Трудишься traducir turco
72 traducción paralela
Трудишься?
- Çalışmak mı?
Например, я знаю, что ты много трудишься в почтовом отделе.
Örneğin, posta dairesinde çok sıkı çalıştığını biliyorum.
Ты тоже трудишься для защиты нашей страны, девочка.
Siz de ülkemizin savunması için çalışıyorsunuz, genç bayan.
Трудишься, Никита?
Çok mu çalışıyorsun Nikita?
- Над чем сейчас трудишься?
- Ne yazıyorsun?
Ты так усердно трудишься.
Ne kadar çalıştığını biliyorum.
Ты богат, отработал 20 лет, получил свою пенсию - и все еще трудишься.
Zenginsin, yirmi yıl çalıştın, emekli oldun ve burada çalışıyorsun.
Зачем же ты трудишься?
Neden canını sıkıyorsun ki?
- Ты усердно трудишься?
Çok mu çalışıyorsun?
Анего, трудишься? А, аналогично.
O zamandan beri düşünüyorum.
Надеюсь, ты там трудишься в поте лица.
Ev için çalışıyor musun?
Ты усердно трудишься.
Çok çalışıyorsun sanırım.
Тяжёлая работа.. Если ты усердно трудишься бесплатно.
Para almadan yapıyorsan çok çalış.
- Я не говорю, что ты не упорно трудишься.
- Sana çok yoğun çalışmıyorsun demiyorum ki.
Все трудишься?
Hala üzerinde çalışıyor musun?
- Все время трудишься, Сэм.
- Her zaman çalışıyorsun, ha Sam?
Дверь не заперта, а ты здесь, внизу, трудишься над своей проклятой лодкой.
Kapı kilitli değil ve burada o tekne üstünde çalışıyorsun.
Ты могла быть привилегированной, Блэр, но ты трудишься, чтобы получить все, что у тебя есть, как я.
Ayrıcalıklı olabilirsin, Blair ama başardığın her şey için emek harcadın. Benim gibi.
Здесь ты так усердно трудишься?
Verdiğin onca emek bunun için miydi?
Ты трудишься сверх усерно, сама знаешь.
Biliyorsun, çok iyi çalışıyorsun.
- Хорошо трудишься.
- İyi iş çıkarıyorsun.
Ты трудишься слишком усердно.
Çok çalışıyorsun.
Я знаю, что ты трудишься очень усердно.
Çok çalıştığını biliyorum.
Мы знаем, что ты много трудишься.
Bu konuda sert davrandığını biliyorum.
Трудишься?
- İşler ağır mı?
Ты над чем трудишься, - мышиные глазки?
Sen ne yiyorsun bakalım,... minik gözlü?
Как обычно усердно трудишься, Райан?
Her zamanki gibi çok mu çalışıyorsun, Ryan?
Ты усердно трудишься, так?
Çok çalıştın, tamam mı?
Трудишься в поте лица?
İşin yorucu mu?
Трудишься как пчелка, я смотрю.
Bakıyorum da hâlâ işinin başındasın.
Всё еще трудишься за жалование, а, сержант?
Halen devlet maaşıyla çalışıyorsun ha, Çavuş?
- Трудишься?
- Sıkı çalışıyorsun ha?
Я знаю, что ты усердно трудишься над этой панелью, но тебе совсем не обязательно рваться совершить тест прямо завтра.
Panelin sorun çıkaran bağlantılarının onarımı ile ilgili çok sıkı bir şekilde çalıştığını biliyorum ancak ikinci yanma testini yarın yapabilmek uğruna kendini bu kadar fazla zorlamana hiç gerek yok.
Я не могу так жить, зная, как много ты трудишься, а потом интересоваться, почему ты приезжаешь домой в таком состоянии.
Böyle yaşayamam - - Senin orada çok çalıştığını bilerek.. .. ve eve gelip gelmeyeceğini merak ederek ve ne halde.
Над чем трудишься?
Neler yapıyorsun?
Слушай, чувак, прости, что беспокою, в то время как ты, очевидно, сидишь тут, во всю трудишься, зарабатывая кучу денег.
Bak dostum, burada seni oturmuş sıkı bir şekilde çalıp para kazanıyorken rahatsız ettiğim için kusura bakma.
Жуть, Маршалл, ты трудишься, как...
Of Marshall, şey gibi çalışıyorsun.
Любопытно, как кто же трудишься?
Ne gibi çalışıyorsun derlerdi ya?
Годами трудишься с кем-то рядом, думаешь, что знаешь о коллегах все,
Yıllarca biriyle çalışıyorsun, ve nasıl insanlar olduklarını bildiğini sanıyorsun,
Пока ты над ним трудишься, почему бы тебе не рассказать о других похищенных вами людях?
Ee, Düzenleme yaparken, neden kaçırdığın diğer insanları anlatmıyorsun?
Задание, которое ты выполняешь с таким апломбом, даже тогда, когда здание в котором ты трудишься, взрывается.
Bir bombayla içinde çalıştığın bina havaya uçurulsa bile senin üstesinden gelebildiğin bir görev.
Ты как будто трудишься где-то ещё.
- O halde sorun ne?
Я рада, что ты усердно трудишься, но не нужно... нужно себе и передышку устраивать.
İyi çalıştığını görmekten çok memnunum ama biraz ara vermelisin.
Ты на этих, что в клубе, трудишься?
Bu kulüpteki insanlar için mi çalışıyorsun?
А ты как пчелка весь вечер трудишься.
Elbette. Sen de etrafta vızıldayıp duruyorsun ha?
Трудишься в поте лица.
Çalışkansın.
Трудишься.
Bu şekilde acı çekmeye devam etmeni istemiyorum.
Постой, я сам угадаю... Трудишься в папочкиной фирме
Sen... Dur, söyleme. Baban için çalışıyorsun.
- О, здорово. - А ты я вижу, всё трудишься, смотрителем за животными стал.
Sen bayağı yoğunmuşsun.
Над чем трудишься, здоровяк?
Büyükannemin radyosu.
Знание, что трудишься на благо высшей цели, — достаточная награда.
Çabalarinin yüce bir amaca hizmet ettigini bilmek yeterli bir ödül.