English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Ш ] / Шумит

Шумит traducir turco

141 traducción paralela
Охотился во времена моего отца. Октав не слишком шумит?
- Octave gürültü mü yapıyor?
Ветер шумит в этом органе.
Rüzgar orgun borularını üflüyor.
И, часов не считая, шумит карнавал, что навек меня заколдовал.
Kalbim, durma söyle, mutluluk geri geldi. Bu sevginin şafağında.
Ты хочешь сказать, я выгляжу естественнее среди птиц, цветов... и тихого ветра, что шумит, как волна?
Söylemeye çalıştığın şu mu : Kuşlar, çiçekler ve huzursuz bir deniz gibi ağaçların arasından esip geçen rüzgar arasında evimde gibiyim.
И весело, и сухо Земля шумит в ушах.
Dünya neşeli ve güçlü sinyaller veriyor, Her kuvvetli kemiğe.
что шумит ночи напролет.
Bütün gürültüyü yapan asıI o kadın.
Там, за стенами, шумит другой, большой мир,... и маленькому миру иногда удаётся... так показать этот большой мир,... что мы начинаем лучше понимать его.
Dışarıda büyük bir dünya var ve bazen bu küçük dünya o büyük dünyayı öylesine güzel aksettirir ki,.. ... bu sayede onu daha iyi anlarız.
Не шумит. Никого не беспокоит.
Gürültü yapmaz, kimseyi rahatsız etmez.
Что вы делаете когда сосед очень сильно шумит в 3 часа ночи?
Komşunuz sabahın 3'üne kadar gürültü yapıyorsa ne yapabilirsiniz?
Это шумит вода.
Bu suyun sesi.
Там что-то шумит, на крыше.
Siz üstadlar buraya bakın!
Кто тут шумит?
Kim bu çığlık atan?
Ты лежишь нагишом под звездным куполом неба. А гигантский город с его снующими машинами шумит где-то внизу. Когда я мастурбирую, я, в общем-то, ни о чем не думаю.
Bütün şehir giyinikken, beş kat aşağıda arabalar dolanırken yıldızların altında çırılçıplak yatarken büyük bir güç hissedersin.
Шумит сад,
"Ağaçlar uğulduyorlar"
Батавия. Слышно, как ветер шумит в пальмах.
Palmiye ağaçlarını sallayan rüzgarın sesini duyabiliyorum.
Твоё джакузи очень шумит.
Çok gürültülü.
Мистер Хеклз, никто здесь не шумит
Mr. Heckles, kimse burada gürültü yapmadı.
Ты уверена, что не слышала, как моя машина странно шумит?
Arabanın garip sesler çıkarmadığından emin misin?
Вы не поверите, как он шумит.
Yaptığı gürültüye inanamazsın. - Şekil değiştirme alıştırmaları yapan birisinin çıkardığı sesleri dinlemek nasıl bir şey biliyor musun? - Quark!
Это твоя курица так шумит?
O kadar gürültüyü yapan senin tavuğun mu?
О чем колеса шумит оборот?
Sen çevirdikçe duyduğum tek şey tıslama ve kükreme.
- Hе знаю. - Энн, скажи, кто там шумит?
Anne, bu gürültüyü kim yapıyor söyle bana.
Только немного шумит.
Sadece biraz gürültülü.
Кто это шумит?
Bu gürültüde ne?
После технического перерыва, мы действительно попробуем в общем будем отвечать на вопросы 5,000 человек, или сколько Вас там. Но это может не сработать, потому что один из 5,000 человек, очень шумит.
Teknik update lerden sonra biz cidden 5000 kişiyle soru sorup cevap falan vermeyi deneyeceğiz ya da orada kaçınız var veya bu cidden işe yaramayabilir çünkü 5000 kişiden biri baya yüksek sesli.
- О, он шумит, но не кусается.
Çok havlar ama ısırmaz.
Послушав некоторое время, как в долине шумит сваебойная машина, которая, как настойчиво утверждал Бен, работает на строительстве фундамента новой тюрьмы,
Bundan kesinlikle emindi. Ben, yeni hapishanenin kuruluşunda çalışmak konusunda ısrar ediyordu.
Послушать, как ветер шумит в деревьях выше в долине.
Ağaçların arasından geçip vadiye doğru esen rüzgarı dinlemek falan.
Что за гад так шумит...
Bu gürültüyü yapan da kim?
ДЖУДИТ Мусоропровод всё-равно ужасно шумит.
Galiba çöp öğütücü yine korkunç sesler çıkarıyor.
- В голове немного шумит.
Biraz başım dönüyor.
- У меня тоже немного шумит.
- Biraz başım dönüyor.
- Кто это шумит?
Misafirlerin mi var?
- А шумит?
- Gürültü?
Весь замок шумит.
Kale'de büyük karmaşa var.
В двигателе проблема, сильно шумит при движении.
Arabam korkunç sesler çıkarıyor.
Здесь похолодало, ветер шумит на крыше.
Havada soğuk bir esinti var.
Так поэтому Вы и пришли к нам - чтобы пожаловаться на то, что он шумит?
Müzik setinin gürültüsü yüzünden şikayette bulundunuz yani.
Я слышу как он шумит.
Onun ateş etme seslerini duyabiliyorum.
Когда Хачи смеется, как будто шумит толпа.
Hachi'nin kahkahası duyulduğunda, kalabalıkta gürültünün olması lazım. Ne olursa olsun her çalışmamızda her zaman enerjik oluyor.
Он пьяный, он шумит, и мне нужно | чтобы ты меня от него избавила.
Sarhoş, gürültücü ve onu hemen ellerimden almalısın.
Моя бабушка шумит на мою девушку потому что она уже жената. - Это "Копы".
Kız arkadaşım evli olduğu için, büyükannem gerginlik çıkarıyor.
Дым сладок, в животе шумит, в голову отдает.
Yiyecek bir şeyiniz var mı? Açlıktan öldüm!
Мне кажется, двигатель шумит.
Sanırım az önce motordan bir ses geldi.
Океан шумит.
Okyanus çok gürültülüymüş.
- Это просто ветер шумит.
- Sadece kar üfürüyor.
А почему он так шумит?
Niçin bu kadar gürültülü?
Луна высоко... Ветерок шумит...
Tam şu an ay gökyüzünde yükselmiş durumda ve hafiften de bir rüzgar esiyor.
Тарелка шумит всегда, а свет может включить или выключить.
Hiç duymadın mı?
Шкив управления правым мотором шумит.
Sana söyledim.
А как море шумит?
Denizin sesi nasıldır ki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]