Мечтала traducir turco

Я только поступила, и мечтала стать спортивным репортером.

Ben birinci sınıftaydım, spor habercisi olmak istiyordum.

Я всегда мечтала стать матерью прекрасной малышки.

Hep küçük bir kızın annesi olmak istemişimdir.

Когда мы с тобой были на лодке... я мечтала, что мы с тобой заблудимся и куда-нибудь заплывём... ну, знаешь, на типичный тропический остров с белым песчаным пляжем и гигантскими звёздами над головой.

Seninle birlikte teknedeyken bir yerlere sürüklenmeyi hayal ederdim. Beyaz kumlu plajları, gök yüzünde parlak yıldızlarıyla tropik bir adaya.

Возможен суррогат, но Моника всю жизнь мечтала выносить ребёнка и она считает, что наблюдать за суррогатной матерью будет слишком тяжело.

Taşıyıcıyla olabilirmiş ama Monica hayatı boyunca bebeğini taşımayı... ... hayal etti ve taşıyıcıyı izlemenin onun için çok zor olduğunu düşünüyor.

Это я мечтала. Знаете что, давайте проведем это время вместе.

Evet öyleydi, ama bilirsin, birlikte biraz zaman geçiririz dedim.

Когда ты была ребенком, о чем ты больше всего мечтала?

Çocukken istediğin en büyük hayalin neydi?

Мама и Папа довольны, Фиона получает того, о ком мечтала всю жизнь.

Annesi babası onaylar, Fiona, hayalini kurduğu adamla olur.

"Аpтизэн Энтеpтейнмент" и "Миpамакс Филмз" пpедставляют Пoка дpугие девчoнки oтплясывали пoд Элвиса и мечтали o свиданиях,.. ... я читала Джейн Остин и мечтала oб институте.

Diğer kızlar Elvis'le dans edip, okul balolarına giderken ben Jane Austen okuyup, üniversite hayalleri kuruyordum.

Раньше она работала у нас моделью. Всё мечтала попасть на ТВ.

O bizim için bazı baskı işleri yapıyor.

"Я мечтала, что ты станешь великим теннисистом"

Senin gerçekten çok iyi bir tenisçi olduğuna inanıyorum.

Я всю жизнь мечтала с ней познакомиться.

Hayatım boyunca onunla tanışmak istemişimdir. Tanışırsın.

Моя мама Поли всегда мечтала и верила,... что однажды я буду выступать в Копакабане и сегодняшний вечер я посвящаю ей.

Annem Polly, her zaman, bir gün Copacabana'da çalıp şarkı söyleyeceğime inanmış ve hayalini kurmuştu. Ve bu gece onun için..

Лонетт мечтала о кольце, доме и ребенке.

Lonette yüzük, ev, bebek istiyordu.

Я просто мечтала...

Düşünmüştüm ki...

Ты когда нибудь мечтала, взять билет в другой конец, и начать снова с нуля?

Hayatında hiç, bir bilet alıp her şeye sıfırdan başlamayı hayal ettin mi?

Ты ведь мечтала о нем, как о своём будущем зяте.

Zaten her halükarda onu oğlun gibi görüyordun.

Вы думаете, я когда-нибудь мечтала о чем-то подобном?

Bunun gerçekleşeceğini hayal ettiğimi mi sanıyorsun?

У нее не было ни единого шанса выйти на ринг, о чем она мечтала.

Olmaya ihtiyaç duyduğu şeyi gerçekleştirme şansı yoktu.

Я как-то читал, что одна женщина тайком мечтала завести роман с художником.

Bir keresinde, bir sanatçıyla ilişki yaşama fantezisi olan bir kadını okumuştum.

Но факты были таковы, однако, что она постоянно мечтала и думала о странных вещах.

" Her ne kadar tuhaf şeyler hayal etmekten, yetişkin insanlar...

Я об этом годами мечтала

Bunu yıllar boyunca yapmak istemiştim.

И когда Лайонел предложил то, о чем я мечтала, я просто...

Sonra Lionel, düşlerimi önüme serdi, ve ben sadece....

Ну, я точно не мечтала об этом в пятницу вечером.

Düşlediğim Cuma akşamı sayılmaz.

Как я мечтала об этом моменте.

Hep bu anı düşlemiştim.

