456 traducir inglés
105 traducción paralela
NATO 759 uçuşunda yüklü bulunan, 456 ve 457 numaralı iki atom bombası, şimdi SPECTRE'nin elinde.
My dear Prime Minister, two atomic bombs, numbers 456 and 457, which were aboard NATO flight 759, are now in the possession of SPECTRE.
456, sıra kazananda!
4-5-6, a winner! Your Turn!
Burası 456-9253.
This is 456-9253.
- 456-1414
- 456-1414.
453, 454, 455, 456, 451,
453, 454, 455, 456, 451,
452, 453, 454, 455, 456, 450, 452, 450 -
452, 453, 454, 455, 456, 450, 452, 450 -
Eagle kontrol, birçok radar sinyali alıyoruz 456 kuzeyden geliyor.
Eagle Control, we have multiple radar contacts picking up on 456 heading.
Numaramız da 456-2199. Numaramız da 456-2199.
And our number is 456-2199.
Sayfa 456, lütfen.
Page 456, please.
Haydi millet, sayfa 456.
Come on, Page 456.
- Telefonu kapat... ve 456-1414'ü çevir.
- Hang up the phone... then dial 456-1414.
456. Kurtarma, 29. Kalkış pisti 310.
Rescue 456, take off runway 29.
Bu senaryoda "K" harfi 1,456 kez yer alıyor.
The letter "K" appears in this script 1,456 times.
4884... 23,853,456`nın milimetriğidir.
4,884 squared... is 23,853,456.
Biraz da temel melodi ekleyelim. 1121 01 : 31 : 46,456 - - 01 : 31 : 49,584 Boylece danscilar hic oturmasin.
I'm gonna add some bottom
Doktor Madison, 456'ya lütfen.
Dr. Bax, extension 456.
Baldwin 2-8-4 model, S3 sınıfı buharlı lokomotifi var 1931 yılında Baldwin Lokomotif Fabrikası'nda yapıldı. 207 ton ağırlığında ve...
It's a Baldwin 2-8-4 S3-class steam locomotive built in 1931 at the Baldwin Locomotive Works. It weighs 456,100 pounds and...
Halkla ilişkileri arayın. Dahili numarası 456.
That's extension 456.
Dahili numara 456.
Extension 456.
İndirimle birlikte 456 oluyor.
With discount... that will be 456.
Ve bu bölümde, blah, blah, blah, blah, blah oldu. Tadını çıkarın. 00 : 00 : 30,706 - - 00 : 00 : 33,456 Çeviri : redice İyi seyirler.
And in this episode, blah, blah, blah, blah, blah happens.
Son senem itibariyle, Amerikalı medyumlar birliğinin Bir üyesi olmayı başardım. Lokal456.
By the end of senior year, I managed to become a member of the trans-american western custodial union, local 456.
Bilir misin, efsaneye göre MÖ 446'da bir akbaba, kel bir adamın kafasını av sanıp üstüne taş atmış.
Did you know that legend has it that in 456 B.C. a vulture mistook a man's bald head for its prey and dropped a stone on it?
456 mülteci var.
There are 456 refugees here.
456 nolu bu ofis Feynman'a aitti.
This office, Number 456, used to belong to Feynman.
Bongcheon-dong, 456 numara.
It's Bongcheon-dong, number 456.
Milattan önce 456'da yaşlı bir adam olan Aeschylus, Sicilya'ya seyahat etmeden önce, İnzivaya çekilerek Vahşi doğadaki hayatının anlamını
As an old man in 456 B.C., Aeschylus, the great body of his work behind him, left Athens for the last time... before he traveled to Sicily, seeking solitude in the wilderness in which to contemplate the meaning of his life.
456'ya aktarıldı.
Transmitting on the 456.
Ya şeyler ne oldu, şu... şartnameler? 456'dan gelen?
What about these specifications from the 456?
Bir şey sorabilir miyim? 456 başka bir ülke ile bağlantı kurmuş mu?
Can I ask, did the 456 contact any other country?
456 dalga boyuna sürekli mesaj gönderiyorlar ama geriye bir şey gelmiyor.
They're sending out continuous messages on the 456 wavelength, but we're getting nothing back. Carry on, don't mind me.
Aynı 456'daki talimatlara göre.
As per the 456 instructions.
Odanın tümü 456 talimatlarına göre kaplandı.
The whole room's laid out according to 456 instructions.
456'nın sessiz kalacağını nereden bileceğiz?
How do we know that the 456 will keep quiet?
Bize 456 diyorsunuz.
'You call us 456.'
Aslında 456'ya sormalıyım, resmi olarak geliş amacınız...
I must ask the 456, officially, your purpose in visiting...
456 bu ülkeyle daha önce de iletişim kurdu.
The 456 have made contact with this country before.
Dünya ile 456 arasındaki diplomatik ilişkinin sürtüşmesiz geçmesi açısından bir önceki karşılaşma kayıt dışı kalabilirse.
It would ensure the smooth-running of diplomatic relations between Earth and the 456 if that previous encounter was kept off the record.
Bence şöyle de diyebiliriz, 456'nın varlığı bile bir tehdit.
I think we can say, the mere existence of the 456 is a threat.
Şunu söylemek gerekir ki, Britanya 456 türü ile ilgili sahiplik veya bölgesel hak talep etmiyor.
It has to be said, that Britain has claimed no rights of territory or ownership over species 456.
456 ile görüşmelerimin elimden alındığına dikkat çekmek istiyorum.
I suggest that dialogue with the 456 is taken out of my hands.
John Frobisher 456 ile konuştu, İddia ediyorum devam da ediyor.
John Frobisher's already spoken to the 456, I suggest he continues.
Ama 456 Britanya'yı seçti.
But the 456 chose Britain.
Ordu komutanlarıyla istişare ettik. Şu andan itibaren 456 ile tüm görüşmeleri senin yapmanızı talep ettiler.
'We've consulted with the military,'they've demanded that from now on you become our spokesperson in all negotiations with the 456.
456 ile yalnız görüşmeyi talep ediyorum.
I demand to talk to the 456 myself.
Oturumun açılış konuşması olarak, bunun dünya ve 456 temsilcileri arasında yapılan ilk kongre olduğunu belirtmek istiyorum.
If I might bring into session, the first diplomatic congress between the representatives of Planet Earth, and the representatives of the 456.
Sorulan şu ki 456 yükleme noktası olarak neden Büyük Britanya'yı seçti.
It has been asked..... why the 456 chose Great Britain as its chosen point of embarkation.
Dalga-boyu kombinasyonu 456 olarak tanımlanan yerden bir dizi yönerge geldi.
A set of instructions, coming through on a wavelength combination designated 456.
- Elimizdeki tek şey su rakam, 456.
All we've got is that number. 456.
Bilgiler şimdi geliyor, 456'dan.
The information's coming through now, on the 456.
Sizin istediğiniz formatta olabilir.
Said format remains of your choosing, though this does not constitute a request for information on, or transfer of, specific 456 technology.