Совет traducir turco
6,586 traducción paralela
Каждый совет, который тебе дадут окажется бесполезным.
Milletin sana verdiği tavsiyelerin sonradan hep yanlış olduğu ortaya çıkıyor.
Мм. Если уходишь, позволь мне дать тебе совет на прощанье отправляйся на 8 авеню поймай там такси и возвращайся.
Gidiyorsan, sana son kez çok önemli bir tavsiye vereyim 8. caddeden karşıya geçin taksiye binip ileriden U dönüşü yapın.
Сюда попадают лишь те, кто принял совет от учителя.
Aramızdan sadece Üstad'ın önerisine uyanlar davet edilir.
Совет, или ФБР вместе с АНБ, получают от Атертона секретные сведения по борьбе с терроризмом, судя по тому, сколько вооруженных агентов я видел в их офисе.
İGBK, bu yüzden, FBI ve Yurt Güvenliği karşı mücadeleyle ilgili veri analizlerinin sınıflandırılması için Atherton ile anlaşmış, bu yüzden gördüğüm silahlı ajanlar ofislerindeydi.
Позволь дать непрошеный совет...
Sen istemede bir tavsiye vereyim...
И что я теперь очень сожалею, что никто не успел дать мне этот совет.
Keşke birisi bana da böyle tavsiye verse dediğimi söyle.
Ребята, мне нужен ваш совет.
Beyler... Bir tavsiyeye ihtiyacım var.
- Спасибо за совет.
Tavsiyen için teşekkür ederim.
Ну, мой совет... Будь свободен.
Peki, benim tavsiyem...
Совет решил не назвать исследовательское крыло именем моего бывшего мужа потому что люди верят, что он вломился в мой дом и пытался напасть на меня
Yönetim, insanlar evime zorla girdiğine ve bana saldırmaya çalıştığına inandığı için eski kocamın adının araştırma hastanesine verilmesini reddetti.
Ричард, просто чтобы быть честной со всеми вами, потому что это наш первый свадебный совет, и это замечательно.
Richard, hepinizin samimiyetine inanıyorum çünkü bu ilk düğün toplantısı ve harika gidiyor.
Небольшой совет от профессионала. Используй вымышленные имена.
Tecrübeli birinden ipucu istersen, takma ad kullan.
Величайшие ведьмы в истории стремились получить мой совет
Tarihin en büyük cadıları benim danışmanlığımı istedi.
Или даже нужен совет.
- Tavsiye, daha çok.
Небольшой совет, солнышко.
Bir tavsiye vereyim, tatlım.
Спрячьте их на явочной квартире, пока я не созову секретный совет присяжных, и у нас не будет беспроигрышного дела.
Hepsinden. Büyük jüriyi ikna edene kadar Onları bir güvenli eve yerleştireceğiz.
Попросить совет для жены?
Karın hakkında benden tavsiye almak için mi?
Мне нужен совет.
Biraz tavsiyeye ihtiyacım var.
Но прибыл я как друг семьи, предлагая утешение и духовный совет Анне Хэйл.
Ama gerçekte, buraya bir aile dostu olarak Anne Hale'e tesellimi ve manevi nasihatlerimi sunmak için geldim.
Мне нужен ваш совет.
357 00 : 23 : 25,377 - - 00 : 23 : 29,796... ve sende tanıdığım en bilge nazik adamsın... bana akıl vermelisin. Tavsiyene ihtiyacım var.
Мужья гораздо великие, сэр, заключили совет с Всевышним и причалили к этим берегам. Мужья Эндекотт, Скелтон,
Sizden daha büyük bir adam bayım her şeye kadir bir anlaşma yaptı....... ve bu topraklara indi... isimleri Endecott, Skelton...
План таков. – Хочешь совет пьяного?
- İçkili birinden tavsiye ister misin?
Вот мой совет.
Tavsiyem bu.
Ты даёшь мне совет в отношениях после всей истории со Стефаном? Окажи услугу.
Stefan ile yaşadığın onca şeyden sonra bana ilişki dersi mi vereceksin?
Хочешь совет?
Bir tavsiye benden.
Если сомневаешься - не говори "нет", говори : " Благодарю за совет.
Şüphelerin varsa, hayır deme. Şöyle de : "Tavsiyeniz için teşekkür ederim."
Мистер Рэдмейн, у вас был совет, которым вы хотели поделиться Алисией.
Bay Redmayne, Alicia'yla paylaşmak istediğiniz bazı önerileriniz var galiba.
Я хочу услышать ваш совет, мистер Рэдмейн.
Önerinizi duymak istiyorum, Bay Redmayne.
Благодарю за совет, Илай.
Tavsiyen için teşekkür ederim, Eli.
Спасибо за совет.
- Tavsiye için teşekkürler.
Вывожу твой совет отдохнуть на новый уровень.
Bir sonraki seviyeye geçmek için dinlenme ve rahatlama adına tavsiyelerini almaya ve Charles'ı almaya uğradım.
Да, мне нужен юридический совет.
Evet. Yasal tavsiyeye ihtiyacım var.
Прими мой совет.
Tavsiyemi dinle.
Отличный совет, сенатор.
Çok iyi bir tavsiye Senatör.
Мне нужен твой совет, как разобраться с этим делом.
- Sahte ismini söyledi. Bu olayı nasıl çözeceğimle ilgili tavsiyene ihtiyacım var.
Подумал, даст совет.
Kızın bazı tavsiyelerinin olduğunu düşündüm.
Мне нужен ваш совет. Я получил письмо из Йоркширской Королевской больницы с предложением возглавить новый совет благотворителей.
Royal Yorkshire Hastanesi'nden bir mektup aldım Yardım Bağışı Kurulu'nun yeni müdürü olmamı istiyorlar.
Созови совет, мне нужно оценить твой план ответных действий.
Konseyi topla. Bu krize vereceğiniz yanıtı değerlendireceğim.
Михаил, ты ставишь совет высшего ангела выше своих братьев?
Michael, bir üst meleğin tavsiyesine öz kardeşininkinden daha mı değer veriyorsun?
ћой совет ему... пусть подождет.
Ona tavsiyem, zamana bıraksın.
Хочешь профессиональный совет?
Tıbbi olarak en iyi tavsiyemi ister misin?
Вот совет.
Bir tavsiye vereyim.
- Школьный совет.
- Okul yönetiminin. Nasıl ya?
Если попечительский совет не хочет, чтобы вы были на выпускном или на церемонии вручения дипломов...
Okul yönetimi balo ya da diploma töreninde sizi...
Совет разрешил тебе посещать уроки в Пенсильвании.
Kurul UPenn'deki derslere katılman için sana izin verdi.
Совет : Килпатрик жесткий.
Bir tavsiye vereyim, Kilpatrick sert adamdır.
— Хочешь совет? — Что?
- Biraz tavsiye ister misin?
Нужен твой совет.
Bir konuda yardımına ihtiyacım var.
Просто, мне нужен чей-то совет, как быть дальше.
Birinin ne yapmam gerektiğini söylemesine ihtiyacım var.
Хочешь мой совет, как твоего кардиохирурга?
Kalp cerrahın olarak tavsiyemi ister misin?
Думаешь, Совет платит за что-то Атертону?
Yani İGBK'nın bir şey için Atherton'a ödeme yaptını düşünüyorsun.