Скорбь traducir turco
249 traducción paralela
" И скорбь нашу не измерить.
Ah, kederimiz, ölçülmesi o kadar zor ki.
Где самая неистовая скорбь Слывет пустым экстазом ; где никто, Услышав похоронный звон, не спросит, По ком звонят ;
Ölüm çanları çaldığı zaman kilisede kimin için çaldıkları sorulmuyor bile.
Пусть скорбь твоя слезами изойдёт :
Dile getir duyduğun acıyı.
Немая скорбь на части сердце рвёт.
Dert sustu mu, yüreğe dolar için için, yıkar yüreği.
Ужели ты не можешь Уврачевать болящий дух, с корнями Из памяти исторгнуть злую скорбь,
Kafanın derdine de deva bulamaz mısın? İçimize kök salmış bir düşünceyi, söküp atamaz mısın aklımızdan?
Скорбь заменяет искренность.
- Kederden samimiyet doğuyor galiba. - Kesinlikle!
Искренность исходит от людей, испытавших скорбь.
Izdırap yaşamış insanlar hakkında ne kadar az şey biliyoruz!
Что ж, я могу с улыбкой убивать, кричать : "Я рад!" - когда на сердце скорбь. И увлажнять слезой притворной щёки и принимать любое выраженье.
Tanrı şahidim, gülümseyebilirim, gülümserken de cinayet işleyebilirim, yüreğimi dağlayan şeylere "Kabul" diyebilirim, sahte gözyaşlarıyla yanaklarımı yıkayabilirim, suratımı her duruma uydurabilirim.
в нём - утешенье. В гробу Эдварда схороните скорбь, и трон Эдварда радость вам вернёт.
Çaresiz derdiniz, ölen Edward'ın mezarında kalsın, mutluluğunuz ise yaşayan Edward'ın tahtında filizlensin.
Скорбь.
Hüzün...
Скорбь о конце времен.
Hüzün sona erenler için.
Здесь в клетках камер проживает скорбь.
"Demir parmaklıklar hüzün kaplı."
Здесь в клетках камер проживает скорбь.
"Demir parmaklıklar,"
Здесь в клетках... камер... проживает скорбь...
"Demir parmaklıklar," "Hüzün kaplı."
"Слова дешевы, холмы круты, скорбь глубока."
Sözler boş, dağlar dik. Acı derin.
"Скорбь", 125, дубль 7.
İstediğim çök şey değil. - Hadi herkes yerine.
- "Скорбь", 52, дубль 21.
- Pişmanlık Sahne 52 Çekim 1. - Motor.
Мы снимаем "Вечную скорбь", а не "Отца новобрачной"!
Burada "Sonsuz Pişmanlığı" çekiyoruz. "Gelinin Babasını" değil.
- "Скорбь", 53, дубль 2. - Начали.
Pişmanlık Sahne 53 Çekim 2.
Можем посмотреть "Скорбь и сострадание".
- Gidip "Üzüntü ve Pişmanlık" filmini izleyelim.
Я сбросил с себя гнев и скорбь за Софи и Натана и за многих других, которые составляли лишь малую часть погубленных, преданных и замученных детей Земли.
Sophie ve Nathan için hissettiğim öfke ve kederin yularlarını birden koyverdim. Bütün diğerleri gibi bu dünyanın... öldürülen, ihanete uğrayan ve şehit olmuş çocukları için...
Между скорбью и ничем... я выбираю скорбь.
Keder ile hiç arasında, şahsen kederi seçerim.
самоё тяжелое-уже позади. Я всё ещё чувствую огромную скорбь, да, но она уже так не подавляет всего меня, как раньше.
Tamam hâlâ çok büyük bir acı duyuyorum, ama eskisi kadar altında ezilmiyorum.
Вчера, несмотря на скорбь, правительство продолжило свою работу.
Dün, üzüntülü havaya rağmen, hükümet çalışmaya devam etti.
Где скорбь уснула...