Теперь, когда то, о чем она мечтала, осуществилось, все это скорее казалось странным, чем эротичным.

Şimdi, hayalini kurduğu an gerçekleşmekteydi ama bu erotik olmaktan çok, tuhaftı.

- Я мечтала, чтобы ты их принесла. Здесь он с няней.

Keşke onu getirseydin.

Когда я была маленькой, я убегала из дома посреди ночи и приходила сюда и мечтала.

Küçükken geceleri evden gizlice çıkar ve buraya gelip... -... düş kurardım.

Я уже написала пару передовиц и мечтала доказать, что талантлива.

Ve umutsuzca kendimi kanıtlamaya çalışıyordum.

Шли годы, и она мечтала, чтобы он был реальностью.

Yıllar geçtikçe onun, gerçek biri olmasını diliyordu.

Я знаю, что ты тоже об этом мечтала.

Siz de bu konuda memnuniyet duyarız.

Единственное, о чем я тогда мечтала.

Hayatta gerçekten tek istediğim şeyi.

Эмили мечтала об этом, детишек учить.

Öğretmen olmak Emily'nin hayaliydi.

Об этом ты и мечтала, Эмили.

Bu senin hayalin, Emily.

- Ты мечтала о Венеции. Я не хотел тебя разочаровывать.

Venice, bu senin rüyandı, bunun olmasına izin veremem.

Когда мы были вместе, ты мечтала стать адвокатом.

Biz birlikteyken, sen avukat olma konusunda çok tutkuluydun.

Возможно, она мечтала об этом.

Hayır, vermedim. Öyle bir hayal kurmuş olabilir.

Я мечтала о Тони до того, как мы познакомились.

Toni'yi daha tanımadan, rüyalarımda görüyordum.

Я столько месяцев мечтала об этой ночи, а ты хочешь уехать

Aylardır bunun gerçek olması için çabalıyordum sen de gitmek mi istiyorsun?

Я помню, что смотрела через окно и мечтала здесь пообедать.

Sadece pencereden içeri bakıp burada yemek istediğimi hatırlıyorum.

Молодой человек, одарённый всем, она мечтала, что выйдет за него, она его обожала.

- Öyle mi? Evlenmeyi umduğu yakışıklı, esprili, çekici zeki bir delikanlı vardı.

Моя мать читала мне все его пьесы и с тех пор я всегда мечтала играть.

Annem. Bana, onun oyunlarının hepsini okurdu ve o günden beri hep oyuncu olmak istedim.

И с детства мечтала, как я выйду замуж!

Çocukluğumdan beri bu böyle

Всегда мечтала узнать.

Hiçbir zaman anlamayacağım.

Я всегда мечтала увидеть Фонтан ди Треви.

Bütün hayatım boyunca, Trevi Çeşmesi'ne gitmeyi hayal ettim.

Еще она вам расскажет о том, что всегда мечтала увидеть Фонтан ди Треви в Риме.

Trevi Çeşmesi'ni görmek için, Roma'ya gitme hayalinden bahsederken bunu da söyleyecektir. Size anlatacaktır.

Я хочу, чтобы все было, как я мечтала.

Bunu çok uzun yıllardır hayal ediyorum. Yıllardır! - Tıpkı hayal ettiğim gibi istiyorum.

Давно мечтала. Вы сто раз на нем ездили.

Çok heyecanlandım ama herhâlde siz binlerce kez binmişsinizdir.

Я всегда мечтала покататься на пароходике по Сене.

Hep, Seine üstünde böyle bir turist teknesine binmeyi hayal etmiştim.

Когда Марта Хьюбер была молодой девушкой, мечтала, что красивый миллионер, случайно, собьет её с ног.

Genç bir kadınken, yakışıklı bir milyonerin ayaklarını yerden kesmesini umardı.

Видишь ли, я мечтала вытащить себя с самого низа, и вытащила.

Görüyor musun, kendimi bir hiçlikten tepeye çıkmarmanın hayalini kurdum, ve gerçekleştirdim.

Я мечтала о разных вещах, и все получила, быструю карьеру, мужа, роскошный дом.

İstediğim şeylerin hayallerini kurdum ve hepsini elde ettim. Çok iyi bir kariyer, yakışıklı bir koca, dört dörtlük bir ev.