English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Г ] / Грани

Грани traducir turco

1,290 traducción paralela
Твоя опухоль позвоночника находится на грани операбельности, и та скорость, с которой она растет, сделает ее неоперабельной уже через неделю.
Belkemiğindeki tümör ameliyatla alınmanın sınırında. Bu büyüme hızına göre bir hafta sonra ameliyat safhasını geçecek.
Мы на грани прорыва в медицине, который сможет спасти много жизней.
Sayısız hayatı kurtaracak tıbbi bir buluşun sınırındayız.
Ну, чтобы вы оба с чем-либо согласилиь, я, черт возьми, должен быть на грани самоубийства.
İkinizin de hemfikir olduğu bir şey varsa, ben de intiharın eşiğinde olmalıyım.
Мы были на грани провала.
Ayvayı yemiştik. Tracy!
Нами? Мы оба были на грани совершения громадной ошибки, ну перевозбудились как обычно...
İkimiz de dev bir yükümlülüğe girmenin eşiğindeyiz ve her zaman olduğu gibi tırsıyoruz.
Посмотри, Хуч уже на грани серьезного нервного срыва.
Şuna bak. Hooch'un psikopata bağlamasına ramak kaldı.
Наш род на грани вымирания.
Nesilimiz tükeniyor.
Ты выжил будучи на грани смерти под угрозами пыток и задержал одного из самых опасных убийц в мире.
Sen bir işkencenin ortasından, ölüme yakın bir deneyimden sağ çıktın. Ve en tehlikeli katillerden birinin yakalanmasını sağladın.
И ты еще удивляешься, почему ты на последнем месте в соревновании продаж и на грани увольнения?
Bir de neden yarışta sonuncuyum ve kovulmak üzereyim diye yakınıp duruyorsun?
Ок. Мой малыш на грани расставания с этой чикой.
- Adamımız hatunu postalamak üzere.
И когда ты уже на грани отчаяния, истощенный борьбой, существо вдруг начинает отползать и отпускает тебя.
Zamanla güçten dermandan kesilince o vakit bu canlı harekete çekip sizi parçalamaya başlıyor.
Просто на грани.
Sınırda düşük.
Что ж, мы были на грани.
- Tamam. Bu olay kapanmıştır.
Да уж, на грани.
- Evet, kapandı.
На данный момент, мировая финансовая система на грани краха из-за своего несовершенства.
Şu an itibariyle dünya finansal sistemi, kendi eksiklikleri nedeniyle yıkımın eşiğindedir.
ќни напр € гали свои глаза на грани близорукости но не видели ни одной альфа частицы отраженной от золота.
Gözlerini miyop olacak kadar zorladılar ama altından geri sıçrayan tek bir alfa parçacığı görmediler.
ќни считали Ѕора и его научных последователей с сумасшедшими квантовыми переходами на грани поражени €.
Bohr'u ve onun çılgın kuantum atlamalı yeni atom bilimini ipe götürdüklerini düşündüler.
Вся операция на грани провала. Вы что, илиот?
Bütün araştırmayı riske atıyorsun!
Человечество - на грани вымирания.
İnsanlık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Я сейчас на грани того, чтобы попросить тебя быть со мной.
- Evet, gerçekten. Senden gerçekten ama gerçekten benimle olmanı istemiştim.
Я на грани самоубийства.
İntihar edebilirim.
Самый последний карликовый носорог на грани вымирания? Пока он не получит номер моей кредитки?
Beyaz gergedanlardan bir tane mi kalmış kredi kartı numaramı vermezsem soyu tükenecek mi?
Он был на грани обморока... а так же после инцидента с туалетом и вообще... доктор подумал что пара проверок не помешали бы.
Biraz bitkin hissediyordu ve şu tuvalet olayından dolayı doktor birkaç test yapmak gerektiğini düşündü.
Я хочу, чтобы она была холодная как лёд, а вы на грани слёз.
