752 traducir inglés
169 traducción paralela
- Görüşürüz.
752 0 : 59 : 41,144 - - 0 : 59 : 42,133 Goodbye.
- Opus 752.
- Opus 752.
Sonra da 752-0420'de ve evde, 621 - 4598'de.
Then I'll be at 752-0420 and then I'll be home at 621 - 4598.
Ben Bay Christie, artık 752-0420'de değilim, evde olacağım, 621 - 4598'de.
This is Mr Christie, I'm no longer at 752-0420, I'm gonna be home at 621 - 4598.
Allahım bizi koru! 643 01 : 00 : 56,000 - - 01 : 00 : 57,752 Benim oğlumu kim bulacak?
May God protect us.
Benim bahsettiğim şey eğilim. 77 00 : 06 : 31,752 - - 00 : 06 : 36,699 - Ve çocuğun bunu nereden aldığını çok net görebiliyorum.
What I'm talking about is his attitude!
Pekala, hesabınızda 12.752 dolarınız var.
Okay, you have $ 12, 752 in your account.
10,751... 10,752...
10,751... 10,752...
752 no'lu dava, efendim.
Case no. 752, your honor
752 Mandeville Lane.
752 Mandeville Lane.
212-752-4708
212-752-4708.
505 01 : 10 : 23,752 - - 01 : 10 : 27,745 -... inanmamış olmamız iyi bir şey, hey, Profösör? - Bekle. Daha fazlası var.
- It's a good thing we don't believe
1752'nin sıcak Haziranıydı. İnandığım uçurtmayı uçurduğum gece.
It was a warm June evening in 1 752, the night of my fateful kite flight...
Bir müşteri gibidir. 752 00 : 40 : 23,602 - - 00 : 40 : 24,702 Bay Murphy?
One to a customer.
343, 91, 752, 288, öne çıkar mısınız lütfen?
343, 91, 752, 288, could you please step forward.
752, adınızı söyler misiniz lütfen?
752, what's your name, please?
Pekala, şu numaralar sahneye çıksın : 825, 752, 758, 39...
Okay, we need 825, 752, 758, 39...
Buradaki 753, 752 olsaydı...
If the 753, right here, was a 752, then it would be...
752 gün oldu.
752 days ago.
Sen Amy Winehouse'un boka batmış versiyonusun... 00 : 01 : 27,873 - - 00 : 01 : 31,752 Çeviri : asyüceünüvar ezeren İyi seyirler. 00 : 02 : 06,873 - - 00 : 02 : 08,752 Yemekten 18 saat önce
- You're the fucked-up version of Amy Winehouse..
752 numara.
Number 752. Hear that?
752 numaralı odadayım. Sanırım senin odan oluyor.
I'm in room 752, which I believe is your room.
Hayır. 395,1 00 : 15 : 24,152 - - 00 : 15 : 26,752 Çarşamba
No.
Jeannot 18'inde, Cezayir'e savaşmaya gönderilmiş. Ama insan öldürmeyi reddedince gemiyle Fransa'ya geri gönderilmiş. 3 yıl boyunca 752 askerin pislettiği tuvaletleri temizlemiş.
At 18, Jeannot was sent to fight in Algeria, but refused to kill and was shipped back to France... spending three years cleaning the toilets of 752 dirty soldiers.
- 752, 752...
- 752, 752...
- 752...
- 752...
752... 752...
752... 752...
Anlayamıyoruz. - 752... 752... se... 752. - Yavaşla, Huck. 752.
We can't understand. - 752... 752... se... 752.
752, 752...
752. 752, 752...
- 752.
- 752.
- 752'de ne?
- What the hell is 752?
752, 752, 752, 752, 752,
752, 752, 752, 752, 752,
752, 752, 752, 752, 752, 752, 752,
752, 752, 752, 752, 752, 752, 752,
752, 752...
752, 752...
752. 752.
752. 752.
752. 752. 752.
752. 752. 752.
"752" ne anlama geliyor biliyormusun?
You don't happen to know what "752" means, by any chance?
752, 752, 752...
752, 752, 752...
- 752, 752... - o büyük, boncuklu kabarık kıyafetlere bayılıyorum.
- 752, 752... - I love those big, poofy dresses with all the beading
- 752, 752, 752...
- 752, 752, 752...
- Hepsi aynı kumaştan am farklı tarzlarda... - 752...
- All the same fabric, but different styles... - 752...
- olacaktı, çünkü aynı kıyafetlerden nefret ederim... - 752...
- Because I hate when all the bridesmaids... - 752...
- Ben babmın kolunda ona doğru yürürken, Jesse bana gülümseyecekti. - 752, 752,
- Jesse smiling at me as I walk down the aisle on my dad's arm. - 752, 752,
- Eski bir ev, Jesse ve benim haftasonları onarabileceğimiz. - 752, 752...
- Something old that Jesse and I could remodel on weekends. - 752, 752...
- Bahçeye solucan gübresi koyacaktım. - 752, 752...
- With a garden I was going to compost with worms. - 752, 752...
- Ve bir hayal değil, gerçekmiş gibi duruyordu... - 752, 752...
- And it didn't feel like I was dreaming. It felt real... - 752, 752...
- 752, 752, 752, 752,
- 752, 752, 752, 752,
Hollis Doyle geleceğimi çaldı.
Hollis Doyle stole my future. - 752, 752, 752..
Jane! Kes şunu! Anne!
Like 752 would be July 1952.
Görünüşe göre salıverilme dosyası gönderilmiş.
Oh. 752598. 752 is "color" and 598 means "bird."
752.
752.