Пишите traducir turco
375 traducción paralela
Пишите. - Кому?
Yazın.
Пишите : "Приглашаю вас ко мне на праздник".
"Siz canı gönülden benim eğlenceme davetlisiniz."
Не пишите, что я над этим работаю, потому что это не так.
Gazetenize dava üstünde çalıştığımı söylemeyin, çünkü çalışmıyorum.
Пишите письмо.
Mektup yazacağız.
Вы говорите так самоуверенно, но пишите такие рассказы.
Yüksekten ve sert konuşuyorsun, sonra da bunları yazıyorsun.
Флора, пишите.
Flora, bir sayfa çıkar.
Пишите список.
Al, bir liste yap.
Пишите здесь.
Tam oraya yaz.
Знай я, что вы так пишите "с", я бы не пришла.
Profesör, "S" harfini böyle yazdığınızı bilseydim buraya hiç gelmezdim.
Садитесь, пишите!
Oradaydım. Otur ve yaz.
Пишите. Ларри Стивенс, корреспондент "Вечерних новостей", убит в вестибюле гостиницы "Сент-Джордж".
Not al "Akşam Haberleri" muhabiri Larry Stevens....... Aziz George Oteli'nin lobisinde vurularak öldürüldü.
Прошу вас, не пишите обо мне.
Lütfen benim hakkımda bir şey yazmayın.
Вы медленно пишите, мистер Мартинс?
Yavaş mı yazarsınız Bay Martins?
Это невозможно.Не будьте малодушны, пишите эту историю сами.
Yapamam. Korkak olma ve hikayeyi yaz.
Тогда пишите завещания.
Vasiyetini yaz.
Пишите сейчас же.
Öyle yaz, tamam mı?
- Почему не пишите?
Böyle yazsana?
Ну так пишите, что я говорю. Так, как я вам рассказываю.
İyi, o zaman, Öyle yaz.
Пишите быстрее
Hadi, hemen yaz bakalım.
Так... "2" Давайте, пишите "2"
2 yaz.
Ладно, пишите : "Четверг"
Tamam, devam et. Yaz. "Günlerden Cumartesi."
Но если захотите меня обидеть, так и пишите
Anneme sor. Jeanne olarak yazılmasından nefret ediyorum.
Теперь, мисс Симпсон, пишите :
Not alın, Bayan Simpson.
Вы пишите своей сестре, мисс Гидденс?
Kız kardeşinize mi yazıyorsunuz Bayan Giddens?
Чтобы посмотреть, что вы пишите о нас.
Bizim hakkımızda yazdıklarını görmek için.
Ничего не пишите.
Hayir, hiçbir sey yazmayin. Neden bir sey yaziyorsunuz ki?
Не пишите то, что она сказала.
Dedigini yazmayin. Hiçbir seyin spermini falan kullanmadim.
Не круглое, скорее овулярное. Ради бога не пишите это.
- Aslında ovular.
Ну, ну пишите.
Bunları cidden yazıyorsunuz.
Устраивайтесь и пишите.
Şuraya yerleş ve yazmaya hazırlan.
Пишите свои отчеты и все.
Sadece yazın... ve iyi yazın.
Слушайте, пишите свой репортаж и не мешайте, пожалуйста, следствию.
Burada röportaj yapmıyoruz, lütfen araştırmamı kesmeyin!
Пишите адрес.
Siz adresi verin.
Бумага, ручка. Пишите.
- Yazmaya başlayın!
- Что вы там пишите, книгу?
Ne yazıyorsun, kitap mı?
А я думал, вы пишите для детей.
Çocuklar için bir şeyler yazdığını sanıyordum.
Пишите как можно меньше.
Mumkun olduğunca az yaz.
Пишите, не забывайте!
Hoşçakalın ve Clapham sapağında makas değiştirmeyi unutmayın!
Пишите нам чаще, хорошо?
Biraz daha sık yazmaya çalışın, tamam mı?
- Какой ваш адрес? - Пишите на отель, дойдет.
- Unutmadan, adresin neydi?
Пишите об этом своим конгрессменам, своим сенаторам.
Beyaz Saray'a kadar yazın.
Пишите прямо в Белый дом.
Ben sizi desteklemek için orada olacağım.
- Пишите "Буковски".
Bir saniye beni dinIe.
В случае непредвиденных осложнений, пишите на лондонский адрес генерала.
Eğer bir dönüm noktası olursa, Londra'daki bu adresten generale yazmalısın.
- Вы пишите пьесы для радио?
- Radyo için yazıyorsun, değil mi?
Пишите, пишите.
Bunu yaz.
Вы, наверное, стихи пишите.
Ateş böcekleri gibi.
Пишите здесь.
Tam şuraya.
Записку про ваш кофе пишите миссис Пирс сами.
Ben yatıyorum.
Секретарь, пишите.
Küçük kızı suiistimal ve adam öldürmeye teşebbüsten suçlanıyorsun!
Пишите, пишите.
Önce siz yazın!