English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Х ] / Хайде

Хайде traducir turco

130 traducción paralela
Хайде, ты знакома с Адрианом?
Haydee, Adrien ile tanıştınız mı?
Покорная Хайде больше никого не приглашала.
Uslanan Haydee bir daha eve kimseyi getirmedi.
Скажите, что звонила Хайде. Х
Haydee aradı der misiniz?
- Хайде!
- Haydee!
Хайде поймала меня на слове, хотя, должен признать, мне это понравилось, ситуация стала проясняться.
Haydee tavsiyemi dinledi, hoşuma gittiğini de söylemeliyim. Duruma çözüm bulunmuştu.
Хайде оказалась весьма живой девушкой, она быстро привыкла к нашему образу жизни, нимало не надоедая нам и не мешая нашим привычкам.
Haydee bizim iğneleyici sözlerimize aldırmadan evdeki önderliğimizi kabul etmiş gibi görünüyordu.
Однако было в этой ситуации что-то лишнее, что от меня ускользало, потому что Хайде что-то скрывала, то, что я сначала принял за игру.
Haydee zekice "doğru yanlış" oyununu gizlese de ben bir yerlerde bir aksaklık hissediyor ve onun bir oyun oynadığından şüpheleniyordum.
Я не хочу тебе мешать, Хайде. Если ты будешь бегать за мной, меня это будет смущать.
Bana bak, peşimden koşuşturman hiç hoşuma gitmiyor.
Я знаю, Хайде, ты многим нравишься.
Biliyorum, Haydee.
Хайде искала тебя, она пошла на пляж.
Haydee seni aramak için plaja gitti.
Я нашел определение для Хайде - коллекционерка.
Haydee için bir tanım buldum. "Koleksiyoncu."
Хайде, раз ты спишь со всеми направо и налево напропалую, значит, ты находишься на нижней ступени развития - отвратительная инженю.
Haydee, önüne gelen herkesle yatarsan insanlık merdiveninin en alt basamağında yerini bulursun. "İğrenç masum kız."
Чувство, которое у меня вызывало Хайде, как минимум можно назвать любопытством.
O günlerde Haydee'nin içimde canlanması fikri meraktan ileri gelmişti.
Если у Хайде был свой план, подумал я, она хорошо его выполняет.
Şayet bir plan uygulamıyorsa çok iyi iş çıkardığını söyleyebilirdim.
- Послушай, Хайде, давай заключим мир.
Haydee, barış imzalayalım. - Aramızda bir savaş yok ki.
Ситуация между Даниелем и Хайде быстро ухудшалась, каждый хотел порвать отношения с выгодой для себя, поэтому в последние дни напряжение было велико.
Daniel ile Haydee'nin arası hızlı bir şekilde açılıyordu. Her ikisi de ayrılıklarından menfaat çıkarma peşindeydi. Bu da her şeyin bir oyun olduğunu gösteriyordu.
Хайде, меня не волнуют твои отношения с Даниелем, но почему ты сердишься на меня?
Haydee, Daniel ile arandakiler beni ilgilendirmez ama bana neden kızıyorsun?
Прости меня, Хайде, я вел себя плохо.
Tam bir pislik gibi davrandım. - Hayır, davranmadın.
Пошли, Хайде, я тебе пару слов скажу.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Перед отъездом я зашел к Хайде объяснить смысл операции.
Ayrılmadan önce olayı aktarmak için Haydee'nin yanına gittim.
Хайде была рада оказать мне услугу, и это укрепило наши отношения прочнее, чем мои недавние поползновения.
Haydee için de öyleydi. Bana itaat etmeye hazır oluşu çok hoşuma gitmişti. Önceki gece paylaştığımız uydurma sırlar bizi daha da birbirimize yaklaştırmıştı.
Делайте, что хотите. Но Хайде останется здесь.
Nasıl istersen ama Haydee burada kalıyor.
