Петь traducir turco
2,867 traducción paralela
Так ты говоришь мне, что после 21 года на этом лэйбле если я не стану петь на разогреве у твоей инженю, которая в подметки не годится ни с одним из моих бэк-вокалистов, ты не будешь поддерживать меня это ваши слова, не мои
Yani bana, bu şirketle çalıştığım 21 yıldan sonra... Vokalim bile olamayacak küçük saf bir kıza sahnemi açmazsam beni desteklemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz? Bunlar sizin sözleriniz benim değil.
Вот так мы учимся петь.
# İşte böyle öğreneceğiz Şarkı söylemeyi #
Так мы учимся петь.
# İşte böyle öğreneceğiz Şarkı söylemeyi #
Петь или играть?
Şarkı söylemek, rol yapmak?
Нет, не надо это петь. Не надо...
Hayır, bu şarkıyı söylemeyin.
Ты должна петь Monster Mash.
O şarkıyı söylemeye mecbursun.
Думаю, всем интересно, почему они должны петь эту песню.
Bence herkes mecbur olmalarının sebebini merak ediyor.
В смысле, настолько, что лучше никогда ее не петь рядом с Пэм.
O etraftayken aman diyeyim o şarkıdan bahsetmeyin.
Где же такие юные блондинки как Шона научатся петь и играть?
Shauna gibi genç sarışın kızlar oyunculuğu ve şarkı söylemeyi nerede öğrenecekler?
Стиви Уандер собирается петь. Это будет прекрасно. С днем рождения, сэр.
Mutlu yıllar efendim.
И он начинает петь : "Давай станем близки Фил-зически!"
Phil de "Phil-sel temasa girelim" i söylemeye başladı.
- Вы чего? Прекратите петь!
- Büyük dert ~
Скажем так, мы делали вещи, которые могут помешать вам от души петь Национальный Гимн.
Milli marşı içtenlikle söylemenizi zorlaştıracak bir şeyler yaptığımızı söyleyebilirim.
Я готова петь дуэтом, без проблем, так долго как мы пропускаем часть, где мы ведем себя как будто мы нравимся друг другу.
Bu düeti yapmaya razıyım, sorun değil birbirimizden hoşlanıyormuş gibi davrandığımız kısmı atlarsak.
Хотите петь с нами в хоре сегодня?
Bugün bizimle koroda şarkı söylemek ister misin?
Если твои гипно-травы сработают, к ужину мы уже будем петь "Кумбайа" перед костром.
Eğer hipnotize-şifalı bitkilerin işe yararsa akşam yemeğinde ateşin etrafında "Kumbaya" söylemeliyiz.
Там не должны звучать арфы петь птицы и падать с неба лепестки роз...
Arpların çalınması veya kuşların cıvıldaması ya da gökten gül yapraklarının dökülmesi şart değil.
А если он не будет петь, папа купит тебе кольцо с бриллиантом.
# Alaycı kuş ötmezse eğer # # Babacık sana alacak bir mücevher #
У тебя он в том, что когда ты начинаешь петь, это звучит, как будто что-то застряло в пылесосе.
Senin kusurun, şarkı söylemeye başladığın zaman bir şeyin, elektrik süpürgesine sıkışması gibi ses çıkarman.
И если верить каждому фильму о спорте, я отобью этот мяч, и все будут петь мое имя, пока я бегу вокруг по базам.
Spor filmlerinde olanlar doğruysa o topa küt diye çakacağım ve ben kaleleri dolaşırken herkes bir yandan adımı haykıracak.
Я собираюсь показать вам, кто умеет петь.
Nasıl şarkı söylenirmiş göstereceğim sana.
Можно с тобой поговорить, до того как ты начнешь петь акустическую балладу про стиптизерш с родинками?
- Benli striptizciler hakkında yas konuşmasına geçmeden önce seninle biraz konuşabilir miyiz?
Продолжай петь.
Şarkı söylemeye devam et.
Хотя петь одному здорово, но в одиночестве как-то неуютно.
Tek başına şarkı söylemek de eğlenceliymiş.
Мы должны петь все вместе, папаша.
herkesin katilmasi gerekiyor, Babacik.
Не надо петь.
Nagme yapma!
Это называется Дзинь и я хочу петь.
Bana vızıItı gibi bir şey oldu ve şarkı söylemek istedim.
У некоторых людей есть талант рисовать, у кого-то - петь.
Bazı insanların resim yapma yeteneği vardır. Bazılarının ise şarkı söyleme.
Мы будем петь для всех дам.
Bayanlar için şarkı söyleyeceğiz.
- Вместе. - Не надо мне петь, вместе весело шагать.
Ve sakın bunu "We Are the World" olayına dönüştürme.
Всё равно что хотеть петь, не имея при этом слуха.
Tıpkı şarkı söylemeyi istemek ve müzik kulağı olmamak gibi bir şey.
Но я буду петь тебе романсы до самой смерти
Ama ömrümün sonuna dek aşk şarkıları söyleyeceğim sana.
Я буду петь тебе серенады, когда тебе грустно
Her üzgün olduğunda serenat yapacağım sana.
Я буду петь тебе до конца твоей жизни
Ömrünün sonuna dek şarkı söyleyeceğim sana...
- Мам! Иногда, когда ты говоришь, мне хочется петь.
Bazen konuştuğunda, şarkı söylemek istiyorum.
Я купил дочкам караоке, и они обожают петь. Всю ночь.
Kızlarıma karaoke makinesi aldım ve şarkı söylemeyi çok seviyorlar.
Можешь представить себе торжественную церемонию... на которой будет петь хор из всех жителей деревни?
Görkemli bir tören hayal edebilir misin, köylülerin hepsi koro olmuşlar?
"Какая разница? Всё равно буду петь ее до потери пульса"?
"Her neyse, ben yine de bunu fena halde dinleyeceğim."
Значит твой бывший будет сегодня петь?
Eski sevgilin bu akşam sahneye mi çıkıyor.
Я онемею и... не смогу говорить. И петь. Этот рак не смертелен, но без голоса мне не жить.
Kanserden ölmesen bile şarkı söyleme veya konuşma yeteneğimi kaybedeceğim.
Главное - петь от души.
Önemli olan kalpten şarkı söylemek.
Мне даже в голову не придёт петь о чём-то подобном.
Böyle bir şeyin şarkısını düşünemiyorum bile.
Ты сыграешь на нем, только если будешь петь.
Söylemezsen çalmana izin yok.
Тебе удобно петь в ансамбле?
- Birlikte söylemek sıkıntı olur mu?
Она будет ехать быстрее, если ты споешь со мной. - Я не буду петь!
Eğer sende şarkı söylersen hızlanacağını söylüyor.
Просто продолжай петь, чтобы мы знали где ты.
Şarkını da kesme ki, gittiğinizi bilelim.
Боюсь, что у меня лучше получается танцевать, нежели петь.
Ne yazık ki şarkıcı değil de dansçı yönüm daha ağır basıyor.
Вперёд, дорогая, пока он не начал... петь мне серенаду...
Tatlım yapma ama adam resmen serenat yaptı.
Боюсь петь перед другими.
Başkalarının önünde söylemekten çekinirim.
Где ты научилась так петь?
Böyle şarkı söylemeyi nerede öğrendin?
Петь собрался?
Şarkıymış? !