Удобства traducir turco
196 traducción paralela
Все для удобства гостей.
Konuk daima haklıdır düsturumuzdur.
Все возможные удобства.
Evde bulunan tüm olanaklar.
Все удобства.
Ev kadar rahat.
Там все современные удобства.
Orası modern ve konforlu bir yer.
Сам положил голову на гильотину, и воротничок расстегнул для большего удобства. А!
Kafamı giyotinin altına uzatmakla kalmadım, boynumu uçurmaları için yakamı ve kravatımı da kendi ellerimle açmış oldum.
В вашем обществе все удобства и привилегии раздаю я.
Ben yüksek sosyeteyle haydutları aynı kefeye koyarım.
Мне казалось, что Ленин называл такие удобства "корыстными интересами".
Sanırım Lenin bunlara, "anlık zevkler" diyordu.
Этими словами описываются удобства и удовольствия,.. отвлекающие рабочий класс от более важной, исторической миссии.
Bunlar, işçi sınıfının en önemli tarihi misyondan uyarladığı ve onun, rahatlık ve zevkleri tanımlamak için kullandığı sözler oldu.
Конечно у них все удобства. За вами здесь присматривают. Пока вы живы.
Her türlü konfora sahipler - ne kadar uzun... yaşarlarsa yaşasınlar bakımları yapılır.
Ради удобства.
Pratik olduğu için belki.
Для удобства вашей транспортировки вас заморозили криогазом Не паникуйте.
Rahatlığınız için size birkaç dakika içinde çıkacak hafif bir kriyojenik verildi.
Могу я допустить, что сэр близок к крайней степени удобства?
Konforlu olduğunuzdan emin olabilir miyim?
Для Вашей безопасности и удобства купола... защитят Вас от вакуума.
Güvenliğiniz ve rahatınız için sizi dışarıdaki vakumdan koruyan kubbeler inşa edilmiştir.
" мен € только 8 с половиной, но дл € удобства € ношу 10B. л € нусь!
Ayak numaram 38 buçuk, rahat olsun diye 40 giyerim, yemin ederim!
Мисс Лемон сказала, что там есть все удобства.
Bayan Lemon'ın dediğine göre gereken her türlü konfora sahipmiş.
[По радио :] Уважаемые родители, добро пожаловать в Мэдисонскую школу. Для вашего удобства мы будем объявлять по радио о предстоящих мероприятиях, если конечно таковые будут.
Kendinizi daha rahat hissetmeniz için, gün boyunca yapılacak etkinlikleri anons edeceğiz, eğer yapılabilirlerse.
Я знаю, что у каждого есть семья и близкие дома, куда все хотят вернуться, так же, как и у меня, но я не стану жертвовать жизнями людей окампа для нашего удобства.
Herkesin geride bıraktığı kimseler olduğunun farkındayım ama eve dönebilmeyi, Okampa'da yaşayanların hayatlarına değişmeyeceğim.
Разве это не верх практичности и удобства?
Havasında bir sadelik ve rahatlık almıyor musunuz?
Нас не интересуют ваши удобства, коммандер.
Kalacak yerlerle ilgilenmiyoruz, Komutan.
Он ищет собственного удобства.
Rahat olabileceği bir yer arıyordur.
Я портативного размера для твоего удобства.
- Elbette. Senin rahatlığın için ben seyahat boyuyum.
Ну разве это не предел удобства?
Ne kullanışlı.
Небольшие удобства нам помогут.
Biliyorum. Sahip olduğumuz küçük konforlar güzel.
Из систем удобства отключились не только репликаторы.
Sentezliyiciler tek başlarına çevrim dışı çalışmaya uygun değiller.
Вид так себе, зато есть все удобства...
Pek manzaralı değil, ama yeterince rahat...
На этот раз у тебя будут все людские удобства.
Bu sefer, bütün insan konforuna sahip olacaksın.
Тут удобства.
Banyo ve mutfak şu tarafta.
Из-за удобства?
Rahat olduğu için mi?
У вас есть все удобства, любой комфорт, но нет времени на общение.
Her türlü olanağın, her türlü konforun var ama dürüstüğe zamanın yok.
Я видела величие, о котором говорил Диего,... но все американские удобства - миф.
Diego'nun gördüğü görkemi ben de görüyorum. Ama Amerikan rüyası bir yalan.
Всё было сделано для его удобства.
Kendi iyiliği içindi.
Школы и больницы, канализацию и другие удобства, ремонт домов и уборку улиц.
Okullar ve hastaneler, kanalizasyon ve kamu hizmetleri. Sokakların inşaası, tamirat ve temizliği.
Сэм обманывает для удобства.
Rahatlık için hile yapıyor.
Это дело удобства.
Bu kolaylık için.
Очевидно, впервые его покидает предмет его удобства.
İlk kez rahatlık öğelerinden biri o kurtulmadan önce onu terk ediyor.
Стол, удобства, туалетная комната, вид.
Masa... Eşyalar... Tuvalet kabini...
У тебя будет еда, вода и все удобства, как дома.
Erzak ve suyun var, her türlü konforun yerinde.
Смотрите, как он его держит. Даже одну ногу поднял для удобства.
Güç alabilmek için bacağını da kaldırmış.
Старшие Партнеры хотели, чтобы ты посмотрел на все удобства перед тем, как примешь решение.
Büyük ortaklar kararını vermeden önce bütün bu konforu test etmeni istiyorlar.
Уже порезанный и упакованный для нашего удобства. И давайте-ка начнем с коктейля из креветок, а? Ух ты!
Dilimlenmiş ve rahat olsun diye önceden paketlenmiş ama önce karides kokteyliyle başlayalım, ne dersiniz?
Тем временем, я предлагаю, чтобы мы предоставили ему все удобства.
Bu arada, onu mümkün olduğunca rahat ettirelim.
Я тебя так далеко зашлю, что такие современные удобства как туалетная бумага и диетическая кола покажутся тебе несбыточной мечтой. Мисс Петри.
Seni o kadar uzağa göndereceğim ki tuvalet kağıdı ve diet kola gibi lükslerin ancak rüyalarında var olacak.
О, да, они здесь не для твоего удобства.
Senin rahatını sağlamak için burada değil onlar.
Что если твои воспоминания и характер твой брат вживил в тебя для собственного удобства?
Ya kişiliğin ve hayallerin, abine kolaylık sağlaması için içine konduysa?
Инвертирование напуганных животных для удобства slaughterer также нарушение.
Kasabın rahatlığı için korkmuş hayvanların çevirilmesi, bu da bir ihlal.
Для скорости или для удобства?
Hız için mi yoksa rahat için mi yapılmışlar?
Простите за неудобство. Мне пришлось переместить вас для удобства.
Rahatınız bozulduysa özür dilerim, ama amacıma ulaşabilmek için yerlerinizi değiştirmem gerekiyordu.
Он не женится, если не получит удобства такого рода.
Onun evlenip, sürekli ilgi görmeyi garanti etmemesine şaşırıyorum.
Я, как и многие из вас, ценю удобства повседневной рутины безопасность знакомого, спокойствие повторяемости.
Ben de sizin gibi günlük rutinin rahatlığına tanıdık olanın güvencesine, tekrarlanan döngünün huzuruna müteşekkirim.
Моя возлюбленная сменила купе для удобства наших тайных свиданий.
Sevgilim buluşmamızı kolaylaştırmak için kompartımanını değiştirmişti.
Осмотреть удобства.
Eğer uygunsa.