Мои ботинки traducir turco
164 traducción paralela
Можешь взять мои ботинки.
Çizmelerimi Mueller'in giymesi için götür.
- Мои ботинки пропали.
- Birisi ayakkabılarımı yürütmüş.
И забери мои ботинки, пожалуйста
Lütfen ayakkabılarımı al.
Мои ботинки!
Ayakkabılarım!
- Где мои ботинки? - Там, где ты их оставил.
- Botlarım nerede?
Чьи это туфли? Мои ботинки там.
Benimkiler orada!
Мои ботинки... — Назад положи.
- At onları arkaya.
- Решил украсть мои ботинки?
- Şimdi de benim ayakkabılarımı mı çalacaksın?
Тебе больше нравятся мои ботинки?
Benim ayakkabılarımı tercih eder misin?
Мои ботинки?
Yerimi mi?
Прости, не могу – мои ботинки в печке.
Üzgünüm, yapamam. Botlarım ocağın içinde.
Где мои ботинки?
Pantolonum nerede? Lanet olsun! Ayakkabılarım nerede?
А теперь ты полируешь мои ботинки "Домом Периньоном".
Ve sonra, ayakkabılarımı Dom Perignon'la cilalayacaksın.
А где мои ботинки?
Ayakkabılarım nerede?
Ты не знаешь где мои ботинки?
- Diğer ayakkabılarım nerede?
Я ценю поддержку. Но, нет, ты не получишь мои ботинки.
Hayır, ayakkabılarımı vermeyeceğim.
Отнеси вещи в прачечную и почисти мои ботинки, чтоб они блестели, как зеркало.
Eşyalarımı çamaşırhaneye götür. Ve ayakkabılarımı parlat. - Onların ayna gibi olmasını istiyorum.
Не трожь мои ботинки!
Ayakkabılarıma dokunma!
Тогда пусть найдет работу и перестанет слюнявить мои ботинки.
Beni etkilemek istiyorsan, bir iş bul ve ayakkabılarıma sürünmeyi bırak.
Мои ботинки взамен на чистую одежду, литр воды, два куска еды, и мой друг остается здесь, пока ему не станет лучше.
Botlarıma temiz elbiseler, bir litre su, şu keklerden iki tane ve arkadaşım daha iyi olana kadar orada kalacak.
Хорошо. Где мои ботинки?
Ayakkabılarım nerede?
- А где мои ботинки?
- Ayakkabılarım nerede?
"Думаю, у меня нет ножа, который разрезал бы мои ботинки пополам."
"Sanırım ayakkabı kesebilen bir bıçağım yok."
Где мои ботинки?
Botlarım nerede?
Спасибо, что старалась не попасть на мои ботинки.
Ayakkabılarımı ıskaladığın için sağol.
Его вырвало на мои ботинки.
Ayakkabılarıma kustu.
Да, это мои ботинки с прошлой ночи.
Evet, onlar dün geceki ayakkabılarım.
Т ы мочишься на мои ботинки!
Botlarıma işiyorsun!
Но когда я ему подбрасываю пару монеток, он плюет на мои ботинки
Ben yöneticiye küçük bir bahşiş verdiğimde ayakkabılarıma tükürür.
Мои ботинки не подходят для паркета. Можно мне одолжить твои?
Ayakkabılarım dans pistinde zorluk çıkarıyor, senin botları alabilir miyim?
И еще одна хорошая новость, что где-то через сотню лет... какой-нибудь археолог будет в восторге, когда откопает мои ботинки.
Diğer bir iyi haberse, yaklaşık 100 yıla kadar... bazı arkeologlar benim ayakkabımı bulacaklardır.
- Извини. Это мои ботинки.
- Onlar benim çizmelerim.
Ты разорена, возбуждена, и на тебе мои ботинки.
Çizmelerimi giymiş, parasız ve abazansın.
Если бы ты одел мои ботинки, ты не прокленал!
Eğer benim yerimde olsaydınız, o bile umrunuzda olmazdı.
- Ты заблевал мои ботинки, так?
- Sen şimdi benim ayaklarıma kustun öyle mi?
Это же мои ботинки.
Bunlar benim ayakkabım.
- Это мои ботинки.
- Bunlar benim ayakkabılarım.
- Нет, это мои ботинки.
- Onlar benim ayakkabılarım.
- Это еще одни мои ботинки.
- Onlar benim ayakkabılarım.
Мои ботинки.
Ayakkabılarım.
Чарльз, ты только что написал на мои ботинки.
Charles, ayakkabılarıma işedin.
Мои ботинки не подходят ; они большие, но она не давала их мне.
Ayakkabılar oluyor, büyükler. Ama onları o getirmedi.
Где мои ботинки?
Ayakkabılarım nerede?
Мои новые ботинки.
Bu ayakkabıları daha yeni almıştım.
Надеть мои бедные ботинки и забыть о магазинах?
Ayakkabıları giyip alışverişe mi gideyim?
Мои липкие ботинки
# Yapışkan ayakkabım #
Мои липкие, липкие ботинки
# Yapışkan, yapışkan ayakkabım #
Давай, крошка, давай, поцелуй мои синие ботинки!
Devam edin. Yoksa ayakkabımı yalarsınız.
Спасибо. Эй, я показывала тебе мои симпатичные розовые ботинки?
- Sana pembe pabuçlarımı gösterdim mi?
Да, девочка. Надень мои горячие ботинки, надень мое декольте.
Evet kızım.
Не знаю, сейчас скажу. Ты не видела мои коричневые ботинки?
- Jess ile ne zaman buluşacaksın?