Египетско traducir turco
61 traducción paralela
До сих пор не могу смириться с тем, что 24 часа назад я был в египетской гробнице.
Ama hala kendime gelemedim. Daha 24 saat önce bir Mısır mezarındaydım.
Нефертити была египетской царицей.
Nefertiti bir Mısır kraliçesiymiş.
А Я в сию самую ночь пройду по земле Египетской и поражу всякого первенца в земле Египетской.
"Bu gece... " Mısır topraklarını dolaşacağım... ".. ve ilk doğan erkek çocuklarınızı cezalandıracağım.
Иероглифы приписывают сосуд... Изиде, египетской матери-богине.
Kübü tanımlayan hiyeroglifler Isis'e ait olduğunu gösteriyor, Mısır ana tanrıçası.
и я выбрала историю развития египетской политики как мой Международный политический проект
Ayrıca uluslararası tarih projesi olarak Mısır siyasetini seçtim. - Çok çalışmışsın.
Мм, мне нравится египетско-ассирийский стиль.
Bu Mısırlı ve Sümerli atmosferini sevdim.
Могутли истоки Нила, могучей египетской реки, находиться здесь, высоко в горах на краю земли?
Ama Mısır'daki kutsal Nil'in kaynağı dış dünyanın bu uzak... dağlarından doğuyor olabilir mi?
- Происхождение из среды египетской буржуазии, беспечное детство, Иезуитское образование, потом знакомство со страданиями египетского народа, и потом... тот же протест против раввинов, короля, родителей... всех.
- Her ikisi de burjuva olarak dünyaya geldiler beyhude bir gençlik sürdüler, Cizvitlerle okudular Mısır halkının çilesini gördüler ve sonra hahamlara, krallara, ebeveynlere, herkese aynı öfkeyi duydular.
Феникс - это птица пустыни в египетской мифологии.
Misir mitolojisinde bir çöl kusuydu.
Я предполагаю, что они были найдены здесь на Земле, возможно в египетской могиле или склепе.
Sanırım Dünya'da bulunmuşlar, muhtemelen bir Mısır mezarında.
Эти обнаженные породы находятся в египетской Белой Пустыне.
Bu kayalar Mısır'ın Beyaz Çölü'nde bulunuyor.
Римский консул - и с египетской женой!
Mısırlı karısı olan Romalı bir konsül.
Паскаль - наш друг, египетско-армянский критик сказал что перед показом нашего фильма критики ездили кушать рыбный суп на соседний остров
Ne anlamda? Dostumuz, Mısırlı Ermeni eleştirmen Pascal dedi ki bizim film gösterilmeden önce eleştirmenler yandaki adada balık çorbası içmeye gitmişler.
Записано в 1280 до нашей эры, в египетской Книге мертвых, описание бога Гора...
İsadan önce 1280, Mısır ölüler kitabı, Horus adında bir tanrı tanımlar.
Я к тому, что думал о другом, например, о заключении в египетской тюрьме.
Yani demek istediğim... Aklım şu anda başka şeylerde. Mısır hapishanesine düşmek gibi.
Он смог связаться со мной, находясь в египетской пустыне, а я не могу связаться со своими людьми. Как такое возможно?
Nasıl olur da adamlarımıza ulaşamıyoruz ama o bana uzak bir Mısır çölünden ulaşıyor?
Это из Египетской мифологии. Ра был богом солнца и правил днем.
Mısır mitolojisinde Ra güneş tanrısıydı ve gündüzü kontrol ederdi.
Он пережил 3000 лет в египетской пустыне, но не протянул и двух недель в округе Колумбия.
Mısır çölünde 3000 yıl bozulmadan kalabildi, ama Washington'da iki hafta bunu başaramadı.
Я начал с закоулков египетской столицы Каира, с осознания того, что язык современной науки до сих пор имеет множество арабских корней.
Mısır'ın başkenti Kahire'nin arka sokaklarından ; Modern bilimin dilinin, Arapça köklerinden hala birçok referanslara sahip olduğunun farkına varmakla başladım.
Как в древней египетской мифологии, вот оно что.
Ha, mısır mitolojisini tasvir demek.
Сехмет, в честь египетской богини.
Sekhmet. Bir Mısır Tanrıçasının ismini verdik.
Хочешь потанцевать с Королевой Египетской?
Mısır kraliçesi ile dans etmek ister misin?
Да, но вниз от шеи ты всё равно останешься египетской мумией.