Я с нетерпением ожидал встречи с Сэмом и Хайде, хотя я знал, что напрасно жду, так как ничего не произошло.
Sam ve Haydee ile tekrar görüşmek için can atıyordum. Gerçi hiçbir şeyin olmayacağını bildiğimden çok da beklenti içinde değildim.
К моему приезду Сэм и Хайде подготовили комедию, но в ней я увидел заговор, и это меня взбесило.
Sam ile Haydee beni keyiflendirmek adına beni hoş karşıladılar. Ancak bu ortaklıkları beni tedirgin etmişti.
Раз я приехал в дом Родольфо в поисках удовольствий, так почему бы не провести оставшиеся восемь дней в обществе очаровательной Хайде?
Madem Rodolphe'un villasına zevk arayışı için gelmiştim niçin bir haftamı daha Haydee ile alabildiğine etkileşimle geçirmeyecektim?
- Это же Хайде! - Погоди секунду.
- Bir dakika.
Когда я отъехал, я собирался лишь уступить дорогу и, немножко, пресечь колебания Хайде.
Arabayı yolu açmak için çalıştırmıştım. Hatta Haydee'nin oyalanmasını da sonlandırırım diye düşünmüştüm.
- Хайде.
Haydee.
А если Хайде ляжет к тебе в постель?
Peki, Haydee yatağına girmeye kalkarsa?
- Хайде...
- Haydee... - Efendim?
- Хайде!
Haydee!
Хайде.
Haydee...
Хайде...
Haydee...
Не думай, что я тебя презираю, Хайде.
Seni hor gördüğümü düşünme Haydee.
Хайде!
Haydee!
- ои амхяыпои лоу де ха еимаи пяобкгла.
- Adamlarım kalabalığı kontrol edebilir. - Güzel.
типота де ха йатакабеис.
Hiçbir şey hissetmeyeceksin.
де ха та йапмисы. ам та хекете, амтакканте та г паинте та.
Onları geri almak istiyorsan ya takas edersin ya da başka bir bahis oynarsın.
лакком де ха йатсы.
Masaya oturmayacağım.
ови, ови, де ха петувеи.
Hayır, hayır, bu işe yaramayacak.
йамоуле пакиа йокпа, поу де ха та йамале поте стгм покг.
Bütün eski numaraları yapıyorduk. Şehirde yapamayacağımız numaraları.
- ецы де ха то епамакабы.
- Hayır, sadece bir kereliğine oynadım.
де молифы, ха цуяисы спити, ам дем аккане йиокас йкеидаяиа.
Hayır, eve gitmem gerekiyor. Tabii Joe kilidi değiştirmediyse.
ам доум оти йкебеис, ха жас нуко йаи де ха намапаинеис.
Eğer adın hileciye çıkarsa senin canına okurlar. Ve bu durumda New York'ta hiçbir oyuna giremezsin.
де ха соу йамы йгяуцла. аутои, олыс, дем еимаи асветои.
Ben de vaiz falan değilim ama içerdekiler de tavşan falan değil.
- епеидг де ха йатакабаимес.
Çünkü anlamayacağını biliyordum.
дем евете адийо. ам елпаиме се тетоио йаяе, емас сам йи елема... та жукка де ха епаифам яоко, ха лпояоусе ма паинеи ста тужка.
Ama sizi suçlamıyorum. Benim gibi bir adamı bir masaya oturtun. Kağıtlar hiç önemli değil.
отам олыс ецима 13 йатакаба оти де ха цимолоум поте яаббимос.
Ama on üç yaşına geldiğimde asla bir haham olamayacağımı anladım.
ха та пкгяыма, еива кежта. - циати де лоу то еипес ;
Neden bana söylemedin?
де ха ликгсоуле ;
Yani konuşmayacak mıyız?
ха соу еуволоум йакг тувг, ла есу де басифесаи стгм тувг.
İyi şanslar dilerdim ama oyunun şansla bir ilgisi olmadığını biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]