Обида traducir turco
103 traducción paralela
- Если откажетесь, обида на всю жизнь.
Böyle giderse, gülmekten kırılacağız.
Кровная обида.
Büyük hakaret sayılır.
Обида - человеческое чувство.
Gücenmek insani bir duygudur.
Обида?
Kötü bir şey mi?
Какая обида, что Вы пролили на себя это замечательное вино сэра Рубена.
Üstünüze Sör Reuben'ın kaliteli şarabından dökmüşsünüz.
Молари, обида Нарна на ваш народ может быть смыта лишь кровью Ценравриан.
Mollari, halklarımız arasındaki anlaşmazlıklar Centaurilerin kanı akmadığı sürece çözülmeyecek.
Моя оплошность, породила обиду а обида привела к драке.
Hata yaparak, saldırganlığa yol açtım saldırgan davranışlar sonucunda da olay çıktı.
Вы, наверное, очень предупредительны, и не допустите, чтобы обида созрела в вас?
Kırgınlık konusunda çok dikkatlisiniz değil mi?
Пока обида так свежа, лучше не встречаться с мистером Дарси.
Mr Darcy ile karşılaşmamamın daha iyi olacağını düşündüm.
Пока обида так свежа, лучше не встречаться с мистером Дарси.
Mr Darcy ile karşılaşmasam daha iyi.
Тебя переполняет обида.
Kırgınlığın giderek artıyordur.
Итак, Кимми, думаю, заявление, сделанное мисс Макбил уже в протоколе, как и ваша обида.
Tamam, sanırım, Bayan McBeal'ın seni gücendiren sözleri kayıtlara geçmiştir.
И обида на Джона, на Бога и...
John'a karşı öfke, Tanrı'ya karşı öfke ve...
Если бы вы убили мою мать, обида была бы меньше.
Anneme küfretmeniz, beni daha az incitirdi.
Гнев и обида могут овладеть человеком.
Öfke ve dargınlık sizi yolunuzdan alıkoyabilir.
Чтобы ты ни загадал, Уолтер, запомни, обида - плохой советчик.
Hiçbir zaman değildir. Bu sefer bana güvenmelisin, Walter.
Горечь, обида, внезапная боль.
Küçük bir ağrı, bir parça keder, sıradan bir acı.
У Андрэ в магазине склад наркоты. у них постепенно накапливается обида... на таких, как я. Такие ребята...
- Andre marketinde uyuşturucu işi yapıyor.
Он сказал, что если выразить свое прощение словами, мозг сможет обмануть сердце, тогда обида пройдет.
Diyor ki, eğer bağışladığınızı sözcüklerle ifade ederseniz, beyin kalbi küslüklerin sona erdiğine inandırabilir.
Сначала гнев, потом обида потом отрицание, потом гнев.
- Hangi aşamalar? - Öncelikle öfke. Sonra küskünlük.
- Любимая обида.
- nefret ederim.
Боль, обида.
Acı, ağrı.
Слушай. Когда люди хотят помириться, они пытаются произвести впечатление. Или ждут, когда пройдет обида.
Hey, insanlar barismak istediklerinde karsilarindakini pohpohlarlar ya da en azindan karsidakinin kizginliginin geçmesini bekler.
Если хочешь знать, я думаю, в тебе говорит старая обида.
Bana sorarsan kininden yapıyorsun bunu.
В тебе копилась обида, и ты подло отплатила.
Ödenek ayırıp, bir şekilde el altından ödeme yapmış olmalısın.
Это обида?
Kızgınlık mı?
На большинстве свадеб шампанское и обида сопутствуют друг другу. Не так ли?
Nikâh törenlerinin genelinde, şampanya ve dargınlık birlikte dolaşır, değil mi?
Если мотив - личный, вероятно, это - давняя обида.
Eğer neden kişiselse, muhtemelen kinle birliktedir.
В смысле, ведь это же обида, да?
Demek istediğim bu değil mi?
Ваша обида создавала некоторое напряжение между вами?
Ona olan kırgınlığınız bir gerginlik yarattı mı?
Какая обида?
Ne kırgınlığı?
Дорогая Мэри Дейзи Динкл, я не могу выразить себя чётко в данный момент, поэтому перечислю свои эмоции в порядке интенсивности - обида, смятение, предательство, дискомфорт, недомогание и страдания.
Sevgili Mary Daisy Dinkle. Şu an kendimi pek iyi ifade edemiyorum bu yüzden şu an en şiddetli hissettiğim duygularımı sırasıyla yazıyorum. Acı, kafaşırmışlık, ihanete uğramışlık rahatsızlık, sıkıntı ve nefes darlığı.
Снова обида.
Yine bir hoşnutsuzluk örneği.
Это личная обида для тех, кто посвятил свою жизнь поддержке настоящих музыкантов. А разве нет?
Bu, hayatını gerçek müzisyenler yetiştirmeye adamış birisine kişisel bir hakaret Kim yapmaz ki?
Обида может быть мотивом.
İçerlemek ana sebep olabilir.
Но не могли бы вы назвать кого-то, у кого была личная обида на вашего мужа?
Kocanıza karşı kişisel bir kin besleyebilecek biri aklınıza geliyor mu?
Я думал, она простила меня за все, но обида, на самом деле, никуда не делась.
Beni affettiğini sanmıştım. Ama o incinen duygular hiç düzelmiyor. Bu çok anlamlı.
Обида!
Alındım!
Так... Была это обида или Паркинсон? Я не знаю.
Yani şimdi kızdı mı yoksa Parkinson'dan mı oldu, hiç bilemedim.
Злость и обида настолько поголтили меня, что я даже ни на секунду не задумалась, насколько ТЕБЕ может быть больно.
Sana kızmakla o kadar meşguldüm ki çektiğin acıları fark edemedim.
Это не обида.
- Kin değil bu.
Что ж, мы знаем, что это должна быть серьезная обида, раз он хранил её аж 17 лет.
Şey, eğer 17 yıl boyunca içinde biriktirmişse çok büyük bir kin besliyor olmalı.
Если это не личная обида, то зачем он сам стрелял?
Bunu kişisel bir şey olmasa neden yapardı?
Это четвертая обида.
Bu dördüncü garezim!
Обида, гнев, горечь - они cделают вас больными, словно вы сами выпили яда, и ждете, что умрет кто-то другой.
Kızgınlık, öfke, acı. Bunlar sizi hasta yapar. Zehir içip başkasının ölmesini beklemek gibi.
Что это? Личная обида?
- Neden peki, garezi mi varmış?
Это обида.
Acıtmazdı.
Не обида.
Dargınlık yok.
- Обида?
Somurtkanlık mı?
Неужели обида столь существенна?
Ne zarar verdim ki?
Во мне говорила старая обида.
Sana kin tutuyordum.