English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ З ] / За работу

За работу traducir turco

3,876 traducción paralela
За работу.
İşe başlayın.
Говорит тот, кому я плачу за работу моим ассистентом.
Diyor asistanım olması için para ödediğim adam.
За работу.
Hadi.
Делай, что я хочу, или я позвоню в полицию, и ты отправишься в тюрьму до конца жизни за работу по аннулированной лицензии.
Ya istediğimi yaparsın ya da polisi ararım ve iptal edilmiş lisansla çalıştığın için ömrünün sonuna kadar hapse girersin.
Само собой, я порой брался за работу, которой я стыжусь.
Kesinlikle ben de sonrasında utandığım işler yaptım.
За работу.
İşine dön.
Финн, Кол, за работу.
Finn, Kol. İşe koyulalım.
Что за работу он тебе предложил?
Senden ne yapmanı istedi?
Спасибо за работу, Гарольд.
İş için teşekkürler Harold.
Я заплачу тебе за работу.
Diyeceğim, çalışman için paranı öderim.
Так, всем вернуться за работу.
Tamam, herkes işinin başına.
Хорошо, за работу.
Hadi, çalışmaya devam.
Я сейчас же возьмусь за работу.
- Pekala, hemen işe koyuluyorum.
Все за работу.
- Hadi, işe koyulalım millet.
- Давай, за работу. - Хорошо.
Hadi iş başına.
За работу.
ICE devreye girsin.
Вы нашли отличный контингент, который можно обкрадывать, и человека, выполняющего грязную работу за вас.
Çalacağınız ve pis işlerinizi başkalarına yaptıracağınız uygun insanları bulmuşsunuz.
Мне не нужна награда за мою работу.
İşimi yaptığım için ödül almama gerek yok.
- За работу.
- Hadi işinin başına. - Gidiyorum.
Итак, кто же ответственен за такую прекрасную тонкую работу?
Söyleyin, kusursuz işçiliği aranızdan kim çıkardı?
Я говорю, спасибо за работу.
İş için teşekkür ederim dedim.
Я тоже так подумала, но если бы вы выполняли свою работу, то ее должны были посадить в тюрьму за похищение.
Ben de öyle düşündüm ama işinizi yapıyor olsaydınız bizi kaçırdığından dolayı hapse girebilirdi.
Когда губернатор предложила мне работу, я ухватился за нее обеими руками.
Vali Five-O'yu teklif edince balıklama atladım.
И я не собираюсь извиняться за то, что делаю мою работу согласно букве закона.
Ve senden kanunlara uyup işimi yaptığım için özür dilemeyeceğim.
Я бы хотела выразить благодарность от себя лично и от своего отдела за проделанную вами работу.
Sizi bu takdire şayan çalışmanızdan dolayı kutlarım ve beni ve büromu bu olaydan hasarsız kurtardığınız için size teşekkür ederim.
Спасибо за хорошо проделанную работу.
İşini bu kadar iyi yaptığın için.
А теперь - за работу!
Şimdi iş başına.
Давай не будем делать работу за Освобождение.
Burada Özgürlük'ün işini yapmak için bulunmuyoruz.
Да, понимаешь, в вебсайте самое классное то, что он сделает всю работу за нас, а мы можем откинуться на стуле и расслабиться.
Evet, hadi bakalım, sitenin en güzel yanı bu olmalı tüm işi bizim yerimize yapıyor, böylece biz de arkamıza yaslanarak rahat rahat izleyebiliyoruz.
"Ник, спасибо за отличную работу. Кевин Линг, Макао, 2011".
"Nick, harika bir iş yaptığın için teşekkürler Calvin Ling, Macao, 2011."
Давай спустимся вниз, пообедаем, за счёт компании, конечно, и отметим отличную работу.
Ben derim ki, yemek için alt katta buluşalım tabii ki şirketin kredi kartından ödeyeceğiz ve işi doğru yapmamızı kutlayalım. 7 : 00 iyi mi?
А если я назову твой номер, и ты сделаешь всю работу за них?
Senin numaranı söylesem sen de yapacakları şeyleri onların yerine yapsan?
Я могу потерять работу или даже отправиться в тюрьму из-за этого.
Sırf bu yüzden işimi kaybedebilir hatta hapse bile girebilirim.
Из-за них мне хочется потратить месяцы своей жизни, чтобы научиться водить, затем годы - на упорную работу, чтобы накопить денег на Лэнд Ровер, и задавить их всех.
Backstreet Boys'u duyunca, insanlıkça bilinen en sıcak madde olan çilekli Pop-Tarts'la baldırlarımı haşlayasım geliyor. Aylarca uğraşıp araba kullanmayı öğrenesim sonra yıllarda işe gidip, para biriktirip bir Land Rover alasım hepsini ezesim geliyor.
Ты прошла путь от мамы, оставившей работу, до партнера в юридической компании за 4 года.
İş ortamından uzak bir anneyken dört yılda bir hukuk firmasında ortaklığa kadar yükseldin.
Хоть я и люблю, когда меня хвалят за чужую работу...
Başkalarının işlerinden övgü almak ne kadar hoşuma gitse de...
Ты сделал работу за нас обоих.
Hem kendi payını hem de benimkini yapıp teslim etmiştin.
За исключением того, что Марго предложили работу в Италии.
Yalnız Margaux'ya İtalya'da bir iş teklif edildi.
Паскаль, ты можешь приниматься за бумажную работу, друг мой.
Pascal dostum, işlemleri yürütmeye başlayabilirsin.
Эй, я же только что потерял работу из-за тебя.
Senin için işimden oldum be!
Хотите я дёрну за ниточки и устрою вам работу у себя в офисе?
Birilerine sormamı ister misin? Yanımda bir iş falan ayarlayabilirim?
Слушайте, индогены и иратианцы будут против и... – И сделают за нас всю грязную работу.
Indolar ve I-Rathler bu fikirden hoşlanmayacak ve... Ve kirli işlerimizi yapacaklar.
– И сделают за нас всю грязную работу.
- Ve kirli işlerimizi yapacaklar.
Я беременна тройняшками. Я пытаюсь решить, соглашаться ли на работу из-за которой придётся покинуть Пауни, и я выступаю на конференции Службы национальных парков в Сан-Франциско.
Beni Pawnee'den koparacak bir iş konusunda ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum ve San Francisco'da düzenlenen Milli Parklar konferansında konuşmacıyım.
Если вы волнуетесь за соседей, я не буду мыть интимные места, пока они все не уйдут на работу.
Komşular için endişeleniyorsan hepsi işe gidene kadar hassas yerleri yıkamayacağım.
Делай работу за которую тебе платят.
İşini yap, boşuna maaş vermiyoruz.
Детка, я люблю тебя, и мне жаль, что ты потерял эту работу, но я не собираюсь чувствовать себя виноватой за это.
Bebeğim, seni seviyorum. İşini kaybettiğin için üzgünüm. Ama suçu hissetmiyorum.
Ты должна быть оценена за хорошую работу, Ватсон.
Övülmek üzeresin, Watson.
Эй, никогда не извиняйся за то, что делаешь свою работу, понятно?
Görevini yaptığın için asla özür dileme, olur mu?
А я думал, что мы договорились не обсуждать работу за воскресным обедом, разве не так?
Pazar akşam yemeğinde konuşmayacağımıza dair hemfikiriz değil mi?
Она настолько тебе предана, что пыталась выдать свою работу за твою.
Hayır, yapmadı. Sana o kadar sadık ki seninki için kendi işlerini bıraktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]