452 traducir inglés
112 traducción paralela
3452 mili bunun için geldik.
3,452 miles for this.
Mesafe : 95,452 metre
Range : 95,452.
Nedeni şu ki, efendim Bay Crosbie'nin, Singapur'daki İngiliz Malaya Şirketi'nin bankasında 10.452 dolar tutarında bir tasarruf hesabı var.
For the reason, sir... ... that Mr. Crosbie has in the bank of the British Malaya Company in Singapore... ... a savings account in the amount of $ 1 0,452.
Vadileriyle, tepeleriyle, bayırlarıyla 730 kilometre kareye ulaşıyor.
It sprawls out horizontally over 452 square miles of valleys and upland... of foothills and beaches.
452.6
452.6
452 01 : 11 : 18,768 - - 01 : 11 : 19,893 5 kere 5?
You're not stupid.
Peki, sanırım beni sevmiyorsun... 450, 451, 452, 453,
WELL, I GUESS YOU DON'T LOVE ME... 450, 451, 452, 453,
452, 453, 454, 455, 456, 450, 452, 450 -
452, 453, 454, 455, 456, 450, 452, 450 -
Cuma dahil, 7,452 dolar.
Counting Friday, $ 7,452.
L-452'den L-575'e kadar olan sistemler aktifleri kabul edecek, ve diğer tüm sistemlere, eşdeğer bir faktöre kalibrasyon sağlayacaktır.
Systems L-452 through L-575 will accept reactants, providing all other systems are calibrated to an equal factor.
452'den L-575'e kadar olan sistemler.
452 through system L-575.
Bu ülkede 452 resmi hükümet peyniri olduğunu biliyor muydun?
Did you know there are 452 official government cheeses in this country?
Temel olarak bakterisel bir sürecin 452 ayrı şekilde tanımlanması?
To come up with 452 ways of classifying what is basically a bacterial process?
"Küstah Buyurgan" "Cesur Zafer"
Saucy Bossy, 243 00 : 27 : 33,099 - - 00 : 27 : 34,452 Brave Victory,
Pi'nin 452 ardıl rakamını ezberleyen için, birkaç yüz tane değersiz kart kolay gelir.
Memorize 452 consecutive digits of pi, a few hundred cards should be easy.
Lydecker X5-452'nin peşinde.
Lydecker was tracking X5-452.
- Peki X5-452'ye ne yapayım?
- What are my orders with regard to X5-452?
X5-452'yi yakaladık.
We have X5-452.
Biliyorsun, 452, resimdekinden daha güzel görünüyorsun.
You know, 452, you're much prettier than in your picture.
Sorunun ne, 452?
What's the matter, 452?
452!
452!
X5-452.
X5-452.
Anlamıyor musun, 452?
Don't you see, 452?
Ve sonra, 452, benim olacaksın.
And then, 452, you will be mine.
Işıkları söndür, 452.
Lights out, 452.
Benimle X5-452 arasında başarılı bir çiftleşme oldu, efendim.
Successful copulation between myself and X5-452, ma'am.
Mükemmel, 452.
Excellent, 452.
Beş dakika sonra hücreme döneceğim, sende bu gece benden kurtulacaksın. Tamam mı 452?
I'm gonna be out of here in five minutes to go back to my cell, and you'll get rid of me for the night.
- Benim adım Max.
Okay, 452? - My name's Max.
Buradaki tehlikeyi anlamıyorsun, 452.
You don't understand what's at stake here, 452.
İyi iş, 452.
Nice job, 452.
452'nin DNA kayıtları.
Results of the DNA workup you ordered on 452.
Bana 452'yi getirin, canlı olarak.
Bring me 452 - alive.
- 452 Nerede?
- Where's 452?
Buradan hemen çıkmalıyız 452.
We've got to get out of here now, 452.
Ve bu da 452.
And that's 452.
O burada ne aradığını merak ediyor, 452.
He... Wonders what the hell you're doing here... 452.
Sanırım, X5-452 idi.
X5 / 452, I think.
Sen 452.
You're 452.
- P3S-452'de bolca var.
- Not on P3S-452.
P3S-452'den aldığımız naqahdah cihaza başarıyla yerleştirildi.
The naqahdah from P3S-452 has been successfully incorporated into the device.
452.
452.
452 ile bir işin olduğunu söylemiştin.
You said you had some business with 452.
Diğer transgenic'lerle ben ilgilenirim, 452 ile de ilgileneceğim.
I'll deal with the other transgenics, and I'll deal with 452.
452, nesillerdir çalıştığımız herşeyi tehdit ediyor.
452 is a threat to everything we've worked for throughout the generations.
- Şu işi basitleştirelim, bana 452 diyebilirsin.
- Let's just keep it simple and you call me 452.
Tamam 452.
Okay... 452.
Tamam, 452, anahtarlar aracın içinde.
Okay, 452, the keys are in the vehicle.
- Unutmayın, öncelikli hedefimiz 452.
- Remember, our primary target is 452.
452?
452?
- 452.
- 452.