English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Ц ] / Ценить

Ценить traducir turco

431 traducción paralela
Ненавижу сдаваться и казаться слабой, но ты понимаешь меня и не перестаешь ценить, и все это между нами двумя ".
Boyun eğmekten ve sessiz kalmaktan nefret ediyorum. Ama sen beni anlarsın ve hakkımda kötü düşünmezsin ve bu sadece ikimizin arasında kalsın. "
А здесь нужен разум, и вы должны ценить нашу информацию.
Sizin tek çareniz bizden, yani muhbirlerden alacağınız bilgiler.
Tвой характер мне по нраву, а я умею ценить дружбу, хоть и никогда не угадаешь, где встретишь друга.
Ama teklifinizi, kişiliğiniz beni etkilediği için kabul ediyorum. En derin dostluklar, genellikle şans eseri gerçekleşen buluşmalardan doğarmış.
- ѕросто € ма, полна € волков, диких от голода и привыкших ценить человеческую кровь.
- Pek bir şey değil, insan kanına doyum olmadığını bilen, açlıktan gözü dönmüş kurtlarla dolu bir çukur.
Я просто выполняю свою работу. Ты должен ценить это.
Yalnızca işimi yapıyorum ben.
Видишь, Роджан, есть свои преимущества в том, чтобы быть человеком, способным ценить красоту цветка или женщины.
İnsan olmanın avantajları var. Bir çiçek ya da kadından zevk almak gibi.
Надо ценить такой шанс.
Ne şanslısın.
Спустя какое-то время ты проходишь через это... и начинаешь ценить четкость, ясность, силу подачи.
Bence bir süre sonra bunu aşınca açıklığı, otoriteyi takdir etmeye başlıyorsun.
Ты безответственный, эгоистичный, испорченный, не умеешь ценить людей...
Sorumsuzluk, bencillik... Berbat bir karakterin var. Başka insanlara saygı duymak nedir bilmezsin.
Потому что я безответственный, эгоистичный и не умею ценить людей.
Sorumsuz ve bencil biri olduğum için. İnsanlara nasıl saygı duyulacağını bilmem.
Словно в саду земном давайте научимся принимать и ценить периоды, когда деревья остаются без листьев, а также периоды, когда мы собираем урожай.
Bir meyve bahçesindeymişçesine... meyve toplama zamanının kıymetini bildiğimiz gibi... ağaçların çıplak olduğu günlerin de kıymetini bilelim.
Чтобы сохранить этот гостеприимный мир, мы должны понимать и ценить его.
Bu merhametli gezegeni korumak için onu anlamalı ve takdir etmeliyiz.
Если мы умножим наше чувство потери трудов Аристарха в сто тысяч раз, мы начнем ценить величие достижений классической цивилизации и трагедию их уничтожения.
Hissettigimiz acinin büyüklügünü anlayabilmek için, Aristarchus'un bu eserinin kaybini 100.000 ile çarptigimizda ancak, bu eski uygarliga ait trajedinin boyutunu tahmin edebiliriz.
Мы научились ценить тщательные наблюдения и уважать факты, даже когда они неудобны, когда они противоречат привычным взглядам.
Dikkatli gözlemlere değer vermeyi gerçeklere riayet etmeyi öğrendik, huzuru kaçırıcı ya da geleneksel bilgiyle çelişir gibi olduklarında bile.
Узнаешь сам, когда проведешь столько же времени в одиночестве. Тогда начнешь ценить все, даже удары.
İnsanlarla olan kontağınız benim kadar uzun süre kesilirse eğer... her şeye minnettar olursunuz, bir tokata bile.
Скоро ты начнешь меня ценить.
Yakında benden hoşlanmayı öğreneceksin.
Я восхищен вашим чувством долга, но Император призывает ценить и жизнь.
Sadakatini takdir ediyorum ama İmparator hayatlarımıza da değer veriyor.
Это надо ценить
Bu paha biçilmez bir hazine.
Берете ли вы этого человека в законные мужья? Иметь и держать Любить и ценить
Bu adamı Tanrı'nın huzurunda, korumak ve sahip çıkmak sevmek ve yüceltmek gururlandırmak ve itaat etmek için hastalıkta ve sağlıkta ölüm sizi ayırana dek, eşin olarak kabul ediyor musun?
Некоторые мужчины не умеют их ценить.
Onlarin degerini bilmeyen erkekler de var.
Максимум 2 часа в день, образование или футбол, чтобы ты научился ценить вещи получше.
İşte bu TV. Günde en fazla 2 saat, ya da eğitim veya futbol programı böylece saçmalıklar, güzel şeylerden keyif almanı engellemez.
