Насмешка traducir turco
94 traducción paralela
У вас это звучит как насмешка.
Acıklı bir şeymiş gibi söylüyorsun.
Сфабрикованное дело - насмешка над правосудием.
Bu adamlara karşı yapılan bu dava tüm adalet sistemini maskara etmiştir.
Но в вашем тоне есть насмешка.
Ama ses tonun biraz alaylı.
Это улыбка самоиронии, насмешка над его собственными противоречиями.
Alaycı gülümse bilinçli olarak öğretilerin çelişkiler içerdiğini gösteriyor sanki.
А ето насмешка полная.
Bu ise toptan maskaralık.
Насмешка?
Gösteri mi yapıyordun?
Это всего лишь случайная и жестокая насмешка судьбы, что наши с вами дороги пересеклись! Слушайте, Фолкилхер. Вы дворецкий.
Beni iyi dinle, hayatın tuhaf ve zalim bir oyunu sonucu seninle benim yollarımız kesişti.
Нет. Это насмешка.
Yok, çıkmasam daha iyi.
Насмешка, а не Великое движение.
Yüce İttifak havaymış!
Ох! Что за насмешка судьбы.
Kaderin cilvesine bak.
Даже журчание воды звучит почти как насмешка.
Nehrin çağlama sesi bile neredeyse benimle alay ediyor gibi.
Но горькая насмешка...
O merhameti kamçılar...
Но горькая насмешка, И негде мне укрыться.
Merhamet saklamaya muktedir değil.
Это безжалостная насмешка Бога, Нора.
Tanrı'nın acımasızca bir işi bu, Nora.
Мы должны служить правосудию, а это - насмешка над ним.
Adalete hizmet etmek için buradayız. Bu ise saçmalık.
По отношению к ним у него лишь насмешка и презрение.
O ise bunları sadece küçük görüyor ve makaraya alıyordu.
Какая насмешка.
Nasıl bir şaka bu böyle?
И не насмешка ли это, что такие мысли считались "голосом дьявола"
Bu ironik değil mi? Yani herkes bunun şeytanın işi olduğunu ya da toplumsal / dini değerlere aykırı olduğunu söyler...
Насмешка
Dalga Geçme.
Мы оба знаем, что этот отдел просто полная насмешка.
O bölümün önemsiz olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Это же насмешка.
Bu bir hiciv.
Насмешка.
Hor görme.
А я насмешка, и я смеюсь над вашим желанием.
İstekleriniz beni sadece güldürüyor.
"Они были частью моей семьи." [насмешка]
"Onlar benim ailemdi."
Кейси, это была насмешка?
Neydi o küçümseme?
Его ассоциировали с возрождением, в нашем случае, это жестокая насмешка.
Mitolojide yeniden doğumu çağrıştırır ki bu durumda bu çok ironik. Kadından mı geliyor?
Смерть просто насмешка над жизнью.
Ölüm, yaşamla dalga geçiyor.
- А тебе не кажется, что это насмешка?
Yalakaca görünmediğine emin misin?
Что ж, если это не сработает, вся моя школьная жизнь будет не больше чем, насмешка.
Eğer bu işe yaramazsa, bütün lise hayatım bir utanç kaynağı olacak.
Отцовская насмешка.
Alaycı baba.
- Не ария, а насмешка.
- Bu arya şaka gibi. - Gerçekten mi?
Какого это быть настолько неправым, что вы сейчас... как ходячая насмешка?
Hatalı davranarak kendinizi'yürüyen şaka konusu'na çevirmek nasıl bir duygu?
ээ, ты... ты из армии, или... ( насмешка )
Sen... orduya mı katıldın yoksa...
Это - монета-насмешка.
Bu taşlamalı bir para.
Он всегда так говорит. То не была насмешка.
Hayır, onun konuşma biçimi böyle, bizi küçümsemedi.
Это насмешка.
Çok kötü bir durum.
Дружеский жест в этой стране - жестокая насмешка в Судане.
Bu ülkede arkadaşça bir düşünceyken Sudan'da zalim bir söz.
Эта насмешка над шиком - все, что у меня осталось.
Bu sahte inceliğim sahip olduğum tek şey.
Кажется комплиментом, но за ней насмешка.
İltifata benziyor ama arkasında bir küçümseme seziyorum.
Кажется, это прозвучала насмешка!
Sanırım bu iğnelemeydi!
Насмешка стала его жизнью.
- Şaka, hayatının parçası haline geldi.
Это насмешка, но если бы кто-то дал мне возможность, я бы сказал...
Dalga geçme, eğer birisi bana bu fırsatı verirse, derim ki...
Это не звучит как насмешка
- Pek dalga geçtin gibi olmadı.
Это не насмешка.
Dalga geçmiyordun.
Насмешка?
dalga mı?
Эти пересмотренные соглашения просто насмешка.
Bu düzeltilmiş anlaşma tam şaka gibi.
Я не насмешка.
- Ben bir şaka değilim.
Наши отношения насмешка.
- Bu ilişki bir şaka.
Они думают, что я — одна большая насмешка.
Benim büyük, sikindirik bir şaka olduğumu düşünüyorlar.
Это какая-то насмешка над правосудием... я даже одним глазком не могу подглянуть!
Küçücük bir bakış bile atamamam ne anlamsız bir adalet.
НАСМЕШКА 2.
KARŞI ÇIKILIR 3.