Хромает traducir turco
119 traducción paralela
Кажется, она хромает.
Bana aksıyor gibi geldi.
- Лошадь хромает на правую ногу.
- Sorun mu var? - Atım topallıyor. Sağ ön ayağı.
Может быть... если отыщется та, которая тоже хромает...
Onun gibi sakat olması lazım.
А потом, кто-нибудь видел, что она хромает?
Ondan sonra topalladı mı?
Как жалко, что она хромает.
Yazık ki topallıyor, zavallı şey.
Бапу, она снова хромает.
Bapu, yine topallıyor.
И аргументация хромает.
Düşüncesi tamamen bölük pörçük.
У вас хромает дисциплина, а вы просите поблажек.
Bu yüzden disiplinden yoksunsun ve yardım dileniyorsun.
Мне кажется, логика у вас хромает, миссис Талбот, но, может, с ней будет получше в суде.
Aralarında nasıl bir benzerlik kurduğunu anlayamıyorum, Mrs. Talbot ama belki mahkemede bunu yapabilirsin.
Подоиди к этому творчески Представь что вы играете в эпизоде телесериала Игра в свидания где сценарии хромает или что-то вроде того
Bunu biraz abartılı bir Saklambaç programı gibi düşün.
Я должен сказать тебе, что твоя безопасность хромает.
Fakat güvenlik sisteminizin çok kötü olduğunu belirtmek zorundayım.
- Это из-за меня он хромает.
- Onu ben sakatladım.
Он хромает.
Topallıyor.
Не хромает.
Topallama gibi değil.
Мой английских хромает.
Benim İngilizcem berbat.
А твоя лапша ваще не хромает, красавчик.
Senin dalga hiç de sarkık değilmiş.
Справедливость у нас хромает.
Adalet sistemi birbirine karışmış
Брюс - Есть ли в вашем коротком списке воров... Кто хромает на левую ногу?
Bruce - bilgisayarınızda birileri var, hırsızlar kısa liste... yürüyor bir gevşek lehine ile sol ayağını?
Она немного хромает, но она ни разу не разбила стакана.
Biraz topallar ama bugüne kadar tek bir bardak bile düşürmemiştir.
Но он немного просчитался и поэтому хромает.
Ama köpek onu ısırdı. Bu yüzden topallıyor.
- Пусть хромает.
- Topallayabilir.
Видите ли, моя память хромает.
Gördüğünüz gibi belleğim... kusursuz değil.
Мистер Кейдж, мой испанский хромает, но мне кажется, вы попросили печенье.
Mr. Cage, İspanyolcam zayıftır ama galiba az önce kurabiye istediniz.
У меня хромает произношение, но это Латынь.
Telaffuzum berbat, ama bu Latince.
Хромает.
Takılıyor gibi.
Теперь хромает.
Yine takılıyor.
Приятель, вечеринка хромает.
Dostum, inanamıyorum.
Только поведение хромает.
Sadece davranış problemleri var.
Пусть человек хромает, но он же ходит.
Yere bastığın sürece, özürlü de olsa bacağın iyi veya kötü yürürsün.
Что-то у нас маркетинг хромает, пап.
Pazarlamada geriye düşüyoruz!
Халед, а почему твой отец хромает?
Baksana, baban niye topallıyor?
План немного хромает, но никто не совершенен. Мой план?
Planın biraz kusurlu, ama boş ver, kimse mükemmel değildir.
Бог не хромает.
Tanrı topallamaz.
В легенде говорится, что Анти-Клаус хромает и пахнет конфетами.
Eski deyişlere göre şeytani noel baba topallayarak yürüyor ve şekerleme gibi kokuyormuş.
- Хромает.
- Noksandı.
У нее английский хромает.
İngilizcesi pek iyi değildir.
Я видел, ты болтаешься по школе с этой девчонкой... которая хромает.
Okulda seni şu kızla görüyorum Topallayan
Пиздец он хромает.
Piç sakatlanmış. Bilmiyorum, Sayın Senatör.
ћалой говорит, он без тачки, хромает и все дела.
Delikanlı onun arabasız değneğiyle yürüyerek geldiğini söyledi.
Он большой, волосатый, - У него один глаз и он хромает.
O kocaman, kıllı tek gözü yok ve topallıyor.
Теперь он хромает ещё больше, чем в прошлый раз, и всё благодаря твоей глупости.
Artık topallıyor, eskisinden çok daha kötü,... ve buna senin aptallığın neden oldu. - Neden sana dediğimi yapmıyorsun?
Успокойся, он ещё намекал, что у меня врачебный такт хромает.
Sıkma canını, benim hastalara yaklaşımımın da biraz dengesiz olduğunu ima etti.
Она попала в автокатастрофу в 5 лет. Она хромает.
5 yaşında bir araba kazası geçirmiş.
Посмотри, он хромает на больную ногу.
Bak, kas gevşemiş olan ayağını tercih ediyor.
И грамматика хромает.
- Ayrıca gramer bilgisini de.
Извини, но мой французский язык немного хромает.
Özür dilerim ama Fransızcam pek iyi değil.
Его английский хромает, скорее всего он не понимал как оскорбительно себя ведёт.
İngilizcesi çok iyi değil o yüzden bize hakaret ettiğinin farkında olduğunu sanmıyorum.
Реализация хромает.
Bu yaptığınız yargısız infazdır.
Но... грамматика и орфография... всё ещё хромает.
Ancak noktalama işaretleri ve yapısı hâlâ... hâlâ karışık.
Он не сильно хромает.
- Çok aksak değil. İşte.
Ты ушла от него, а он хромает.
Topallamaya başladı ve onu terk ettin.