Красотку traducir turco
180 traducción paralela
Суньте внутрь красотку, и ей не будет за себя стыдно.
Bunlarını içine güzel bir kız koy, kendisinden utanması gerekmez.
Билл... смотри, не влюбись в какую-нибудь красотку.
- Bill, çekici bir kedinin kuyruğuna takılma.
Придержи лошадей, нам просто не терпелось увидеть красотку.
Sakin ol sadece ne kadar güzel olduğunu görmek istedik.
"Я увидел однажды..." "Красотку Молли Малоун".
Önce tatlı Molly Malone'a baktım.
Мы из тебя красотку сделаем!
Senden bir afet yaratacağız!
Я не понимаю, зачем мне скучать на вечере, если там нет возможности встретить какую-нибудь красотку и не поухаживать за ней.
Yeni bir kızla tanışıp muhabbete girmeyeceksem sıkıcı partilere gidip zamanını öldürmenin ne anlamı var.
Представляю вам Красотку.
İşte "Lastik Kadın"!
Я искал красотку, а не Нобелевского лауреата!
Ben bir afet arıyordum, Nobel sahibi değil!
И глупо терять такую красотку, как вы.
Böyle bir kızı kaybetmek yazık olur.
Как такую красотку занесло в Одинокого Голубя.
Yalnız Güvercin'de bu kadar çekici olan başka biri olabilir mi?
" Сравнить красотку с летним днём?
"Bir yaz günüyle mi mukayese edeceğim seni?"
Если ты закончишь до завтра, приходи ко мне. Мы зажжем пропановую красотку и поджарим мясо.
Yarına kadar bitirebilirsen bize gel....... ızgarada et pişireceğiz.
- Найдём тебе красотку.
Belki sana da güzel bir tane buluruz.
Да, подскажите мне, как найти красотку Алису.
Neredeydi bu Alice'in yeri?
Ребята сказали Клаудии, что она должна оседлать Красотку это было вроде испытания, которое они все проходили.
Çocuklar Claudia'ya aralarına katılabilmesi için... Güzel'e binmesi gerektiğini, bunu herkesin yaptığını söylediler.
Эй : Джиглз! Зови эту красотку сюда!
Bir ıstampa kap ve o güzel kıçı buraya getir.
В Париже, во франции встретил красотку, дырка большая была на колготках...
"Tanıştım Paris'te bir kadınla" "Koca bir deliği vardı alt tarafında."
Ты мне платишь две сотни, чтобы я надел сетку для волос и трахнул какую-то красотку?
Bana, kafama bir ağ takıp bir kaç piliçle düzüşmem şartıyla... 200 dolar mı vereceksin?
Или красотку из плэйбоя?
Ya da playboy'un yılın playmate'ini?
Женщину года из журнала или красотку из плэйбоя?
Time dergisinin yılın kadınını mı, yada Playboy'un yılın kadınını mı?
Найдите мне красотку, сэр.
Beni fahişelere gönderin.
Опять, что ли, взяла "Красотку"?
Yine "Özel Bir Kadın" ı mı kiraladın?
И в-третьих, найди себе... классическую красотку.
Ve üçüncüsü, kendine güzel kalçaları ve büyük memeleri olan
Посмотрите на красотку-рыбку, настоящая русалка из глубины. 100 % гарантия.
Hadi, şu güzel oltalık balığa bak. Derinliklerden gerçek bir deniz kızı. yüzde yüz gerçek, yüzde yüz garantili.
- Красотку со свадебной вечеринки?
- Düğündeki kız mı?
А я вожу новенькую красотку.
Yeni gıcırları ben kullanırım.
Как можно забыть такую красотку, кем бы ты ни была.
Senin gibi güzel bir şeyi asla unutmam.
Сколько вы готовы выложить за эту светловолосую тевтонскую красотку?
Bu sırma saçlı Alman güzeli için ne fiyat istemeliyim?
Такую красотку Берн в постель не затащит.
Bren düzmek için o kadar güzel birini ayarlayamaz.
Можешь сходить в библиотеку и спросить ту маленькую красотку.
Kütüphaneye gidip o ateşli yavruya sorabilirsin.
Подходите! - Полюбуйтесь на эту красотку из северной Италии.
Gözlerinizi bu Kuzey İtalyalı güzelden ayırmayın.
Какая-то женщина, голос которой очень напоминал Джоуи, недавно позвонила и спросила свою дочь, няню-красотку.
Bugün sesi Joey'e çok benzeyen bir kadın aradı, kızını "Seksi Dadı" yı sordu.
Черт, только посмотрите на эту красотку.
Şu tatlı or.spuya bak.
Видишь эту красотку?
Oradakini görüyor musun?
- И не говори. - Парни, никто случайно не видел красотку в желтом платье?
Aranızda şu sarı elbiseli hoş görünüşlü kızı gören var mı?
И моя семья без конца подшучивала надо мной. Поэтому я сказал самому себе, естественно, я же был один, что приглашу на свадьбу какую-нибудь испепеляющую красотку.
ailem benimle dalga geçmişti o yüzden bende dedim ki kendime,'yalnız olduğumda tabi ki yanımda götüreceğim beni eritecek bir ateşli biri yok
Можно мне завалить эту красотку прямо сейчас?
Aman Tanrım. Şu fıstıktan ve biraz kızarmış patates alabilir miyim?
Зацепил такую красотку, а сам девственник?
Onunla beraber takılıyorsun ve hala bakir misin?
Одолжи-ка мне эту красотку, Джек.
- Bu güzelliği ödünç alabilir miyim Jack?
Видишь ту маленькую красотку в конце стола?
Uçta oturan seksi hatunu görüyormusunuz?
Было бы жаль уродовать такую красотку.
O'nun gibi bir güzelliğe zarar verilmesi yazık olur.
Осталось взойти на борт "Летучего Голландца". достать ключ, и ты махнешь в Порт-Роял и спасешь красотку.
Geriye, Uçan Hollandalı'ya binmek, anahtarı kapmak kaldı. Sonra Port Royal'e gider cananını kurtarırsın.
В красотку.
Bir kıza.
- Не думай, что я забыл про красотку жену.
- Güzel karımı unuttum sanma.
И за нашу красотку Линдси.
Kızımız Lindsey'e de içelim.
О черт, ты про красотку Кванис?
Hasskti.. tatlı-kıç Kwaneese'yi mi diyorsun?
Она превратилась в настоящую красотку.
.. bu kız tam sinsi bir tilki gibi.
Дядя Дэн встретил красотку!
- Tamam, bu kadar yeter.
Он встретил одну красотку, и у нее легкий шок.
Şehir merkezinde bir fıstıkla tanışmış... - Biraz yorgun da.
Да, мое время могло быть где-то на полчаса лучше, но я встретил эту красотку на Седьмой Миле.
Evet, zamanım yaklaşık bir yarım saat daha iyi olurdu, ama seksi bir fıstıkla 7. Mil'de karşılaştık.
Помнится, ту демоншу из Огайо - красотку Кейси... тебя не сильно тянуло убивать.
Ohio'daki şeytan kız Casey onun ölmesini istemiyordun ama.