Ты должен научиться ценить Кодекс Якудзы и не противопоставлять ему свои желания.
Yakuza kurallarını şahsi arzularından üstün tutmayı öğren.
Вы научитесь ценить слова и язык.
Kelimelerin ve dilin lezzetine varmayı öğreneceksiniz.
В противном случае они могут научиться ценить её, но она никогда не станет частью их души.
Ama sevmezlerse takdir etmeyi öğrenebilirler ama hiçbir zaman ruhlarının bir parçası olmaz.
Он повторял, что люди перестали ценить самые простые вещи :
Basit şeylerin değerini bilmediğimizi söyleyip durdu.
" я всегда буду ценить нашу дружбу и благодарно теб € вспоминать.
" İlişkimize daima değer verecek, seni sevgiyle ve içten duygularla hatırlayacağım.
И вулканцам надо будет научиться ценить в нас это качество.
Vulkanlar bizde ki bu niteliği takdir etmeyi öğreneceklerdir.
А ещё я верю, что все дети, которым удалось спастись будут ценить жизнь сильнее. И они будут лучше...
Ayrıca bence sağ kalan tüm çocuklar da... yaşamın değerini anlayacaklardır.
Возможно, сейчас это сложно представить, но, как правило, большинство детей начинают ценить своих родителей.
Şu an hayal etmekte zorlanabilirsin, ama eninde sonunda, çoğu çocuk ebeveynlerine minnettar olurlar.
Просто я учусь ценить мимолетные моменты.
Yaşadığım ana değer vermeyi öğreniyorum.
Найдите что-нибудь, что вы будете ценить как сокровище.
Öyle bir şey bulun ki, hazine kadar değerli olsun.
Его надо ценить. Ловить момент.
Onun üstüne titremelisiniz.
Он взял зеленого энсина под свое крыло и научил меня ценить жизнь так, как я и не думал прежде.
Kanatları altına acemi bir teğmen aldı ve bana daha önce hiç düşünmediğim yollarla hayatı değerlendirmeyi öğretti.
Если ты спустишься с небес, то станешь ценить Джулиана.
Eğer atından inersen Julian'ı takdir edebilirsin.
Как только начинаешь действительно бояться смерти... только тогда и начинаешь по-настоящему ценить жизнь.
Ölümden gerçekten korkmaya başladığında, hayatın değerini anlıyorsun.
В этот раз я буду ценить моменты.
Bu sefer anılarımın kıymetini bilecektim.
Очень жаль, что я не научил тебя высоко ценить преданность.
Keşke sana sadakatin önemini daha iyi öğretseymişim.
Они никогда не добьются успеха, пока будут ценить свою жизнь выше победы.
Hayatlarına, başarıdan daha fazla değer verdikleri sürece asla başaramayacaklar.
Я научился ценить то, что ты хочешь быть со мной.
Benimle birlikte olmak istemenin önemini kavramayı öğrendim.
Ну, я не думала, что всё закончится так... но я полагаю, что должна ценить твою откровенность.
Böyle bitmesini beklemiyordum ama dürüstlüğünü takdir etmek zorundayım sanırım.
Живёт в каждом уложенном кирпиче и в засеянном поле и в родившемся ребенке. Память учит нас ценить то что нам даровано господом.
Eklediğimiz her tuğlada, ektiğimiz her tarlada, yetiştirdiğimiz her çocukta ve elimizde kalanlara her şükrettiğimizde onları anıyoruz.
Ты думаешь, я не умею ценить искусство?
Sanatı takdir etmediğimi düşünüyorsun.
Имеет ли смысл ценить дружбу... больше, чем единственный шанс...? Я представляю двух людей, подходящих друг другу.
Arkadaşlık kurallarını karşınıza çıkabilecek, bu tek şansın üstünde tutmak mantıklı mı?
После таких начнёшь ценить вампиров.
Vampirlerin değerini anlıyor insan.
Люди разучились ценить xудожественную целостность.
Artık bu inceliklere önem veren yok.
Но я научилась ценить жизнь.
Ancak nelerin değerli olduğunu anlamamı sağladı.
Вот когда начинаешь ценить в жизни простоту.
Basit şeylere önem veriyorsun.
Иди туда, где тебя будут ценить, где ты сможешь прославиться.
Takdir edileceğin bir yere git, ilerleme şansının olacağı bir yere.
Клянусь, Энтони, я научу тебя ценить деньги.
Yemin ediyorum, bir doların bile değerini öğreneceksiniz!
Что? Ценить его дружбу?
Dostluğu için mi?
Нужно ценить каждый день.
Her günü doyasıya yaşamak gerekir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]