English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ У ] / Утес

Утес traducir turco

85 traducción paralela
отвесный утес с юга, 400 футов высоты, на него не забраться ни человеку, ни зверю.
Güney Uçurumu. 130 metre yüksekliğinde ve düz. İnsan ya da hayvan tırmanamaz.
Родина - это не одинокий утес в море, не необитаемый остров.
Bir ülke bir kişiye bağlı değildir.
Норман и Билли пытались проплыть на ней... через утес в Чертовом ущелье.
Norman ve Billy Cehennem Koyu'ndaki bir kayalığın... üzerinden geçirmeye çalışmışlar onu.
Если бы это был мультфильм, утес бы сейчас рухнул.
Eğer bir çizgi filmdeysek, şimdi kaya da kopar.
Вот, возьми мой мешок... и отнеси его на утес... и перестань надоедать мне.
İşte... Benim torbamı al... Onu kayalıklara götür ve beni rahat bırak.
Я перекачу его через утес, в водосток Дроккена, как сделала с остальными.
Diğerlerine yaptığım gibi, onu da uçurumdan Drokken çukuruna atacağım.
Пойдем на Половинный утес.
Half Peak'e kadar gideceğiz.
Тигр таки провел нас. Вот он - Половинный утес.
Kaplan gerçekten yol gösterdi.
мне очень хорошо жилось пока ты не затащил мою задницу на этот хренов утес.
Beni bu lanet adaya sürüklemeden önce... -... gayet iyiydim.
Мы не можем пройти сквозь утес.
Bu kayalıklardan geçiş yok.
Здесь есть утес из чистейшего алмаза и, согласно легенде, на утесе есть надпись.
Saf elmastan yapılmış bir uçurum vardır, ve efsaneye göre, yamaçta bir yazı yazar.
- Ты размалевала старейший утес во вселенной.
- Evrendeki en eski yamaca yazı yazdın.
За мной был высокий утес.
Arkamda yüksek bir uçurum vardı.
Отправьте ворона в Бобровый утес
Casterly Kayalıkları'na bir kuzgun gönderin.
Да, и этот утес не подходит для прогулок
Evet ve buraya da serbest tırmanış ile tırmanmak mümkün değil.
Я отправила твою малышку на утес.
Kız arkadaşını daha önce de kayalıklardan aşağı yolladım.
Она сказала про Утес вдов.
Dullar Tepesi dedi.
Если эта карта верна, утес Посейдона в 2-х километрах отсюда.
Haritan doğruysa Poseidon Kayalıkları şu yönde 2,5 kilometre uzakta olmalı.
А где утес?
Uçurumu bulmalıyız.
Итак, Утес Кастерли...
Casterly Kayası da...
Лорд Рейн построил замок, такой же великий, как Утес Кастерли.
Lord Reyne de bir kale inşa etti Casterly Kayası kadar büyüktü.
Отец взял нас с сестрой Элией, когда навещал Утес Кастерли.
Babam Casterly Kayası'nı ziyaret ederken ablam Elia ile beni de götürmüştü.
подруга бедной леди, которая побежала на утёс.
Olaylar yaşanırken buradaymış. Uçurumdan düşen kadının arkadaşı.
На утёс... и к скалам под утёсом.
Uçuruma ve altındaki kayalıklara.
Утёс слепого.
"Kör adam Tepesi"
Вы знаете, большой утёс, рядом с Миллертоуном?
Millertown yakınındaki yüksek uçurumu biliyor musunuz?
2000 человек на Керосе погибнут утром в следующую среду, если не залезть на этот утёс.
Biri o uçurumu tırmanmazsa, Kheros'taki 2000 asker Çarşamba sabahı ölecek.
А как же утёс? Море?
Peki ama ya uçurum, ya deniz?
В трёх милях отсюда утёс.
Üç mil ilerde bir bulut var.
Сейчас прилив. Волны бьют в утёс.
Akıntı müsait, dalgalar fırtına yapıyor.
Местные называют его Громовой утёс.
"Çiftçiler buna fırtına bulutları diyor."
- Громовой утёс.
- Dalgalar fırtına yapar.
- Громовой утёс.
- Fırtına bulutları.
Утёс.
Bir uçurum.
Никто так не спокоен, как утёс. Утёс, ты крут!
Kimse kaya gibi oturamaz Sen kaya, kaya.
Я спас утёс.
Bu kayayı kurtardım.
"Утёс, ты крут"? Точно, этот.
- Kimse oturamaz bu kayanın oturduğu gibi...
Похоже это тот самый утёс.
Şuradaki kayalık, buradaki olmalı.
Из "Кэннери" мы отправимся на Восточный Утёс.
Chloe... Cannery'den, aşağıya, Doğu Uçurumu'na yöneleceğiz sonra da evleneceğimiz kiliseye.
Разведчики уверяют, что Робб Старк не рискнет идти на Утёс Кастерли, пока не соберет все войска.
Casuslarımız, Robb Stark'ın bütün gücünü toplamadan Casterly Kayası'na saldırmayı göze almayacağını doğruluyor.
Старк не рискнёт идти на Утёс Кастерли, пока не соберет все войска.
Stark bütün gücünü toplamadan Casterly Kayası'na saldırmayı göze almaz.
В день, когда Джейме одел белый плащ, он отказался от притязаний на Бобровый Утёс.
Jaime beyaz pelerini giydiği gün Casterly Kayası'ndaki hakkından feragat etmiş oldu.
Хочешь Бобровый Утёс?
Casterly Kayasını mı istiyorsun?
Но ни боги, ни люди, не вынудят меня позволить превратить Бобровый Утёс в твой личный бордель.
Ama ne tanrılar, ne de insanlar senin Casterly Kayası'nı bir kerhaneye çevirmene müsaade etmemi sağlayamaz.
И не говори более о своих правах на Бобровый Утёс.
Casterly Kayası'nın hakkın olmasıyla ilgili de bir daha konuşma.
А Утёс Кастерли никуда не денется.
Casterly Kayası kaçamaz.
Ты рассказывал мне, что это знаменитый утёс влюблённых.
Buranın, âşıkların meşhur atlama yeri olduğunu söylemiştin.
- Ты вернешься в Бобровый Утёс и будешь править вместо меня.
- Casterly Kayası'na dönecek ve benim yerime yöneteceksin.
Полагаю, мне не увидеть Утёс до самой смерти.
Ölmeden önce Kaya'yı göreceğimi sanmıyorum.
Мне не нужен Бобровый Утёс.
Casterly Kayası'nı istemiyorum.
Да, прямо на утёс.
Elbette, tam kıyıya bakıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]