English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ В ] / В тупике

В тупике traducir turco

275 traducción paralela
Так, Ной, я в тупике.
Noah, diyecek lafım yok.
Вся лаборатория, весь научный отдел - в тупике.
Laboratuar, bilim departmanları, hepimiz aciz kaldık.
- Нам нельзя оказаться в тупике.
- Çıkmaza giremeyiz.
- Он в тупике и он знает это.
- Köşeye sıkıştığını anladı.
Но если мы не можем договориться, мы в тупике.
Ama bir anlaşmaya varamazsak, içinden çıkılmaz bir duruma gireriz.
Нам нужна имплозия, а мне только что заявили, что мы в тупике с этим.
Ama Neddermeyer, basınç fikrinin ve kendisinin çıkmaza girdiğini söylüyor.
Так странно, что моя лучшая статья должна быть написана в тупике.
Böyle bir haberin çıkmaz sokaktan çıkması çok ilginç.
Мы в тупике.
Bizi şaşkına çevirdin.
Месье Кленси, сознаюсь, я в тупике.
Monsieur Clancy, itiraf edeyim, ne yapacağını bilmez bir haldeyim.
Они в тупике.
Afallayıp kalmışlar.
- Тогда мы в тупике.
- O halde anlaşamayacağız.
Иногда, когда я в тупике, я играю в дом-джот.
Takılıp kaldığımda bazen dom-jot oynuyorum.
Ну, если ты в тупике, как насчёт того, чтобы расчистить путь к спальне?
Hazır yazmıyorken koridordaki şeyleri kaldırıp yolu açmaya ne dersin?
Мы в тупике. Мы не знаем, что делать в этой ситуации.
Ortalıkta dolaşıp duruyoruz ve ne yapmamız gerektiğini gerçekten bilmiyoruz.
Он в тупике.
- Afalladı.
я был в тупике.
Afallamıştım.
Дамы и господа, я практикую в медицине уже 23 года... но сейчас я в тупике.
Bayanlar ve baylar, 23 yıldır doktorluk yapıyorum ve tıkandım.
А я, знаете ли, в тупике.
Köşeye sıkıştım.
Я в тупике!
Bu hiçbir yere gitmiyor!
Так, я в тупике.
- Şimdi burada kaldım.
- Мы в тупике.
- Çıkmazdayız.
Когда ты слаб и в тупике... нужно молчать и дать другому говорить за тебя.
Kafan karıştığında ve kendini zayıf hissettiğinde... sessizliğini korumalı, konuşmayı diğerinin yapmasına izin vermelisin.
Кто-то или что-то имеет такую силу, чтобы сделать так, что они исчезли в течении дня. - Мы в тупике.
Birisinin yada bir şeyin, onları bir günde yok etme gücü var.
Полиция в тупике.
Polis birşey bulamamış.
Ей грустно, и я в тупике.
Onun morali bozuk, ben tıkandım.
ДКН не сможет копироваться и вирус окажется в тупике.
DNA kendini yenileyemez, ve virüs sonunda onu öldürür.
По твоей вине мы оказались в тупике.
Sayende başka çaremiz kalmadı.
Кажется, мы в тупике.
- Sanırım çıkmaza girdik.
Мне не кажется, что мы в тупике.
Bence girmedik.
Он был не в тупике, просто он не в курсе происходящего.
Saçmalamadı. Adamın elini kolunu bağladın.
Ќа дне, в тупике, в полной жопе люди, без надежды и причин чтобы жить. " мы получим от них своЄ, народ.
Dibe vurmuş, çıkmaz sokakta, komple siki tutmuş umutsuz, yaşamak için hiçbir sebebi olmayan insanlar.
Если ему нужна консультация, значит, он в тупике.
Eğer bunu başkasına danışmak istiyorsa, bu çuvalladı demektir.
Что ж, в таком случае, мы в тупике.
Galiba işler arapsaçına döndü.
Я скажу, что мы в тупике, и я скажу... что мы сейчас пойдем и скажем, что не пришли к единому мнению.
Diyorum ki kilitlendik, tıkandık Geri gidip onlara oybirliği sağlanmasını engelleyen bir jürinin olduğunu anlatalım.
Я в тупике. О чем вы говорите?
Aptallaştım.Ne diyorsun sen?
сейчас я в тупике, хорошо?
İşte, şimdi yanındayım. Oldu mu?
Я в тупике ты знаешь как я устала?
Yanındayım. Ne kadar yorulduğumu biliyor musun?
Просто я словно в тупике.
Sanki bir çıkmazdayım.
В тупике?
Çıkmaz mı?
именно поэтому я в тупике. и все воспоминания об этом сотрутся.
Evet, bu yüzden afalladım. Eğer kontrol edilenleri yakalasam bile, onların güçleri başka birine geçecek ve hiçbir hatırası kalmayacak.
Для дома стоящего в тупике тут активное движение.
Diyorum ki çıkmaz sokaktaki bir eve göre buranın trafiği oldukça fazla.
его жизнь будет в тупике, когда он осознает, что его папа мертв и что он обманывал себя, женясь на том, кого не любит и у него не будет места, куда он сможет придти Этого ты хотела?
Hayatı darmadağın olacak, sonunda babasının öldüğünü farkedecek ve gerçekten sevmediği biriyle evlenerek yaptıgı aptallığı anlayacak, ve gidecek hiçbir yeri olmayacak İstediğin bu mu?
Ага, и теперь он вне досягаемости, похоже мы в тупике.
Evet, artık hizmet dışı da olduğuna göre, sanırım çıkmaz sokağa denk geldik.
Питерс, я в полном тупике.
Peters, şaşırmış durumdayım.
Я в тупике.
Çıkmazdayım.
Мы оказались в тупике.
Köşece sıkışmış durumdayız.
Я в тупике. Этого парня не переубедить.
Bu adam mantık falan dinlemiyor.
Он был в тупике.
Doktoru gördün, saçmaladı.
Джереми в тупике.
Jeremy zor durumda.
И в этой травматической точке нас снова выбрасывает в реальность, когда герой оказывается в том же тупике.
Yani insanlar bu çiçeklerin ne denli korkunç olduğunun farkındalar mı? Aslında bütün böceklere'gel ve beni becer'türünden açık bir davet olduğunu söylemek istiyorum.
Ты думал, что этот парень был в эмоциональном тупике, и что сэндвич... был просто маской для того, чтобы спрятать свои истинные чувства по отношению к своему сыну.
Adamın duygusal anlamda kafasının karışık olduğunu ve sandviçin sadece oğluna karşı olan duygularını gizlemek için bir maske olduğunu sandın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]