Широк traducir turco
32 traducción paralela
- Мой карман не так уж широк. Вы еще смеете острить?
Sizi, espri yapmaktan men ederim!
А европейский континент широк, мой друг.
" Avrupa çok geniş, Mein Herr.
А сейчас, давай я покажу тебе как широк должен быть охват пальцами и силен должен быть аккорд, этой левой руки.
Pekala izin ver sana parmak aralarının genişliğini ve akordun gücünü göstereyim. - Güzel. Bunu sol elinle yapmanı istiyorum.
* Я даже не думала, что мир так широк * И так высок
* Dünyanın bu kadar geniş olabileceğini hayal etmemiştim * yada gökyüzünün bu kadar yüksek olduğunu.
Ты тучный человек широк в кости.
Şişman bir arkadaşsın kemer kısmında biraz genişsin.
Мир широк и прекрасен, но...
Bu büyük ve harika bir dünya.
Широк могучий океан
Deniz engin
Она красива, смешна, и умна, как день широк.
o güzel, eğlenceli ve zekası gün gibi ortada.
Вы можете рассказать подробнее что это была за музыка? её нотный ряд слишком широк для человеческого уха
Bu nasıl bir müzikti, açıklayabilir misiniz? Tahminimce Gorgana'nın Ninnisi isimli eserden bahsediyorsun ki notaları insan kulağının deşifre edemeyeceği kadar çoktur.
Он широк и глубок
* Okyanus, derin ve geniş *
Эта организация, IRIS... Чем больше о ней узнаёшь, тем прочнее убеждаешься, насколько широк масштаб её влияния.
İRİS adlı organizasyona dair bir şeyler buldukça etkisinin ne kadar büyük olduğunu görüyoruz.
Он широк в кости.
İri kemikli o.
Придется стать стукачом, выбор мой не широк.
Tek çıkış yol muhbirlik yapmak.
Но так как Атлантический океан слишком широк, чтобы пересекать его каждый день, предлагаю бросить монету.
Ama Atlantik Okyanusu her gün yüzerek gemiyle ya da uçakla aşılamayacak kadar büyük olduğundan, yazı-tura atalım bence.
Как вы понимаете, спектр требований к этой работе чрезвычайно широк. И я всегда говорил себе :
Tahmin edebileceğiniz gibi, bu işin gerektirdikleri herkesi etkiliyor ve her zaman kendime ;
Я широк душой достаточно, чтобы взять свои слова назад.
Sözlerime alınmayacak kadar büyüksün.
Круг ее знакомых был не так уж и широк, верно?
Çevresi geniş değildi, değil mi?
Только широкофюзеляжный реактивный самолет достаточно широк для буквы К или 55 рядов, то есть здесь полет на большой высоте.
Sadece bir Boeing 747 K harfi için yeterince geniştir ya da 55'i geçen sıra numaraları vardır, yani her zaman bir üst kat bulunur.
По поводу того, что посадить, потому что выбор так широк.
Ne yetiştireceğimiz konusunda. Çünkü çok fazla seçenek var.
Я не предполагала, что разброс талантов будет столь широк.
Yetenek havuzunun bu kadar derin olduğunu düşünmemiştim.
Он так огромен и широк.
- Çok büyük, çok geniş.
Я там работаю всего пару месяцев, но могу с уверенностью сказать, что спектр их интересов чрезвычайно широк.
Onlarla yalnızca birkaç aydır çalışıyorum ama inan bana ellerinin uzanmadığı yer yok.
Насколько широк этот более широкий заговор?
Bu geniş komplo ne kadar geniş?
Ваш круг общения не очень-то широк.
Sosyal çevreniz pek de geniş değil.
Что мне нравилось в этом, это как, как... Как велик, как широк "размер"... этого.
En sevdiğim tarafı ne kadar ne kadar büyük, geniş ölçülü olduğuydu.
Будем следить за ней, но список клиентов Масувуса широк.
Gözümüzü ondan ayırmayalım ama Mahsuvus'un müşteri listesi epey kabarık.
♪ а кроме того, у нас выбор широк ♪
# Var bir gelirimiz diğer yanda #
Согласно новостям, диапазон жалоб женщин был широк : от непристойных смс до приглашения на вскрытие трупа.
Basına yansıyan haberlere göre, ortaya çıkan kadınların iddiaları arasında uygunsuz mesajlar göndermek ve otopside randevu teklifinde bulunmak yer alıyor.
Ты видел, что может сделать идол, насколько широк мир на самом деле.
O putun neler yapabileceğini gördün. Dünyanın ne kadar büyük olduğunu da.
Круг подозреваемых широк.
Şüpheli havuzumuz çok genişledi.
Я бы сказал, что круг подозреваемых весьма широк.
Şüpheli havuzunun çok geniş olduğunu söyleyebilirim.
Лес широк, я знаю.
ORMAN UCSUZ BUCAKSIZ, DOGRU.