Туман traducir turco
761 traducción paralela
"Белый туман" был секретным проектом, запущенным китайцами пять лет назад.
Beyaz Siz, Çinliler'in 5 sene önce başlattığı gizli bir projeydi...
Смотрите, туман рассеялся. Надо навёрстывать время.
Sis dağılıyor sanki.
Туман не так уж плох, если можно дырочку найти. Хватит, папаша Жюль.
Ciddi değilim, kafamı attırmazsan tabii.
Виски ударяет в голову, а шампанское даёт густой туман перед глазами.
Viski sırttaki bir şamardır, şampanya ise gözümün önündeki duman.
- Ужасно, сэр. - Густой туман.
- Değil, beyefendi.
Небольшой туман.
Hafif sisli.
Вечером был туман, утром холодно...
Dün gece sis vardı, bu sabahsa soğuk var.
Будет туман, и отлив начнётся после полуночи.
Sis inecek, geceyarısından sonra da sular yükselir.
Это было похоже на туман, ползущий туман.
Bir duman gibiydi. Sürünerek ilerleyen bir duman.
- Четыре ступени назад это был туман.
- Bir kadındı. - Biraz önce de duman olduğunu söylemiştin.
Однако скоро здесь поднимется такой туман, что вашему жениху и 6 пар очков не помогут увидеть дальше своего носа.
Ama yaklaşan şu siste nişanlınızın gözünde altı gözlük olsa da bir işe yaramaz.
Раз ветер крепчает, то и туман скоро рассеется.
Eğer rüzgar çıkarsa, yakında sisi yok eder.
Пожалуйста, Господи, не дай ветру утихнуть, и пусть он разгонит туман.
Tanrım, lütfen rüzgar kesilmesin ve sisi alıp götürsün.
А теперь там туман.
Şimdi sis var.
Думала, что успею, но мы задержались в Ньюфаундленде на 16 часов. Туман.
Zamanında teslim edebilirim sanmıştım ama sis yüzünden Newfoundland'da 16 saat mahsur kaldık.
Сожалею, мисс Фрост, нужно подождать, пока туман не поднимется.
Kusura bakmayın, Bayan Frost. Sisin kalkması için biraz beklememiz gerekiyor.
Их окутывает туман моих грез под чудесные звуки пастушьего рожка.
Onları hayallerimin sisi sarıp sarmalıyor. Çobanın kavalının güzel müziğine doğru yürüyorlar.
Но наступает утро, и туман рассеивается.
Ve ertesi sabah rüzgar esince, bu sis dağılıp gidiyor.
Туман из далеких гор.
Uzak dağlardan gelen sis.
На улице всё еще туман?
Dışarda sis var mı hâlâ?
Туман, кажется, рассеивается.
Sis dağılmış görünüyor.
Нет. Надо подождать, пока туман рассеется.
Sis dağılana kadar dayanmalıyız.
Туман, вода неспокойна
Sisli ve su dalgalı.
- Слишком хорошая. - На туман не надеяться?
Yağmur ya da sis ihtimali yok mu?
ѕопав в туман, они оказывались беспомощными.
Sis bastırdığında, çaresiz ve göremez oluyorlardı.
– агнар, пусть нарисует карту, котора € проведет лодку через туман.
Ona haritaları çizdirin, ben de siste gemiyi kumanda edeceğim, böyle kalmasının anlamlı.
ќни плывут в туман.
- Sis için başlıklar var.
- Ќельз € плыть в туман.
- Sise giremeyiz. - Kürek çekmeye devam edin.
- ј если туман?
- Ya eğer sis varsa?
≈ го глаза видели звезды сквозь туман.
Gözleri sisin arasından yıldızları görür.
Туман над Лонг-Айлендом рассеялся, и цветы доставили.
Sis nihayet kalkmış, çiçekleri bu sabah uçakla getirdiler.
Туман в долне По
Po Vadisi'nde sis. "
Спустили на туман и искусственные деревья...
Sise ve yapma agaçlara harcadik ya.
Я ошиблась. Я хотела поехать домой. Меня смутил туман.
Tek istediğim eve gitmekti.
Туман может рассеяться.
- Gürültü, yüzyılımızın bir parçası.
В голове туман, а я должна бежать.
Ve bu şey gözümü kamaştırıyor!
Боюсь, мы попадем в туман.
Siste fazla kalmayacağız.
Будут сверкать зарницы, Будут ручьи звенеть, Будет туман клубиться, Белый, как медведь.
Yıldırımlar çakacak ırmaklar çağlayarak akacak, sis yayılacak bembeyaz ayı gibi.
В таких условиях туман маловероятен, капитан.
Bu şartlar altında, sis olması muhtemel değil.
Расстилается густой туман.
Ve sis çökecek
Туман, я...
Dumanlar...
— Там был туман.
Sis vardı.
Есть в раю туман?
Cennette mi? Cennetin içinde sis mi var?
В результате я попал в туман.
Sonuçta, sis kümesine girdim.
- Это не был обычный туман, а как бы взвесь, коллоидная и липкая.
Daha önce gördüğüm hiç bir şeye benzemiyordu. Kolodyal bir madde, yapışkan bir kütle gibiydi.
Называется "Белый туман".
Adı Beyaz Sis.
{ C : $ 00FFFF } Туман - это, конечно, хорошо, но я ничего не вижу.
Sis için minnettarım ama hiçbir şey göremiyorum.
Наверное, сегодня будет туман.
Bu gece sis var.
Туман...
Ben öncülük etmek için önden gidiyordum.
— Какой туман?
- Ne sisi?
- Это был самый обыкновенный туман?
Sıradan bir sis miydi?