303 traducir inglés
165 traducción paralela
18, 74, 216, 241, 256... 303, 291, 321, 321.
HUMPHRIS : 18, 74, 216, 241, 256, 303, 291, 321, 321.
Bu 303'lükler geri dönene dek, ordu donatımdan bir tane bile 300'lük mermi alamam, anlamıyor musunuz?
Don't you understand that I cannot get any.300 ammunition from ordinance until this.303 gets back? I had a wire from Obaig this morning.
303'lük mermileri tutsanız da 300'lük tüfekleri iade etseniz aynı şey olmaz mı?
- No! Would it be all the same if you sent back the.300 rifles and kept the.303 ammunition?
Bir kaçını buraya koyabilir miyim? "303 KALİBRE MERMİ"
Can I put some of it in here?
Gözden uzak olsun da neresi olursa olsun. "303 KALİBRE MERMİ"
Anywhere as long as it's out of sight.
309, 307, 305, 303... avizeler, avizeler... inciler, aynalar... görünürde kimsenin olmadığı koridorlar.
309, 307, 305, 303... chandeliers, chandeliers, pearls, mirrors... corridors with not a soul in sight.
Oda 303, üçüncü kat.
Room 303, third floor.
Üç, 303.
Three, 303.
İşte 303.
- There's a 303.
General, 303'lük bir Lee-Enfield'le vurulan bir çocuk nasıl yardım talep eder?
General, how does a child shot with a.303 Lee-Enfield apply for help?
.303 mermisi ile onu durduramazsın.
You're not going to stop him with a.303.
Bölge kodu 303, 555 - 77 - 02.
It's area code 303, triple-five, double-seven-oh-two.
Patlamamış mermi,.303.
Live ammunition,.303.
303-kalibrelik Maxim.
The.303-calibre Maxim.
- 303, Prospect Place, daire 4D.
It's 303 Prospect Place, apartment 4D.
- 303 Prospect Place mi?
- 303 Prospect Place?
Willie Lopez, 303 Prospect Place, daire 4D.
Willie Lopez. 303 Prospect Place, apartment 4D.
303 numaralı odadayım.
I ´ m here in room 303.
Eski 303. Kapının kulbunda kıravat var.
Tie on the doorknob.
Sen Troy Aikman'ın 6 senede 1 4.900 m. geçtiğini biliyor musun?
Did you know Troy Aikman, in six years, has passed for 16,303 yards?
303 müfrezesi adamlarına onların...
To the men and women of the 303 detachment with their...
303 konuşması.
The 303 speech.
303 parçası.
The 303 patch.
... bir unvan numarası 303 ile.
... by a designation number, 303.
Ve Grup 303 ailesi üyelerine tüm söyleyebileceğim bildiğim kadarıyla sizin rahat yaşamanızı sağlamak için toplanmış üyelerdir.
And I can only say to those family members of Group 303 whose members are, I know as I speak gathering to comfort you.
Birlik 303'ün adamlarına vatandaşlarıma "Cesaret, Anne." diyorum.
To the men and women of Unit 303 to my fellow citizens, I say, "Courage, Mom."
Peynirli Ayakkabı Burger ve 303 sosunu alırız.
We get the Shoe Burger with cheese and 303 sauce...
Savunma Bakanlığı, 303 Birlikleri'nin Arnavutluk saatiyle bu sabah erkenden şehre yakın bir dağ sığınağına yaptığı baskınla yorgun ama mutlu olan William Schumann'ı kurtardığını doğruladı.
Units of 303, the Defense Department confirmed early this morning, Albanian time stormed the mountain hideaway near the city of freeing a tired but happy William Schumann.
... Birlik 303'ten uzaklaştı ve düşman sahasında bırakıldı.
... from his Group 303 and left behind in enemy territory.
Kaydı onun hapishanede olduğunu söyler bütün kayıtların Grup 303'ün bütün adamları için dediği gibi gizlilik gerektiği için söylemek zorunda oldukları gibi.
His records say he was in prison as all the record say for all the men and women of Group 303 as they must because of the secrecy involved.
# Tanrı, 303'ün... # #... askerlerini korusun. #
# God bless the men... # #... of the 303. #
# Havada, karada... # #... ya da suda... # #... bizler 303'ün... # #... mücadeleci askerleriyiz. #
# In the air, on land... # #... or on the sea... # #... we're the fightin'men... # #... of the 303. #
# Teşekkürlerimizi sunalım 303'e. #
# Let's give thanks to the 303. #
# Büyükbaba, 303 için... # #... savaşmıştı. #
# Grandpa fought... # #... for the 303. #
# Tanrı, 303 askerlerini korusun. #
# God bless the men of the 303. #
Hastane odası 303'te.
- Still in recovery room 303.
O oda 303'te!
She's in Room 303!
Şehirlerarası kodu
It's area code 303, 560...
Yolun sonundaki yangın merdiveni, oda 303.
The fire escape at the end of the alley, room 303.
"Herhangi bir sorun olursa, Eric'in annesi 303..."
"Any problems, contact Eric's Mommy at 303...".
Suite 303 için bu genç bayan U se personel asansör, göster.
Show this young lady to suite 303. U se the staff lift.
- 303.
303.
Biz senin tüm yaşını koymaya çalıştık 300 yıIı kapsayacak kadar
We've included the three 303 years you spent frozen in time.
Savaş teknolojilerimizi alıp geliştirmek için 303 yılları vardı.
They've got 303 years'worth of improvements on our battle technology.
Sabra-Jaguar'ı Ejderhalarla savaşa girmeleri için yönlendirdiniz. Than hegemonyasının iyiliği için Orka saltanatını parçaladınız. Dedikodulara göre 303 yıl önce Witchhead savaşında Nietzschean filosunun yok edilmesini sağladınız.
You single-handedly manipulated the sabra-jaguar into war with the dragans, you crushed the orca pride on behalf of the than hegemony, and rumor has it you helped wipe out the nietzschean fleet at the battle of witchhead 303 years ago.
303 yaşındaki savaşçılarını mı kullanacaksın Kaptan Hunt?
303-year-old slipfighters, captain hunt?
Aslında 303 yılımı kara delikte sıkışmış olarak geçirdim.
Uh, well... I had 303 years once, Frozen in a black hole,
Lağımcı Walters, pahalı bir askeri teçhizat ile yani, 140 sterlin 3 şilin ve 6 peni değerinde bir adet Lee-Enfield 303 tüfek ve 72 mermi yerine ıslak havlu kullanarak Basingstoke bölgesinde bir düşman karakoluna saldırdı.
That sapper walters Being in possession of expensive military equipment- - To wit, one lee enfield.303 rifle
303 no'lu kuralı uyguladık.
We applied rule 3-0-3.
Onları yakaladık ve 303 no'lu kural gereği vurduk.
We caught them and we shot them under rule 3-0-3.
İşte bu.
Old 303.