Фбр traducir turco
10,177 traducción paralela
Трудно разгадывать преступления, когда ФБР тебя уволило и забрало НЗТ.
FBI seni kovup NZT'ni alınca suçları çözmek kolay değil.
Думал ли я о жизни после ФБР?
FBI'dan sonraki hayattan bahsetmiş miydim?
ФБР не изучило эту сыворотку, и если что-то с тобой случится...
FBI'ın o aşıyla ilgili yeterli bilgisi yok ve eğer sana bir şey olursa... - Biliyorum. Yükümlülük olurum, biliyorum.
ФБР проводит расследование относительно сенатора Морры и бывшего главы его охраны Джеррода Сэндса.
FBI, Senatör Edward Morra ve eski güvenlik şefi Jarrod Sands'le ilgili araştırma yapıyor.
Финча убрали из ФБР.
Finch, FBI'dan atıldı.
Брайан, то, что там творится, не влияет на твою связь с ФБР.
Brian, olanlar FBI'la olan durumunu etkilemez.
Да, Гровер, а ещё я работаю на ФБР в офисе под названием Штаб-квартира!
Evet Grover, FBI için "Ana Merkez!" denen bir ofiste çalışıyorum hatta. Sonunda ünlemi de var.
Я ФБР не нужен.
FBI'ın bana ihtiyacı yoktu.
Дебора Хилград, бывший агент ФБР.
Deborah Hilgrad, eski CIA ajanı.
А отсюда вопрос : как же ФБР так легко их взяло?
Bu da şu soruyu getiriyor FBI ekipleri onları nasıl bu kadar kolay yakaladı?
ФБР ведёт расследование против действующего сенатора.
Aktif bir senatöre FBI soruşturması mı? Belki.
ФБР. Мы ищем сенатора Морру.
Senatör Morra'yı arıyoruz.
Во-первых, вы спасли меня от ФБР.
Öncelikle beni FBI'dan sizler kurtardınız.
Мы с моей коллегой Ребеккой Харрис здесь от лица ФБР.
İş arkadaşım Rebecca Harris ve ben, FBI'dan iyi niyet göstergesi olarak gelen bir görev nedeni ile buradayız.
Какое отношение ФБР имеет к этим переговорам?
FBI'ın bu görüşmeyle tam olarak ilgisi nedir?
Со всем уважением, но ФБР не приехало бы, если бы мы не считали, что вам и вашей семье угрожает опасность.
Efendim, ekibinize saygısızlık olarak almayın ancak FBI bunun size ve ailenize ciddi tehlike oluşturduğunu düşünmese burada olmazdı.
– ФБР!
- Çök! FBI!
Мы оба знаем, ФБР всегда интересует рыбёшка покрупнее.
İkimiz de FBI'ın her zaman daha büyük balıkla ilgilendiğini biliyoruz.
Насколько известно ФБР, ты и есть рыба крупнее.
FBI'a göre büyük balık sensin.
А потом ты привёл ФБР, и я воспользовалась хаосом.
Sen de FBI'ı getirince kaostan faydalandım.
Я не хочу, чтобы ФБР заполучила это.
- Bunun FBI'ın eline geçmesini istemiyorum.
Они только что убрали главу отделения ФБР.
Kalabalık olduklarını mı düşünüyorsun? "Onlar" FBI New York Bürosu'nun amirini alaşağı ettiler.
ФБР. Можно переговорить с вами и вашей женой?
Sizinle ve eşinizle bir konu hakkında konuşabilir miyiz?
Почему бывший кандидат в президенты звонит мне с жалобой на то, что агенты ФБР ворвались в дом его сына и обвинили того в неверности?
Neden eski başkan adayı FBI'ın oğlunun evini işgal edip karısını aldatmakla suçladığı konusunda bana şikayette bulunuyor?
Хочешь остаться в ФБР – вот мои условия.
FBI'da kalmak istiyorsan bu emrime uyacaksın.
Охраняй Элизабет, и когда придет время удостоверься, что Каракурт попадет в целости к ФБР.
"The Blacklist'in önceki bölümlerinde"... Onun için geldiklerinde Elizabeth'i koru.
История агента ФБР, охотящегося за своим напарником. За ужином.
FBI ajanı kendi ortağını avlıyor ve yakalıyor hikayesi.
ФБР теперь считает, что Элизабет Кин, агент Элизабет Кин не повинна в этих преступлениях.
FBI şimdi Elizabeth Keen'e inanmaya başlacayacaktır. Ajan Elizabeth Keen isnad edilen suçlardan sorumlu değildir.
Для достижения этой цели члены этой организации подставили агента ФБР Элизабет Кин, сфабриковав улики, указывающие, что она русский крот.
Bunu gerçekleştirmek için çaba sarfeden komplocular FBI ajanı Elizabeth Keen üzerinden bunu sağlamaya çalıştılar. Uyku konumundaki bir Rus ajanı bunları yapmış gibi görünüyor.
- Я буду координировать действия людей Энглина и ФБР.
Anglin'in BOP ve FBI'daki elemanlarıyla koordinasyonu sağladım.
После чрезвычайно успешной операции, в ходе которой прекращена деятельность крупнейшего в штате наркокартеля, против самого ФБР возбуждено следствие.
Son derece başarılı bir operasyondan sonra eyaletin en büyük eroin üretim merkezi başarıyla kapatıldı. Ve şimdi FBI kendini bir soruşturmanın içinde buluyor.
Региональное управление ФБР
FBI BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Неважно, кто она, но её муж - агент ФБР.
Her kimse, bir FBI ajanıyla evli.
ФБР.
FBI.
ФБР!
FBI!
Я знал, кто-то помогает ФБР.
FBI'daki birinden yardım istemeyi biliyordum.
Они преступники, обезвреженные ФБР.
Onlar Büro tarafından yakalanan suçlulardı.
ФБР никак не связано с Рэймондом Реддингтоном.
FBI'ın Raymond Reddington ile bir ilişkisi yok.
Да, людям интересно, сотрудничаю ли я с ФБР.
Evet, insanlar FBI ile işbirliği yapıp yapmadığını konuşuyorlar.
Как вам такое... будет похищен представитель ФБР.
Tadını çıkar... FBI yöneticilerinden birini ele geçireceğim.
Меньше, чем через час представителя ФБР, Джэнет Макнамара, похитит мой друг и завсегдатай Шелл Айланда,
Bir saatten az bir süre içerisinde FBI yöneticisi Janet Macnamara kaçırılmış olacak. Tabii ki Shell Island müdavimi arkadaşım...
Он руководит отделом агентурной разведки ФБР.
FBI'ın Beşeri İstihbarat Bölümünde çalışıyor.
Агент Ресслер, ФБР.
Ajan Ressler, FBI.
Всем оставться в кабинетах! ФБР.
Herkes odasına girsin FBI!
Я не информатор ФБР.
FBI muhbiri değilim.
На этой неделе, кто-то из присутствующих заказал убийство трех моих сотрудников, предупреждая о том, что они думают, что я работаю с ФБР,
Bu hafta başında, üç maaşlı çalışanım bu odadakilerden birinin emriyle benim FBI ile çalıştığıma inandırılmış biri tarafından bana mesaj göndermek adına öldürüldü.
ФБР.
FBI'dan geliyoruz.
ФБР!
Yere yat.
– ФБР.
- Üzgünüm!
Мы следим за конвоем ФБР, транспортирующем агента Кин в федеральный суд.
Şu an konvoyun peşindeyiz,
- ФБР.
- FBI.