897 traducir inglés
14 traducción paralela
Yerçekimi sadece 0.897.
Gravity only 0.897.
- 666. 897. 466.
666, 897, 466.
Dava numarası 226-897.
Case number 226-897.
İlk büyük grup, 1897'de Port Henry'yi geçip, Skagway, Chilkoot Pass ve Yukon altın yataklarına yol aldı.
In 1 897, the first wave of fortune seekers swept through Port Henry on their way to Skagway, the Chilkoot Pass and the Yukon gold fields.
22B numaralı sınıfın dışında, 897 numaralı dolapta.
Summit High School, site of reported bomb outside Classroom 22B, in Locker 897.
Vergi ve nakliye dahil 897.23 dolar.
Including tax and delivery, it comes to $ 897.23.
Bram Stoker... güzel bir masal yazmış ama ta 1897'de olduğunu söylediği olaylar Tanrım, mozaiğin sadece minicik bir parçasıymış.
Bram Stoker--he wrote a good yarn, but the events that he described back in 1 897- -
Gelecek bölümü burada çekelim.
We'll do an episode here next time 897?
897-3434'ü arayın.
Call 897-3434.
- Gülü çok fazla koyuyorsun. - Öyle mi? 1601 01 : 32 : 45,897 - - 01 : 32 : 49,099
- You're putting too much on the hips.
Hatta bir tane 4 metrelik ve bir tane de 7 metrelik devi yakalamayı başarmışlardı. Ancak 207 asker ölü yahut kayıp durumdaydı ve 897 asker de savaşta yaralanmıştı. Bu, insanoğlunun devlere karşı kazandığı ilk zafer olmasına karşın karşılığı zafer kutlamaları yapılamayacak kadar çok sayıda hayatla ödenmişti.
humanity managed to take one 4-meter class and one 7-meter class alive. and 897 were wounded. but there were too many casualties for anyone to celebrate.
Şimdi nereye gidiyorsun? 694 01 : 08 : 25,098 - - 01 : 08 : 27,897 Ben, kendi hikayemi bitirmek zorundayım.
Where are you going now?
ParisEugenete15 Nisan 1897 Eugenede öldü. 388 00 : 34 : 47,400 - - 00 : 34 : 48,435 Burada.
Died in Paris on April 1 5, 1 897.
Ne kadar sınırlı süredir uygar insanlar olduğumuz hakkında Kuran ve İncil metinlerinden dolayı... 428 00 : 29 : 31,897 - - 00 : 29 : 37,768... çocukluğumuzdan beri koşullandığımız görünüyor.
We seem to have been conditioned from childhood, from texts such as the Koran and the Bible, that we are limited in terms of how long we have existed as a civilized people.