Подарок traducir turco
8,697 traducción paralela
Но он оставил Иерусалиму подарок.
Ama Kudüs için bir hediye bıraktı.
Наш император отбыл, однако он оставил Иерусалиму подарок.
İmparatorumuz yola çıktı ama Kudüs için bir hediye bıraktı.
Подарок первосвященника Каиафы.
- Başrahip Caiaphas'tan bir hediye.
Прими это как подарок, Эндрю.
Sana lütufta bulunuyoruz Andrew.
Ну, это скромный подарок самой себе.
Şey, kendime küçük bir hediye.
Подарок от тайного воздыхателя, Ваша Честь.
Gizli bir hayrandan hediye, Sayın Yargıç.
У меня есть подарок.
Sana bir hediye getirdim.
Знаю, что ты занят обедом, но я хочу подарить тебе небольшой подарок перед свадьбой.
Yemek hazırlamakla meşgul olduğunun farkındayım ama sana evlilik öncesi bir hediye vermek istemiştim.
Можешь передать от меня подарок сыну Чан Су?
Chan Soo'nun oğlunun hediyelerine benimkini de ekleyin.
возьмёшь и мой подарок?
- Ne? Kusura bakma ama benim yerime de para vermen gerekecek.
И это был бесценный подарок.
Harika bir hediyeydi.
Надеюсь, я сумела выразить свою благодарность в письме. Просто бесценный подарок.
Umarım güzel düğün hediyen için yeterince yazmışımdır çok nazikti.
Я привезу тебе лучший подарок.
Dönüşte sana dünyanın en güzel hediyesini getireceğim.
Это будет хороший подарок.
O da güzel bir hediye mesela.
Для празднования этого исторического поворота у меня есть подарок для коллектива.
Bu tarihi dönüşü kutlamak için gruba bir hediyem var.
У меня для тебя подарок.
Sana hediye aldım. Nasıl?
я принЄс тебе подарок.
Sana bir hediye getirdim.
Получила твой маленький подарок по почте.
Hediyeni aldım...
Подарок от моего друга, Джона Ди.
Arkadaşım John Dee'den bir hediye.
А здесь настоящий подарок.
Bir de... asıl doğum günü hediyen var.
Тут бельгийские франки и подарок для Линды.
Burada biraz Belçika frangı var. Ve de Linda için bir hediye.
Нас пригласил председатель госсовета Хонеккер. - Нужен какой-нибудь подарок.
Doğu Alman Lider Erich Honecker bizi ziyarete davet etti giderken ona bir hediye götürmeliyiz.
Важен не подарок, а внимание.
Neyse düşünmen yeter.
Ну... Но сегодня ты получаешь 5 +, потому что это самый содержательный подарок на свете.
Ama bugün A + aldın çünkü bu şu ana kadar aldığım en düşünceli hediye.
Я оставила тебе подарок на твоей машине, чтобы тебе стало полегче.
Moral olsun diye arabana bir hediye bıraktım.
Я хотела подарить тебе подарок.
Sana bir hediye vermek istiyorum.
Дорогая, это я хотела подарить тебе подарок.
Hayatım, asıl ben sana bir hediye vermek istiyorum.
Ваше Высочество... В качестве обещания у меня для вас есть подарок.
Majesteleri, sizin için bir hediye hazırladım.
Ты принимаешь меня таким, какой я есть, и это подарок, за который я ежедневно благодарю Бога.
Beni gerçekte olduğum kişi için kabul edeceğini biliyorum ve bu, Tanrı'ya her gün şükretmemi sağlayan bir hediye.
Она была чем-то расстроена, когда звонила, так что я решила задобрить её надев подарок, который она мне сделала.
Değişen ne? Tek bildiğim beni aradığında sesinin üzgün geldiğiydi. Bana verdiği bir hediyeyi giyerek biraz nezaket gösterebileceğimi düşünmüştüm.
Помните, какой подарок вы предлагаете, и, я уверен, он станет вам другом.
Bulunduğunuz ikramın büyüklüğünü unutmazsanız eminim ki kendisi dostunuz olacaktır.
Это был подарок небес.
Gökyüzünden bir hediyeymiş.
Тебе подарок.
Sana bir şey aldım.
Свадебный подарок.
Düğün hediyesi.
Всё верно, сладкий. Целая неделя в подарок от папы.
Aynen öyle hayatım 1 haftalık bir oda, baban ısmarlıyor.
Обычный подарок... для модников.
Üst sınıf insanlar için standart hediye.
Я забыла его подарок в кабинете.
Hediyesini ofisimde unuttum.
Он думал, там никого не будет, но лейтенант Пайн пришел, чтобы забрать подарок для адмирала.
Ofisin boş olacağını sanıyordu ama Yüzbaşı Pine amiralin hediyesini almaya gitti.
Либо кто-то заработал и смог позволить себе дорогой подарок. Позвоню Маркусу.
Veya belki de birileri çokça para kazanmış ve kendilerine hediye almıştır.
Это - подарок турецкого посла.
Türk büyükelçisinin hediyesi.
Я и мистер Сэндер приготовили тебе небольшой подарок
Benim ve Bay Sander'in sana küçük bir hediyesi var.
Подарок на раннее Рождество
Erken bir Noel hediyesi.
- Мы принесли подарок.
- Size hediye aldık. - Cidden almışsınız!
Это хлеб, но он завернут как подарок и стоит всего 17.50.
- Bayıldım.
Можешь вручить от меня подарок?
Benim yerime hediye olarak para vermelisin.
Еще один подарок от его матери?
Annesinden bir hediye daha mı?
Подарок на прощание?
Güle güle hediyesi?
Это просто небольшой подарок от меня Алекс.
Alex için ufak bir hediye.
Но мы уже подарили ей наш подарок.
Ama ona hediyesini verdik ya.
Это подарок моей мамы.
O şalı annem hediye etmişti.
Так что... у меня есть для тебя дружеский подарок.
Sana bir arkadaşlık hediyesi aldım.