Закаты traducir turco
63 traducción paralela
Ты увидишь, как чудесны здешние закаты.
Burada günbatımının ne kadar güzel olduğunu göreceksin.
Маленький Принц очень любил закаты.
Küçük Prens gün batımlarını çok severdi.
Экзотические порты, большие вечеринки, яркие закаты...
Egzotik limanlar, harika partiler ve göz alıcı günbatımı...
Встречая рассветы и провожая закаты, мы прислушивались, ожидая, что произойдёт.
Sabah ve akşam oluyordu.
Я гуляю и смотрю закаты.
Yürüyüş yapıyorum ve günbatımını izliyorum.
Я больше не пью самарианские закаты.
Artık Samarian Günbatımı içmiyorum.
Но, должен признаться, когда меня по работе заносит в провинцию, то, что меня больше всего завораживает, это закаты.
Ama iş için kent dışına çıkma fırsatı bulduğumda Güneşin batışını izlemek beni çok derinden etkiliyor.
Я люблю прогулки под дождём, закаты,.. ... симфонии, детей, животных.
Yağmurda yürümeyi severim, ve gün batımını, ve senfonileri çocukları, hayvanları.
Я видел закаты и восходы солнца, но не твое прекрасное лицо. "
Gün batımlarını ve şafakları gördüm, ama güzel yüzünden eser yok. "
Я хочу, чтобы в моей жизни были закаты.
Gün batımlarıyla dolu bir yaşam istiyorum.
- Зато у нас есть закаты.
Hala gün batımlarımız var.
Закаты и восходы солнца, без этого нельзя.
Kartpostalları herkes sever. Herkes günbatımından hoşlanır.
встреча рассветов в сумерках и веркорские закаты вечерами.
alacakaranlıkta gün doğuşu ve akşam Vercors günbatımı.
и сотни тысяч других сокровищ, таких, как закаты и рассветы..
Yüzlerce binlerce diğer hazineler Akşam gibi ya da şafak gibi
Лучшее, что здесь есть - это закаты.
Bu yerin en iyi özelliği günbatımlarıdır.
- Водолей. Мне нравятся закаты, долгие прогулки по пляжу, и игривые женщины.
Kova burcuyum, günbatımından, kumsalda uzun yürüyüşler yapmaktan ve oynak hatunlardan hoşlanırım.
Увы, закаты ей нравились больше, и она растворилась в одном из них.
Ne yazık ki, kız gün batımlarını anahtarlardan çok seviyordu. Bir gün batımında kayboldu.
Закаты..... Это одно из прекраснейших творений Божьих.
Yıldızlar tanrının çıkardığı en iyi işlerden biri.
евреев, арабов, чёрных, жёлтых, французов, латинос, Нью-Йорк Таймс, Джорджа Клуни, Хиллари, Обаму ] [Органические продукты, собак в сумочках, Опру, Эллен, презервативы, и закаты на пляже.]
Yahudiler, Araplar, Siyahlar, Sarılar, Fransızlar, Latinler, New York Times, George Clooney, Hillary, Obama, Bütün yiyecekler, etek giymiş köpekler...
Из вашей комнаты вы выходите прямо на пляж, и, не поверите, закаты - просто великолепны.
Odanızdan doğruca plaja çıkılıyor. Gün batımına inanamayacaksınız, kesinlikle harika.
- Я люблю закаты. - Нет, не любишь.
Günbatımına bayılırım Hayır
Закаты Сан-Торино..
Santorini'deki gün batımları.
Светло-оранжевые закаты, делающие поля почти синими.
Mat turuncu gün batımı manzara maviyle kaplanıyor.
А как же соларианские закаты?
Peki Solarine? günbatımı?
Здесь потрясающей красоты закаты.
Burada şafak vakti harikadır!
Романтика - это не только закаты и цветы.
Romantizm sadece gün batımı ve çiçekler değildir.
Я дарю вам закаты, шпили, высокие серебряные колоннады!
Ben size günbatımları, helezonlar, havada süzülen gümüşî sütunlar vaat ediyorum.
Но по ту сторону двери я подарю вам закаты, и шпили, и высокие серебряные колоннады.
Ama bu kapıların ötesinde,... size günbatımları, helezonlar, havada süzülen gümüşî sütunlar vaat ediyorum.
Закаты. Шпили. Высокие серебряные колоннады.
Günbatımları, helezonlar, havada süzülen gümüşî sütunlar.
Только закаты и мимозы, малыш.
Sadece gün batımı ve mimozalar, bebeğim.
И он любит закаты и долгие прогулки по пляжу.
Gün batımlarını ve plajda uzun yürüyüşleri seviyor.
И закаты были чудесные.
Güneşin batışı inanılmazdı.
Хей, приятель, Я собираюсь на пляж посмотреть как заходит солнце, потому что я люблю закаты.
Selam, dostum. Sahile güneşin batışını izlemeye gidiyorum, çünkü buna bayılıyorum.
Ты любишь закаты, долгие прогулки по пляжу, и сделаешь все возможное для возвращения твоей семьи к власти которую когда-то знали, даже если это значит пытки, убийства, или хуже.
Mümkün mü bu? Gün batımlarını, kumsalda uzun yürüyüşleri ve aileni eski gücüne kavuşturmak için ne gerekiyorsa yapmayı seviyorsun. İşkence, cinayet ya da daha kötüsünü yapman gerekse bile.
В Ки Вэст эти закаты...
Key West'te muhteşem gün batımları olur.
Скажем, закаты.
Pekâlâ, günbatımı.
Закаты и отличное вино в гамаке.
Günbatımları, harika şaraplar, hamakta uzun süreli kestirmeler.
Что есть восходы и закаты каждый день... И ты можешь выбрать для себя быть там... Ты можешь привести себя на путь красоты.
"Güneşim doğuşu ve batışı hergün gerçekleşir orada olmak ise elinde kendini güzelliğin yoluna bırakabilirsin", derdi.
Закаты в Седоне не для меня.
Sedona'da gün batımı izlemek bana göre değil.
Рассветы и закаты
Gün doğuş ve batışları?
Закаты такие видны с этой веранды... И каждый день разные.
Bu verandada otururken gün batımını izlemek her seferinde size farklı bir keyif yaşatacak.
Ну, там есть пальмы и гамаки, коктейли и закаты, ананасы...
Evet. Palmiye ağaçları, hamaklar ve kokteyller var. Bir de gün batımı, ananaslar...
На несколько дней погода становится непредсказуемой,... а закаты психоделичными,... но в остальном всё будет в порядке.
Birkaç günlüğüne hava durumu biraz coşuyor ve günbatımları epey ilginç görünüyor ancak bunun dışında, hepiniz iyi oluyorsunuz.
Джон видел восходы и закаты солнца 3 раза за пять часов.
John beş saat içerisinde üç kez güneşin doğuşunu ve batışını görmüş.
Я люблю дымчатые закаты, люблю курить травку, и я бы лучше сам исследовал мир, чем прочитал об этом в какой-нибудь книжке.
Sisli gün batımını severim. Çay içmeyi ve kitapta okuyacaklarından daha çok, dünya deneyimlerini yeğlerim.
Это мне закаты нравятся.
Günbatımındaki benim.
- Ах да, закаты!
- Gün batımı.
Я люблю закаты.
Günbatımını sevdiğimi söylüyordum.
# # Я видел все закаты
Ne çok şey yaşandı
Наши закаты длятся часами.
Saatlerce süren gün batımlarımız vardır.
* Закаты, глядя на которые, мы плачем * Бобби?
Bobby.