English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ П ] / Приехал

Приехал traducir turco

7,213 traducción paralela
- Это не вопрос. Я приехал рассказать тебе правду.
Buraya bizzat onayladığım gerçeği söylemeye geldim.
Кумквата МакГилликадди, то я от тебя отстану, потому что я приехал сюда с посылками для двух выдуманных людей не для того, чтобы сказать, как вчера было здорово.
Kumquat McGillicuddy'nin ofisini gösterirseniz, yola koyulacağım, çünkü su kesin ki ben buraya bisikletimi sürerek iki tane uydurmaca isim söyleyip dün gece ne kadar eğlendiğimi söylemeye gelmedim.
Вот почему ты приехал в Сиэтл и вытащил меня из сумасшедшего дома, потому что у тебя не хватает мужества сделать это самостоятельно.
Bu yüzden Seattle'a gelip beni o deli hapishanesinden çıkarttın. Çünkü sende kötü adam olacak cesaret yok.
Спасибо, что приехал, брат.
Geldiğin için teşekkürler.
Кто-то должен был помогать ему, когда он только приехал сюда.
Buraya geldiğinde biri ona yardımcı olmuş olmalı.
как ты думаешь, каким ты приехал?
Sence nerede yer alırsın?
А зачем ты приехал?
Sen niye gelmiştin ki?
Связь, которую он скрыл, когда впервые приехал сюда и вдруг был принят на столь близкую к королю должность.
Adam zamanında buraya geldi ve Kral'a en yakın pozisyonda görev aldı.
— Только приехал.
- Yeni gelmiştim.
Он приехал, чтобы обрести здесь семью, и нашёл меня, когда был готов найти своей духа-покровителя.
Burada bir aileyle yaşamaya başladı ve koruyucu ruhunu bulmaya hazır olduğunda beni buldu.
Ты ведь не отсюда, красавчик? - Недавно приехал.
- Buralı değilsin, değil mi güzelim?
– Ты когда приехал?
- Ne zaman geldin?
Приехал.
Geldi.
Помню... как приехал сюда, и... вы дали мне что-то.
Buraya... Buraya geldiğimi ve bana bir şey verdiğinizi hatırlıyorum.
Я рад, что ты приехал.
- Gelmene sevindim.
Судя по справке о зарплате и кое-чему еще, он полгода назад приехал из Айовы.
- Sigara izmaritlerinin dışında 6 ay önce Iowa'dan gelmiş. İnşaatta çalışıyormuş.
Я приехал в эту страну в погоне за Американской мечтой.
Amerikan rüyasını yaşamak için ülkenize geldim.
Я приехал вчера, но увидел, что кто-то входит в твой дом и у него на машине были гос.номера.
Dün gece geldim ama birinin sizin binaya girdiğini gördüm üstelik devlet plakalı bir araç kullanıyordu.
Может, стрелок приехал верхом.
Belki ateş eden atla geldi.
Ты приехал верхом?
Atla mı geldin?
Я приехал признаться кое в чём.
buraya bir itirafta bulunmaya geldim.
Ты приехал на машине Бранча к нему домой.
Branch'ın arabasını evine götürdün.
Он приехал сюда и потребовал, чтобы я дала ему антидепрессанты для Брэнди.
Arabayla buraya geldi ve Brandi için bazı antidepresanlar vermemi istedi.
Поэтому, когда Грэг позвонил и рассказал об ограблении, я приехал из Форт Коллинза проверить, как тут о нём заботятся.
Greg beni arayıp soygunu söyleyince... ona iyi baktıklarına emin olmak için Fort Collins'den buraya geldim.
Приехал сюда в отпуск на пару дней.
Birkaç gün iznim vardı buraya geldim.
Он увидел Делию по телевизору и сразу приехал.
Delia'yı TV'de görmüş ve gelmiş.
Спасибо, что приехал.
Geldiğiniz için teşekkürler.
Должно быть что-то важное, раз ты сюда приехал.
Buraya kadar geldiğine göre senin için önemli olmalı.
Я приехал первым.
Olay yerine ilk giden bendim.
Ты правда хочешь, чтобы я приехал?
Gerçekten gelmek istiyormusun?
Мы можем предположить, раз слышим о нем в первый раз, что этот зверь недавно приехал. Может быть у него было недостаточно времени, чтобы прокормится на своей территории.
Şu an sadece bu olayı duyduğumuzu varsayarsak bu yaratık daha oraya yeni gitti, belki de orayı terk etmek için yeterli besini henüz alamadı.
Хорошо, что приехал.
Ne iyi ettin de geldin!
Я приехал сюда на учёбу в 1961 году.
Buraya 1961 yılında çalışmak için geldim.
Честно говоря, я поэтому и приехал.
Burada olmamın asıl sebebi o.
И для этого я приехал сюда ранним утром?
Beni sabahın köründe çağırmanızın sebebi bu muydu?
М-р Паттерсон живет в другой квартире, как приехал, пока не продаст пентхаус, где это произошло.
Bay Patterson geri döndüğünden beri farklı bir dairede kalıyor. Olayın gerçekleştiği çatı katı dairesini satana kadar.
Ее парень приехал, да?
Erkek arkadaşı gelmiş.
Итак, он приехал домой.
Eve gitti.
Приехал, как только смог.
Daha erken gelmek isterdim ama eve varmıştım bile.
Я жил в Вегасе, хотел увидеть Тихий океан, так что сел в старый Бьюик и приехал сюда на выходные. Шесть баксов за ночь.
Vegas'ta yaşıyordum ve Pasifik'i görmek istiyordum ben de eski Buick kamyonetime atlayıp hafta sonu için buraya geldim ve burada geceliği 6 dolara kaldım.
Когда я приехал в Нью-Йорк, пресса сообщила, что я слёг.
New York'a vardığımda basına hasta olduğumu söyledim.
Приехал сюда, чтоб наконец с ним воссоединиться.
Şehre geldim çünkü sonunda yeniden iletişim kuracağız.
- Помню, как приехал туда и мельком взглянул через заднее стекло.
Arabaya yaklaştığımı, ve doğruca ön camdan içeri baktığımı hatırlıyorum.
Через пару дней после её исчезновения он точно приехал в Нью-Джерси...
Yani, onun Kathie'nin kaybolduğu bir kaç gün içinde... New Jersey'de olduğunu biliyorduk.
Он уже был в бегах, когда приехал сюда.
Buraya geldiğinde, aynı şekilde konuşmaktan da kaçıyordu.
Он сказал, что приехал навестить Дариуса, чтобы дать ему взятку, но не застал его.
Krediyi alabilmek için rüşvet teklif etmeye gittim ama içeri girmedim. Darius'a rüşvet vermeye gitmiş ama hiç görüşmemişler.
Но если бы я не приехал, мой брат был бы мертв.
Ama gelmeseydim, kardeşim ölecekti.
Его имя Вакил Шах. Он приехал сюда из Пакистана 20 лет назад.
Adı Vakeel Shah. 20 yıl önce Pakistan'dan göç etmiş.
Знаешь, когда Дин приехал, чтобы забрать меня из колледжа, я сказал себе... Еще одна, последняя охота, понимаешь?
Dean beni okuldan almaya geldiğinde kendime bu son iş olacak dedim.
Скотт, я приехал сюда в надежде найти стаю.
Scott, buraya bir sürü bulma ümidiyle geldim.
Ты приехал в поисках альфы.
Buraya bir Alfa bulmak için dönmüştün.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]