Мы любим traducir turco

Суть в том, что в конце концов мы любим друг друга

Demem o ki, öyle ya da böyle mutlaka birbirimizi seviyoruz.

Все мы любим этот город.

Bu şehri hepimiz seviyoruz.

Мы хотим, чтобы вам было комфортно, когда она у нас, мы любим Лекси, и она нам как родная...

Kızınız buradayken içiniz rahat olsun ve Lexi'yi kendi kızımız gibi...

Мы любим тебя больше всего на свете.

Seni her şeyden çok seviyoruz.

И мы любим тебя.

Ve seni çok seviyoruz.

Мы любим вас.

Sizi seviyoruz.

- Мы любим тебя!

- Seni seviyoruz!

Ты собираешься встать перед всеми, кого мы знаем, перед всеми, кого мы любим, и заявить, что я твоя.

Tanıdığımız herkese, sevdiğimiz herkese karşı çıkmak üzeresin ve kendini bana karşı savunuyorsun.

Я... Мы любим секс.

Sekse bayılırız biz.

Да, мы были семьей, которая кричит и ругается, но и по сей день мы любим друг друга.

Evet, birbirimize bağırıp kötü sözler söyleyen bir aileydik ama ilginçtir ki bugüne kadar birbirimizi hep sevdik.

Мы любим тебя таким, какой есть. Только посмотри на себя.

Biz seni olduğun gibi seviyoruz.

Где... мы любим хранить вещи.

- Sen iyi misin? - Bana sarılır mısın?

Мы любим тебя, и все это для тебя.

Seni seviyoruz ve bu senin için.

Это не имеет значения, потому что мы любим друг друга.

Bir önemi yok, çünkü birbirimizi seviyoruz.

Мы любим копов.

Polislere bayılırız. - Evet.

Мы любим копов.

- İyi madem.

Мы любим тебя, Финн.

Seni seviyoruz Finn.

Я, как и вся группа поддержки, не собираюсь прикидываться, как сильно мы любим наших сестёр из хора.

Glee kulübündeki kardeşlerini ne kadar sevdiğin ne benim ne de Cheerios'un umurunda değil.

Хм, мы любим дядю Стива очень сильно, правильно?

Steve Amca'yı çok seviyoruz, değil mi? Peki, güzel.

Мы любим друг друга. Двое любящих взрослых людей.

Çünkü birbirinden hoşlanan birbirine aşık olan iki yetişkiniz.

Но мы любим наших дочерей.

Ama kızlarımızı seviyoruz.

Но это то, что мы делаем для людей, которых мы любим.

Ama sevdiğimiz insanlar için yaptığımız budur.

Мы любим друг друга.

Biz birbirimizi seviyoruz.

Мы любим держать ушки на макушке.

Kulağımızı dört açmayı çok severiz.

- Потому что Колумбийский университет - потрясающий ВУЗ и мы любим друг друга.

- Ve Columbia harika bir okul ve birbirimize sevdiğimizi söyledik.

Они любили друг друга как мы любим.

Birbirlerini seviyorlardı. Tıpkı bizim gibi.

Они глубоки и темны, и они забирают тех, кого мы любим.

Sorunlar anlaşılmaz ve karanlıklar. Sevdiğin insanları elinden alıyorlar.

Мы любим тебя, Реджи.

Seni seviyoruz, Reggie.

Даже тех, кого мы любим.

Aşık olduklarımız bile.

Просто он должен знать, что мы рядом и что мы любим его. И это нормально - чувствовать то, что он чувствует сейчас.

Sadece, yanında olduğumuzu onu sevdiğimizi ve onun hissettiklerini hissettiğimizi bilmesi gerekiyor.

Эти связи определяют нас что мы любим что ненавидим... что говорим... что делаем... Все, что мы делаем.

Bu bağlantılar bizimle ilgili her şeyi belirler neyi seveceğimizi neyden nefret edeceğimizi ne söyleyeceğimizi ne yapacağımızı yaptığımız her hareketi.

Ты будешь вспоминать как сильно мы тебя любим.

Böylelikle her giydiğinde seni ne kadar çok sevdiğimizi anlayabilirsin.

А твоя реакция, человека, которого мы очень любим, ну, это компенсирует всё остальное.

Senin tepkin, sevdiğimiz birinden gelen, diğer hepsini telafi etti.

Мы здесь любим предателей?

Burada hainleri sevdiğimizi mi sanıyorsun?

- Мы так тебя любим.

- Seni çok seviyoruz.

- Мы очень тебя любим, дорогой.

- Seni çok seviyoruz tatlım.

Я думаю.. что мы по прежнему любим.

Ve bana kalırsa hâlâ da seviyoruz.

Мины, которую мы оба любим.

İkimizin de sevdiği Mina'nın.

Райан, мы здесь собрались, потому что любим тебя.

Ryan, hepimizi burada seni sevdiğimiz için toplandık.

Мы до сих пор сражаемся, теряем тех кого любим, живем в страхе, ищем надежду.

Hala savaşıyoruz, sevdiklerimizi kaybediyoruz hala korku altında yaşayıp umut arıyoruz.

Хорошо, Рейчел, мы признались, что любим друг друга, верно?

Rachel, biz birbirimize birbirimizi sevdiğimizi söylemedik mi?

Иногда, Расти, мы подводим людей, которых любим, и не знаем, как начать всё сначала.

Bazen Rusty, sevdiklerini hayal kırıklığına uğratırsın ve nasıl yeniden başlayacağını bilemezsin.

Мы с Шани очень тебя любим.

Shani ve ben seni çok seviyoruz.

- О, мы все очень любим Ти Джея.

- Biliyorsun, T.J'yi hepimiz seviyoruz.

Я взял свою девушку на вечеринку в доме у бабули Константина, а мы там любим зависать, потому что Бабуля Пушкина, типа, глухая...

Konstantin'in büyükannesinin evindeki partiye kız arkadaşımla birlikte gittim. Orada takılmak güzel oluyordu çünkü Pushkin Nine sağır gibiydi.

Знаешь одного реально крутого человека, которого мы могли бы просто так нанять и которого мы уже любим?

Biliyor musun işe alabileceğin en İyi insan, Etrafta ki herkesin sevdiği biri.

Мы тоже тебя любим.

- Biz de seni seviyoruz.

Мы безумно любим друг друга.

- Hayır, kendi isteğimle buradayım.

Но мы ее любим.

Pek, yüz yüze insanı değil. Ama onu seviyoruz.

Мы с папой все равно любим нашу сладкую конфетку. Будь она эмо или нет

- ama babacık ve ben küçük turtamızı seviyoruz, emo olması yada olmaması önemli değil.

Она должна знать, что мы её по-прежнему любим, несмотря на появление братика и трансплантацию.

Böyle yeni erkek kardeşi veya çoklu organ nakli yüzünden onu unuttuğumuzu düşünmeyecek.