Ben onun buz kadar soğuk olmasını istiyorum, ama sen ağlamanın eşiğindesin.
Я чувствую себя таким грязным, отвратительным. Ненавижу себя, нападаю на всех, я хожу по грани.
Kendimi çok pis ve korkunç hissediyorum ve yaklaştığım herkese saldırmaktan nefret ediyorum.
В Рио мир держится на тонкой грани равновесия между пушками бандитов и продажностью копов.
Rio'da denge, polisin rüşvetçiliği ile uyuşturucu liderlerinin kurşunları arasında pamuk ipliğine bağlıdır.
Я уже на грани.
Burada tehlikede olan benim.
Ее карьера не была на грани, когда она лгала мне.
Bana yalan söylediğinde, kariyeri için endişelenmiyordu.
- Он на грани. Он может сделать что-то глупое.
Aptalca bir şey yapabilir.
Словно бутоны на грани цветения...
.. çiçek açmaya kararlı bir tomurcuk gibi..
Её печень уже или отказала, или на грани.
Karaciğeri yetmezliğe girmek üzere.
Какое-то время ты был на грани.
Bir süreliğine durumun belirsizdi.
Он, черт возьми, на грани, они подумают, что уже побеждают нас.
O çok ümitsiz durumda Kazandıklarını düşünecekler.
Знаете когда мужчина моей мечты рисует он не выходит за грани очень редко.
Ama sana şunu söyleyeyim. Big boyama yaparsa nadiren sınırların içinde kalır.
Ты проводишь каждый день с людьми на грани смерти.
Bütün gününüzü büyük krizler geçiren insanların etrafında geçirirsiniz.
Люди по всему миру уже на грани истерики.
Dünyadaki insanlar şimdiden deli gibi ağlıyorlar.
Я был на грани того чтоб позвонить в полицию.
- Neredeyse polisi arayacaktım. - Niye aramadın peki?
Не понимаю. Укусил мою дорогую невесту. Это уже на грани.
Sevgili nişanlımdan nasıl bir ısırık alırsın, anlayamıyorum.
Х.О.Х.О., Сплетница. Женщина на грани
Modern çağımızda birilerini arayıp onlara ulaşamadığınızda mesajı alacaklarından oldukça emin olabilirsiniz.
Очень маленький шанс, что мы выберемся из этого дерьма, но я уже почти на грани.
İkimizin birden kurtulma ihtimali çok düşük ama... Ki ben neredeyse durumu hallettim, hallettim.
Это так просто, что жизнь должна быть прожита на грани.
Hayat yaşamın kıyısında yaşanmalıydı.
Это было на грани!
benzersizdi...
Балки и арки, что поддерживают крыши этих туннелей, на грани обрушения.
Tünellerdeki çatıları tutan kiriş ve kemerler yıkılmanın eşiğindedirler.
Сиэтла и Парижа, наши железные и стальные символы на грани разрушения.
Seattle'dan Paris'e kadar,... demir ve çelikten yapılmış sembollerimiz yıkılmanın eşiğine gelmiştir.
Он был перестроен на грани веков и стал стальным.
Yüzyılın başında yeniden çelikten inşa edilmiştir.
Раздвигая границы, Исследуя грани науки, Делая то, что другие боялись делать.
Sınırların ötesine geçmek, diğer insanların araştırmaya korktuğu bilimsel şeyleri araştırmak.
Ты знаешь, мы заметили что ты был на грани...
Son zamanlarda sorunların olduğunu fark ettik.
Не знаю, где вы берете информацию, но вы переступили все грани.
Bu bilgileri nereden aldığınızı bilmiyorum ama doğru yolda değilsiniz.
ну не все... нет четкой грани между гением и психом.
Hepsi değil yani... Dahilik ve delilik arasında ince bir çizgi vardır.
Это было на грани величия.
Nerdeyse muhteşemdi.
Были на грани.
Ucuz atlattık ama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]