Evet ama bunu ben söylemiyorum. Anayasa Mahkemesi söylüyor.
- Да не я. А вы двое. - Что?
Kendimden değil, sizden utanıyorum.
А твоя сестра Грейс, да?
- Kardeşin de Grace, değil mi?
Ты - одна из лучших лгуний, которых я встречал, а это что-то да значит.
Tanıdığım en iyi yalancılardan birisin. Çok iddialısın.
Да, а также чтобы идентифицировать некоторые пластиковые фрагменты.
Ayrıca bazı plastik maddeleri tespit etmen için.
А. Да.
Haklısınız.
Да разок всего было, я сплю с директорами, а не бандюками.
Bir kereye mahsustu. Ben CEO'larla çıkarım, haydutlarla değil.
А, да, про это.
Evet, o konu.
Да, а потом он сказал, что лучше бы я дала ему умереть.
Evet ama sonra keşke ölmeme izin verseydin demişti.
А тебе всё мало, да?
Sen işe devam ettin, değil mi?
Да, крысы в отличной форме, крючки выглядят острыми, а нитки – свежими.
Evet, fareler iyi görünüyor. Anevrizma etkisi ortalığı yakıyor, dikişler taze...
( отчетливо ) во-да. а?
Su.
А, да мне не в тягость.
Benim için bir zevk.
Да, а ещё она за квартиру платит
- Evin kredisini de o ödüyor ama.
Дай ему секунду, а потом подойди и... спроси, как он себя чувствует
Ona biraz süre ver, sonra yanına git ve nasıl olduğunu sor.
Да, а почему нет, Сайкс?
Evet, neden olmasın Sykes?
Твоя... Дай мне 15 минут, и я вернусь и скажу тебе, чья комната и почему по моему мнению, а потом ты скажешь мне своё мнение, и мы обсудим.
Sen bana 15 dakika ver, sonra sana hangi odayı seçtiğimi ve düşüncelerimi söylerim sonra sen bana düşüncelerini söylersin ve tartışabiliriz.
Да, но телефон Леви пинговался в районах первого и второго преступлений, а телефон Гиза - в районе первого и третьего.
Evet ama Levi'nin telefonu ilk iki olay yerinde sinyal vermiş, Giza'nınki ise ilkinde ve üçüncüde.
А, это агент Морган, да?
Ajan Morgan değil mi?
Да, думаю есть. А что?
Evet sanırım var, neden?
Да, а это значит, что контракт прекратил свое действие.
Evet, bu da sözleşmenin süresinin bittiğini gösterir.
А значит, да ну его на хрен.
Ergo, siktir et.
А моя да.
- Ben güvenmiyorum.
Я думал, ты забыла зарядку. А, да.
- Şarj aletini unuttum demiştin.
А ты не сдаешься, да?
Hiç pes etmiyorsun, değil mi?
А вы радио починили, да?
Telsizi çalıştırdınız demek?
- Да он всегда меня учит, типа как надо себя вести, как быть настоящим мужчиной, а сам просто врун.
Bana sürekli kural koymaya çalışıyor, nasıl davranacağımla, erkeklerin ne yaptığıyla ilgili ama kendisi tam bir yalancı.
Боже мой, да он кроликов держал, а теперь вы приходите и заявляете, что убили его за контрабанду наркотиков.
Tanrı aşkına tavşan besliyordu... ve siz tutmuş onu uyuşturucu kaçakcısı olduğu için... öldürdüğünüzü iddia ediyorsunuz.
А, ну да, ты следишь.
Evet... tabii ki sen sayıyorsun.
А я — да.
Ben yaparım.
Да, а мы проедем по каждой, пока не найдём их.
Evet, o halde onları bulana kadar hepsine bakalım.
Да, а я не жил в кампусе.
Ben kampüste kalmadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]