Фонари traducir turco
208 traducción paralela
Я не буду зажигать фонари, так что смотри внимательнее.
Işıkları yakmam, o yüzden gözlerinizi dört açın.
Фонари и ужин при луне - как красиво!
Akşam kızıllığı, ay ışığı ve lambalar güzel değil mi?
Можно перезарядить фонари.
El lambalarını şarz edebileceğiz.
А, может, фонари.
Kandil de olabilir.
арбидные фонари... — иликоновое управление...
Asetelin farlar. Çüş, dönüşümlü çalışan çapraz süspansiyon.. Silikon cilâ...
Можете полюбоваться этим местом, когда вечером зажгут фонари.
Işıkları yaktıklarında bunu görmelisin.
Включите все дорожные фонари.
Dokuzuncu pist hariç tüm pistlerin ışıklarını söndürün.
Когда занятия закончились было то время, когда уже включают фонари, но на небе еще светло.
Dersim bittiğinde sokak lambaları yanmış ama gökyüzü de hâlâ hafif aydınlıktı.
Такое путешествие может быть совершено только в том случае, если мы примем звезды, которые мы видим по ночам, за огромные, удаленные от нас на гигантское расстояние миры, а каждому из нас известно, что звезды - это всего лишь прикрепленные к небу фонари, большинство из которых находятся очень близко к нам.
Bu görevi başarabilmek için o kişinin yıldızların bizden çok çok uzaklarda olduğunu ve yıldızların gökyüzünden düşen ve bir çoğunun bize çok yakın olduğu lambalar olduğunu kabul etmesi gerekir.
Да, мне нравятся фонари.
- Güzel isim, değil mi? - Lambalara bayıldım.
Если не хочешь, чтобы тебе регулярно зажигали "фонари" под обоими глазами, я рекомендую тебе заключить хотя бы перемирие с сельской жизнью.
Gözünde muntazaman oluşan morluklar istemiyorsan... sana önerim taşra hayatıyla barış imzalamandır.
Но недалеко горят фонари.
Ama ışıklar var değil mi?
Ты едешь по диагонали. Ты сворачиваешь, когда видишь красные фонари.
Kırmızı ışığa geldiğinde direksiyonu çeviriyorsun.
Кто, по-твоему, фонари ворует?
sokak lambalarını nerden aldığını düşünüyorsun?
Фонари с радио внутри.
Radyolu el fenerleri.
Прошло два года, прежде чем починили уличные фонари у перед моим домом.
Evimin önündeki sokak lambası 2 yıldır onarılmadı.
Гашу я фонари не зря
Güneş yukarı çıkar, kuzular aşağı iner
у нас лучшие фонари.
En iyi fenerler bizde.
Конечно. Нужны фонари в парках, чтобы мальчишкам играть по вечерам.
Parklar için ışık lazım, böylece çocuklar gece oynayabilir.
Значит так, сегодня займёшься следующим. Во-первых, спустишься в туннель и развесишь сигнальные фонари.
Aşağıya tünellere git, sabah gördüğümüz olukları isimlendir.
Поскольку вы, кровососы, не выносите яркий свет, ультрафиолетовые прицельные фонари мы оснастили специальным фильтром.
Güneş ışığını sevmediğiniz için silahlardaki fenere mor ötesi filtre ekledim.
Красные Фонари ищут вас.
Kızıl Fenerler seni arıyor.
Красные Фонари очень храбрые девушки.
Kızıl Fenerler yürekli kızlardır.
Красные Фонари приветствуют вас, Корто Мальтезе.
Kızıl Fenerler seni selamlıyor, Corto Maltese.
Красные Фонари хотят сделать вам предложение.
Kızıl Fenerler sana bir öneri yapmak istiyorlar.
Мы можем использовать эти глупые Фонари чтобы самим забрать золото.
Bu kahrolası Fenerler'i altını ele geçirmek için kullanabiliriz.
Я не ожидал встретить Красные Фонари так далеко на севере.
Bu kadar kuzeyde Kızıl Fenerlerle karşılaşmayı pek ummuyordum.
Красные Фонари теперь имеют грозного союзника.
Kızıl Fenerlerin artık güçlü bir müttefiği var.
Красные Фонари избавятся от него, потому что золото теперь там, где им нужно в Озере Трёх Границ.
Artık altın Kızıl Fenerlerin istedikleri yer olan Üç Sınır Gölünde olduğuna göre.. ... kısa bir süre sonra Corto Maltese'nin icabına bakacaklardır.
Азия и слабые Красные Фонари благодарят вас.
Asya ve güçsüz Kızıl Fenerler sana teşekkür eder.
"Слабые" Красные Фонари?
"Güçsüz" Kızıl Fenerler?
Дело в том, что птицы садятся на фонари и облегчаются на беспомощных прохожих.
Trafik ışıklarının üstüne bir sürü kuş konuyor ve oradan geçen zavallı insanların üzerine pisliyorlar.
Мой отчим продает фонари.
- Babam onlardan satıyor.
Я вижу в твоих глазах фонари.
Gözlerinde lamba görüyorum.
Уличные фонари зажглись.
Sokak lambaları yandı.
Лодки ждут отплытия, фонари мигают. Кто-то подходит и бросает сумку.
Tekneler sahilde bekleyip ışıklarını açıp kapatır sonra da bir adam gelip malı bırakır.
О, все фонари разбиты, поэтому тут так темно.
Ah, buradan sonraki lambalar arızalı, bu yüzden hiç ışık yok.
Ключи, отмычки фонари?
Anahtarlar, lokmalar. Aydınlatıcı.
или тусклые фонари которые открывают нам скрытую правду нашего прошлого.
Ya da geçmişimizde gizlenmiş gerçeği ortaya çıkaran birkaç ampulün ışığı.
Я все видел, значит фонари были включены.
Sokak lambaları yanıyordu bu yüzden görebiliyordum
Он был в 5 метрах от вас, сзади светили фонари.
Üç metre uzaklıkta ve sokak lambasının altındaymış
Когда они зажигают все эти фонари, тут становится очень светло.
Bütün o ışıkları açtıkları için burası çok aydınlık.
Возьмите фонари, там темно.
Bir el feneri al, dıaşarısı karanlık.
Оказывается, у кальмара-вампира есть собственные фонари.
Ne yaptığını görmek için ışığı kapatmanız gerekir.
Мы поставили новые батарейки в фонари его велосипеда.
Lambasına yeni pil takmıştık.
Даже фонари не нужны.
O ışıklar görünmüyor artık.
Эти натриевые фонари, они слепят глаза.
Görüşü engelliyor.
Это натриевая лампа, она светит также, как фонари на месте происшествия.
Bu bir sodyum ışığıdır, olay yerindeki sokak lambalarıyla aynı.
- Очень красиво, фонари? - Да.
Benim niyetime gelince, niyetim sizin iyi niyetinizin bugün burada onurlu bir evlilik için bizden yana olması.
ѕоднимите фонари!
Işıklara dikkat Çavuş!
Фонари не берем.
Bütün fenerleri bırakın.