# Kederin hüküm sürdüğü
Без сомнения, вам мешала целиться ваша скорбь по вашему раненому президенту.
eminim nişancılığınız başkanınız için duyduğunuz endişeden etkilendi.
"Ибо от большого знания многие печали, и кто умножает познание, умножает скорбь."
"Çünkü fazla bilgi fazla acı demektir. ve bilgisini artıran acısını da artırır."
Итан... не могу выразить свою... скорбь...
Ben, ne kadar üzgün olduğumu söylemeliyim.
Умножать скорбь. Класть ее в ложку и растворять в капле наркоты.
Istırabın üzerine ıstırap yığmak onu bir kaşığa koyup bir damla asitle eritmek.
Более того... я искренне разделяю скорбь матери рядового Джеймса Райана и я горю желанием отдать жизнь и жизни моих людей, особенно твою, Рэйбен, чтобы облегчить её страдания.
"Ayrıca, Er James Ryan'ın annesinin çektiği acıyı yürekten paylaşıyorum." "Acısını dindirmek için de, hem kendi hayatımı, hem de adamlarımınkini..." "... özellikle de seninkini, Reiben, seve seve ortaya koymaya hazırım. "
Давайте вспомним, несмотря на скорбь, что мы собрались здесь, чтобы порадоваться за новую жизнь Марка.
Hatırlamamıza izin ver, yasını tutmamıza rağmen, Mark'ın hayatını kutlamak için buradayız.
Рано или поздно... ты бываешь вынуждена позволить себе скорбь.
Er yada geç... üzülmeye başlayacaksın.
Надо направить всю твою искреннюю скорбь в русло убийственного гнева.
Bu yas duygusunu öfkeye dönüştürme zamanı geldi.
Услышь мою молитву, уничтожь всё зло скорбь злость.
Duam duyulacak olursa tüm suçlarım ve pişmanlığım silinsin. Tüm öfke son bulsun.
Вы можете прекратить свои заунывные песни,... пока я окончательно не утопил свою скорбь в вине?
Ben üzüntümden içmeye Başlamadan önce yani
Напротив, меня окружала бесконечная скорбь.
Aksine içim derin bir üzüntüyle doldu.
Моя скорбь еще слишком сильна.
Kederim hala çok taze.
О, скорбь!
Ne kadar acı!
Дорогая Барбара, у меня нет слов, чтобы выразить свою скорбь.
Sevgili Barbara... Sana, Jack'in ölümüne ne kadar çok üzüldüğümü aktaracak kelimeler bulamıyorum.
Иногда парням трудно выразить свою скорбь.
Bazen erkekler duygularını göstermekte zorlanır.
- И даже спустя 21 год вы можете заметить ярость и скорбь,... которые Джон Уолш носит в себе.
20 yıl geçmesine rağmen John Walsh'ın öfkesini ve üzüntüsünü hâlâ görüyoruz.
Он даже готов использовать свою скорбь как предлог.
Kederini bile perde edecekti kendine.
Это не значит, что я не разделяю твою скорбь по жене.
Bu, karının bir süre önce öldüğüne aldırmadığım anlamına gelmiyor.
Что за скорбь меня пожирает?
Ne çeşit bir tutkuya yakalandım?
Людям просто негде выразить свою скорбь.
Acılarını ifade edecek bir yol bulamadıklarını gösterir.
"Скорбь", 126, дубль 1.
Pişmanlık 126 çekim 1.
- "Скорбь", 52, дубль 22.
Pişmanlık Sahne 52 Çekim 2.
Я их предупредил. - "Скорбь", 52, дубль 23.
Onları uyarmadığımı söylemek istemem.
- "Скорбь", 52, дубль 25. - Начали.
Pişmanlık Sahne 52 Çekim 25.
- "Скорбь", 53, дубль 1.
Pişmanlık Sahne 53 Çekim 1.
Она помогла тебе пережить скорбь.
Onunla aylarca çıktınız.