Аспирант traducir turco
43 traducción paralela
Я был специалистом, вы знаете,... аспирант в Европе, интерн, а затем практика.
Ben uzman bir hekimdim, bilirsin, İhtisas eğitimimi Avrupa'da aldım, intörn hekimliğimi ve sonra pratisyenliğimi de.
Аспирант отделения скорой помощи Моэсгор прибыл на службу.
Doktor Moesgaard Acil'deki görevine başlamaya hazır!
Знаешь, нет ничего опаснее, чем аспирант психологии.
Biliyor musun, psikoloji öğrencisinden daha tehlikeli bir şey yoktur.
Фактически я аспирант.
Benim gerçek kişiliğim erken mezun öğrenci.
Аспирант?
Erken mzun mu?
- Аспирант Блекэддера.
Blackadder'ın araştırma asistanı.
- Он болен. Я его замещаю, аспирант Паулевич.
- O hasta, Onun yerine bakıyorum.
Патрик Уоттс, Эштон-андер-лайн, аспирант в области машиностроения.
Patrick Watts, Ashton-under-Lyne'dan. Makine mühendisliği doktorası yapıyorum.
Я вижу, что в данный момент вы аспирант.
Şu anda doktora yapan bir öğrenci olduğunuzu görüyorum. - Doğru.
Я аспирант.
Ben mezun öğrenciyim.
Это Сет. Студент-аспирант.
Şu master öğrencisi.
Насчет этого... Он впитывает новую информацию, как аспирант технического университета... думаю, ему нужно, чтобы кто-то просто был рядом, как семья.
Bununla ilgili MIT mezunu arkadaşla birilikte aklımıza bir şey geldi.
Он аспирант-психолог.
Psikoloji mezunuymuş.
Она аспирант университета Джона Гамильтона.
John Hamilton Üniversitesi'nde master öğrencisi.
Она получила степень бакалавра в Принстонском университете, в настоящее время она - аспирант изучает дипломатию в Джоне Гамильтоне.
Princeton Üniversitesi'nde lisans öğrenimi tamamladı. John Hamilton'da siyasi bilimler üzerine master yapıyor.
Судя по досье, он аспирант в университете Хадсона. Он изучает, как строить здания, которые он потом взорвёт. Супер.
Dosyasına göre Hudson Üniversitesi'nde lisansüstü öğrencisiymiş.
Последний юный аспирант, чью работу я прокомментировал, в итоге загремел в больницу.
En sonuncu genç adaya notlarımı hastanede yatarken verdim.
Помимо того, что я доктор медицины, я аспирант по клинической психологии.
Doktorluğumun yanı sıra Klinik Psikoloji alanında doktora yaptım.
Ходят слухи, что это аспирант, но имени этого чувака я не знаю.
Ama adını bilmiyorum.
Кахилл сказал, что это был аспирант, так что я проявил немного инициативы.
Cahill mezun olmuş bir öğrenci olduğunu söyledi. Ben de araştırmaya başladım.
Этот парень - аспирант по английской литературе.
İngiliz Edebiyatı bölümünde okuyan bir doktora öğrencisi.
Аспирант Эймса. Шейн Мэтерс.
Ames'in lisansüstü öğrencisi Shane Mathers.
Да, а сейчас он аспирант какой-то муз.школы.
Evet, bir tür mezun olmuş müzik öğrencisi gibi bir şey.
Аспирант забыл снять его пирсинг.
Öğrencilerden biri, piercing'ini çıkarmayı unutmuş.
Аспирант факультета криминологии.
Kriminoloji mezunu öğrenci.
Я все еще аспирант.
Ben hâlâ uzman asistanım.
Аспирант. Он был в том же университете, что и девушка, которая была недавно убита.
Doktora öğrencisi, bilmiyorum haberdar mısınız ama son zamanlarda öldürülen bir kız var.
Эй, эй, эй! Отвали, приятель! Это очень озлобленный аспирант.
Sinirli bir yüksek lisans öğrencisi.
И как аспирант это была моя обязанность сортировать и каталогизировать позвонки.
Bir doktora öğrencisi olarak,..... omurları sıralayıp kataloglamak benim görevimdi.
Жертву зовут Сэм Картер, и он аспирант в...
Kurbanın adı Sam Carter ve mezun olduğu yer...
Аспирант, да.
- Asistan, evet.
Тело обнаружил смотритель музея, Терренс Блэк, аспирант колледжа Уолси, устроившийся сюда на лето.
Cesedi müze görevlisi Wolsey kolejinde yüksek lisans yapıp yazları burada çalışan Terence Black tarafından bulundu.
Вы ведь аспирант, да?
Yüksek lisans öğrencisisiniz değil mi?
25-летний аспирант Рассел Холмс.
25 yaşında mezun öğrenci Russell Holmes.
Лоре 19, не замужем, она аспирант...
Laura 19 yaşında, bekar ve lisans öğrencisi.
Я штатный врач, а она аспирант.
Ben uzman doktorum. O ise ihtisasını yapıyor.
Винсент Рэттрей, аспирант-исследователь.
Vincent Rattrey, doktora sonrası araştırmacı.
Он аспирант в Йеле, приехал изучать экономику.
Yale Üniversitesi mezunu, buraya ekonomi tezi için gelen bir öğrenci.
Нет, аспирант закрывает все в 9 вечера.
Hayır, ama burası mezun bir öğrencimiz... tarafından akşam 9'da kilitlenir.
Он аспирант с большими денежными проблемами.
Reynolds borç batağında ve sadece birkaç değerli eşyası bulunan bir üniversite mezunu.
Тот аспирант или кто он там?
TA ya da adı her neyse işte.
- Ассистент / преподаватель / аспирант.
- Asistan, doktora öğrencisi.
Он аспирант.
İşsizlik parası alıyor.