Звенит traducir turco
200 traducción paralela
Я смогу услышать как он звенит?
Çaldığını duyacak mıyım bari?
Отзвенел старый год, новый кружит-звенит.
Eski yılı gönder, yenisini getir.
( СУДЬЯ ЗВЕНИТ В КОЛОКОЛЬЧИК ) Как раз примерно, когда и начались ограбления, и появился пресловутый Призрак, так?
Hayalet'in ortaya çıktığı, hırsızlıkların başladığı zaman?
И сердце в этот час звенит как медь и рвётся песню о любви пропеть.
Mary elini tutunca çok iyi hissedersin Kalbin büyük bir orkestra gibi atmaya başlar
В ушах звенит.
- Her tarafım titriyor.
Но здесь, в этом углу где звон раздаётся с небес и звенит эхо или в полях, где звон разносится над тишиной вот где я слышу голоса.
Ama zillerin cennetten duyulduğu ve uzun uzun yansıdığı bu köşede ya da kırların sessizliğiyle buluştukları tarlalarda. Sesim işte oralarda.
Звенит январская вьюга И ливни хлещут упругo и звезды мчатся пo кругу, и шумят гoрoда.
Bir kar fırtınası ortalığı yıkıyor. Şimşekler parıldıyor... Gökyüzünde yıldızlar yarışıyor, şehirler yağmur altında.
Звенит январская вьюга Аливни хлещут упругo,
Bir kar fırtınası ortalığı yıkıyor. Şimşekler parıldıyor.
Кoльчугoй oн звенит И нежнo гoвoрит :
Clad giymiş zırh yeleğini, yarine sesleniyor ;
Кoльчугoй внoвь звенит И нежнo гoвoрит :
Clad, üzerinde zırh yeleği, yârine sesleniyor ;
Крик толпы все звенит в ушах.
O tezahüratları hâlâ hatırlıyorum. Sanki kulaklarımda çınlıyor.
Как в ушах звенит.
Kulaklarım çınlıyor!
- В ушах звенит.
- Hormonlar.
Всё! И немного лишней выпивки,... и немного самонадеянности,.. и вся эта поебень ведёт к тому,... что ты не слышишь, как звенит звоночек.
Muhtemelen biraz fazla alkolik biraz fazla kendini beğenmiş ve tam bir aptal olduğum için tüm o belirtileri göremedim.
- [Звенит звонок] - Их выпустили!
- ve yarış başladı!
- Да! - ( звенит звонок )
Evet!
[Звенит звонок]
Öğretmenime bir daha "pudra kutusu" demeyeceğim.
[Звенит звонок] - Ух-ха, это "разносчица."
Aha, bu bayan postacı.
- Черт! [Звенит звонок]
Doh!
- Апу, как дела? [Звенит духовка]
Nasıl gidiyor, Apu?
[Звенит звонок]
- Oh, oh.
- Можно еще одну. [Звенит]
Belki bir tane daha.
[Звенит звонок] О, Мардж, я ранен.
Oh, Marge, hala ağrıyor.
[Звенит звонок] - Мардж.
- Marge.
[Звенит звонок] Мардж, открой двери!
Marge, kapıya bak!
[Звенит колокол ] [ Дети] Да!
Yea!
Звенит колокол свободы.
Özgürlük Çanının sesleri.
Звенит в ушах. Клубная болезнь.
- Disko hastalığı.
Это когда звенит в ушах?
Yani kulaklarınız çınladığı zamanki gibi mi?
В моей голове все еще звенит.
Başım halen çınlıyor.
У меня уже в ушах звенит.
Hep kulağımın içindesin.
А в ушах звенит одно и то же.
Kafanın içinde hep aynı ses vardır :
У меня в ушах звенит.
Kulağımın içinde ziller çalıyor.
Боже мой! [Звенит лифт]
Aman Tanrım!
Мне нравится, когда посередине сна будильник звенит, этот звук органично входит в сон и вы продолжаете спать.
Rüya görürken ; alarm çaldığında alarmın sesini rüyaya ekleyip uyumaya devam etmeyi çok severim.
У меня в ушах звенит.
Kulaklarım çınlıyor.
У меня все еще звенит в ушах.
Hâlâ kulağımda zil sesini duyuyorum.
Утром звенит будильник.
Sabah, saatinin zili çalar.
В моём стакане звенит лёд.
Bardağımda buz var.
[Звенит сигнализация ] [ Дру] И тьы тоже!
DAVETSİZ MİSAFİR - Sen de öyle!
- До сих пор в ушах звенит.
- Kulaklarım hala çınlıyor.
Я же слышал как у тебя в карманах звенит.
Cebinde sesini duyuyorum.
Только в ушах звенит.
Kulaklarım çınlıyor.
Звенит.
Çalıyor.
- Это полезная суета. - У вас звенит.
Halka açılmak hiç de saçmalık değil.
Это у меня звенит в ушах.
Aslında, zaten... oldukça uyarılmış hissediyorum. Evet. Hissettiklerin benim hormonlarım.
[Скрипит мел ] [ Звенит звонок]
Bana gülüyorlar, benimle gülmüyorlar.
[Звенит звонок]
Merhaba, sadık müşterim.
[Звенит телефон, автоответчик] Начальник ФБР слушает.
FBI Müdürü Womack.
Колокольчик звенит достаточно громко.
Ama düştüğü yerden çıkarmak o kadar kolay değildir.
[Звенит звонок ] [ Гринч посмеивается] Им понадобятся долгие годьы на то, чтобьы вьыяснить, где чьи письма.
Bunu çözmeleri yıllar alır.