Evet, fakat boynundan aşağısı, hâlâ Mısır mumyalarına benziyor olacak.
Маро - член египетской террористической группы.
Maro, Al-Myah Al-Myqh'in bir üyesi. Mısır terör örgütü.
Из-за египетской революции обстановка в регионе нестабильна.
Mısır Devrimi, tüm bölgeyi etkiledi.
Он еще долго будет в египетской тюрьме.
Uzun süre Mısır hapishanelerinde çürüyecek.
Если фараон и дальше будет оказывать евреям, в каждой египетской семье умрет по первенцу.
Eğer firavun istediğimizi yapmazsa Tanrı Mısırlılar'ın ilk çocuklarını öldürecek.
- У меня живёт кошка породы египетской мау. Она - мой лучший друг.
- En iyi arkadaşımdır.
Эта врожденная аномалия обычна для египетской знати и породистых цыплят.
Bu, eski mısırlı soylularda ve bazı tavuk türlerinde sıkça rastlanan bir genetik bozukluk.
- У тебя есть связи в египетской армии?
- Mısır ordusunda tanıdıkların mı var?
Не связывайся с царицой египетской, Соломон.
Mısırlı Kraliçelere bulaşma, Solomon.
Пентагон подсовывает прототип Египетской армии для войны с терроризмом.
Terörle savaşta kullanması için Pentagon bir prototipini gizlice Mısır ordusuna verdi.
Но этот человек, Генерал Тарик Рафат, сбежал с Египетской армии, и забрал Сайдсвайп с собой.
Ama bu adam, General Tariq Rafat. Sideswipe'i de yanına alarak Mısır ordusundan kaçtı.
В каждой египетской общине был такой.
Her Mısır toplumunda bir tane vardı.
Я похожа на... смесь Золушки на героине и Египетской Королевы со снесённой башней.
Sanki eroin almış Sinderella ile, rüzgârda saçları karışmış Mısır Kraliçesi arasında bir şeye benziyorum.
Есть история о египетской богине.
Mısırlıların bir Tanrıça hakkında anlattığı bir hikaye var.
Она родилась в Каире в очень богатой египетской семье.
Kahire'de son derece zengin Mısırlı bir ailede doğmuş.
Вся еврейская пища у нас выставлена здесь, между Сирийской и Египетской.
Bütün Yahudi yemeklerimiz, Suriye ve Mısır yemekleri ile bir arada.
Тамошние племена свирепее египетской армии.
Orayı gördüm orası Mısır'ın askerinden daha tehlikeli kabileler tarafından el konulmuş.
Если окажется, что генеалогия египетской истории еще более древняя, то труды всей их жизни будут поставлены под сомнение.
Mısır tarihi için daha eski bir soy ağacını kanıtlamak temel olarak hayatları boyunca üzerinde çalıştıkları her şeyi çöpe atmak demek olur.
Это из египетской Книги мертвых.
- Mısır'a ait ölüler kitabından.
Это был ключевой элемент египетской философии.
Mısır felsefesinin merkeziydi.
Это из Египетской Книги Мертвых.
Mısır'ın Ölüler Kitabı'ndan bir kesit.
- Этот текст из египетской книги мёртвых.
O yazı Mısır'ın Ölüler Kitabı'ndan bir kesit.
Очевидно, они из египетской книги мёртвых.
Meğer Mısır'ın Ölüler Kitabı'ndanmış.
Изначальной, Египетской, и образца, который я извлекла с круизного судна.
İlk hali, Mısır'dan aldığım numune ve yolcu gemisinden aldığım numune.
Существуют десятки мелких генных мутаций между Арктической, египетской и других штаммов вируса.
Virüsün kutuplardan aldığımız ilk hali, Mısır'dan aldığım numune ve son hali arasında onlarca mutasyona uğrayan gen var.
Я твой Господь, бог твой, который вывел тебя из земли Египетской. Из дома рабства...
Seni Mısır'dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın, Rab benim.
В дневнике описывается его успех с Египетской техникой храма сна, но... Шоу перестал писать после того, как застрелил своего протеже.
Günlükte Mısır rüya tapınağı teknikleriyle başarısı kaydedilmiş ama Shaw yardımcısını vurduktan sonra yazmayı bırakmış.
В Египетской магии зеркала - двери в другие духовные плоскости.
Mısır sihrinde aynalar diğer ruhani boyutlara bir geçiştir.
Египетской крови.
Mısırlı kanından.