English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ О ] / Отравили

Отравили traducir turco

446 traducción paralela
- И доказали, что её отравили. - Да.
Zehirlendiğini kanıtlamıştık.
Отравили?
İlaç mı verdik?
Вам известно, что воздух восточное побережья Америки отравили красные?
Mesela, Amerika'nın doğu yakasında ki hava kirliliğinin sebebinin, "kızıllar" olduğunu biliyor musun?
- Вы меня отравили!
- Beni zehirlediniz!
До того как наши ученые - кудесники отравили воду загрязнили почву, загубили растения и животных.
Bilim sihirbazlarımız suyu zehirlemeden, toprağı kirletmeden bitkisel ve hayvansal hayatı neredeyse yok etmeden önce.
Они отравили три моих колодца.
Ayrıca kuyularımızı da zehirliyorlar. Buna araziyi sulamak mı diyorsunuz?
Они отравили пиццу.
Pizzaya zehir katmışlar.
Её отравили.
Zehirlemişler. Belediye memurları zehirlemiş.
Он вырос, чтобы очистить мир, который люди отравили.
İnsanlar Karatoprak'ın ağaçlarını kirletmeden önce temizdi.
Люди отравили все реки и озера.
Göller ve nehirleri insanlar zehirli sulara dönüştürdü.
В одной говорится, что его отравили, а потом закололи.
Birine göre de zehirlenip bıçaklanmış.
Многих моих предков отравили враги.
Biliyorsunuz, atalarımın çoğu zehirlenmişti.
Отравили ее? Никакой смерти.
Katı yumurtalarla öldürecek miyiz?
Ты отравишь его разум, как они отравили твой?
Seninkini zehirledikleri gibi, sen de onun beynini zehirleyecek misin?
Его отравили, искололи, повесили застрелили, четвертовали.
İhtiyarlıktan ölmemiş. Zehirlenmiş, bıçaklanmış, vurulmuş, asılmış, ve dörde bölünmüş.
Сколько человек вы отравили?
- Kaç kişiyi zehirlediniz?
Мадемуазель Ник отравили.
Mademoiselle Nick, çok hastaymış.
Эти люди на корабле отравили ее разум.
O gemideki insanlar tarafından kirletilmiş.
Значит,.. ... они отравили колодцы,.. ... убили крестьян и всё свалили на эпидемию.
Kuyuları zehirleyip köylüleri öldürdüler.
Я считаю, что Пола Дерула отравили тринитрином.
Paul Deroulard'ın zehirlendiğini düşünüyorum. Trinitrin ile.
Они отравили напитки.
Zehirleyenler yani.
Я бы сказал, что ее отравили.
Zehirlenmiş gibi gözüküyor.
Отравили?
- Zehirlenmiş mi?
Кардассианцы отравили большую часть нашей земли, когда уходили, и с тех пор Раканта стала бесплодной пустошью.
Fakat bildiğin gibi, Kardasyalılar gitmeden önce tarım arazilerimizin çoğunu zehirlediler ve o zamandan beri Rakantha çorak arazi.
Я верю, что Вы выпили бы, но, предположим, его отравили?
İçeceğinize inanıyorum. Ama ya bir başkası içkiyi zehirlediyse?
Я думаю, проконсула Мерока отравили ромуланцы, и вы были единственным повинным в несчастном случае с транспортером, убившем субкоммандера Устарда.
Vali Merrok'u Romulanların zehirlediğini ve senin de, İkinci Kaptan Ustard'ın ölümüne neden olan ışınlama kazasının sorumlularından biri olduğunu düşünüyorum.
уложили 10-ых охранников в больницу отравили растительным ядом бизнесмена и угнали лимузин.
On güvenlik görevlisini hastanelik ettiler. Bir iş adamını da zehirleyerek öldürüp arabasını çaldılar.
Не понимаю... они уже отравили атмосферу.
Anlamadım... Atmosferi zaten zehirlediler.
Тебя отравили.
Zehirlenmiştin.
- Его жену отравили? - Не волнуйтесь.
Karısı zehirlenmiş miydi?
Нам сказали, что его отравили.
Kuşun zehirlenmiş olduğunu söylediler.
Вы все разрушили, отравили их ум.
Herşeyi mahvettiniz. Zihinlerini zehirlediniz.
Они отравили меня!
Beni zehirlediler!
... который отравили ваши песенки.
bu mahkemeden tekmeleyeceğim. şu antik kirliliklerini.
Мистер Ниликс... вы намеренно отравили этого человека?
Bay Neelix... kasıtlı olarak mı bu adamı zehirlediniz?
Как я поправлюсь, если я не знаю, чем меня отравили?
Beni zehirleyeni bilmeden nasıl düzeleceğim?
Вы действительно считаете, что мы бы отравили мир, который собираемся завоевывать?
Gerçekten, fethetmek istediğimiz bir gezegeni kirletebileceğimize mi inanıyorsun?
Они отравили всю семью и утащили людей.
Bir aileyi zehirleyip, onları sürükleyerek götürdüler.
- Меня отравили.
- Zehirlendim.
Ясно, что Мэри не отравили перед приходом в дом, она бы не дошла из пристройки!
Mary'nin buraya gelmeden önce zehirlenmediğini biliyoruz. Yoksa evinden buraya kadar gelemezdi.
Несомненно, её отравили в этой комнате!
Hayır, hiç kuşkusuz Mary bu odada zehirlendi.
Вы отравили чай, который пили вместе с Мэри.
Zehir katıp, Mary'yle birlikte içtiniz.
Если бы его отравили, он бы умер.
Cazibemi tatsaydı burada olmazdı. Zevkten ölürdü!
Успокойся тебя отравили.
Sakin ol. Zehirlendin.
Тебя отравили.
- Zehirlendin. - O...
Вашу подругу отравили конфетами.
Arkadaşınız çikolatadan zehirlenerek öldü.
Отравили?
Zehirlendi mi?
Отходы нефтепродуктов отравили остров.
Petrol çalışmaları çevreyi... zehirlediği için yiyecek hiçbir şeyleri yok.
Его отравили.
Zehirlenmiş.
- Думаешь, этих пассажиров отравили... чтобы заполучить золото?
En azından 40 yıl önce buralarda değildik.
Его отравили?
Zehirlenmiş mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]