910 traducir inglés

910.540 dolar.

$ 910,535.

910 Mabley Terrace'da oturuyor.

He lives at 910 Mabley Terrace.

910.

Nine hundred and ten.

229 00 : 36 : 57,840 - - 00 : 36 : 59,910 Ve kızın adını biliyor musunuz?

What do you think?

Bunlardan biri kurt yılan balığı dır. Çevirmen notu : ( daha çok müren e benziyor ) 200 00 : 27 : 10,910 - - 00 : 27 : 14,890 Kesinlikle bir annenin sevebileceği bir yüz.

One of them is the wolf eel.

Burada 910'a birçok telefon var, Davis.

You got a lotta calls to 910 here, Davis.

Davis 910'dan bir sürü telefonun var.

You got a lot of calls in 910 here, Davis.

Üzgünüm, toptan kaçmaya çalışıyordum.

I'm sorry, I was trying to avoid the ball. 429 00 : 49 : 02,910 - - 00 : 49 : 04,060 It's alright.

Tamir masrafı vergiyle birlikte 1.47 milyon tutuyor. Böylece sana 435,910 yen kalmış oluyor.

Repairs cost 1.47 million including tax, leaving you with 435,910 yen.

- 0, 0. 7. 910.

- Zero, zero. Seven.

- 910.

- Nine-ten.

910 numaralı otoyolda çok keskin bir viraj var.

THE 910 FREEWAY HAS A VERY SHARP TURN

Bizimki JJ-910-60 yazan...

The one with JJ-dash-910-dash-60 is...

910 durumu ne?

What's with the 910 text?

Yok, kardeşimin bana 910 diye mesaj atması yüzünden buradayım ben.

Uh, yeah, no, I'm actually here because my brother sent me a 910 text.

I çok önemli olduğunu düşünüyorum.

I think it's very important. 788th 00 : 56 : 52,910 - - 00 : 56 : 57,873 Well maybe I can help a little you.

"Botafogo, Botafogo 1910'dan beri hep şampiyon..."

"Botafogo, Botafogo champion since 1 910..."

910 kron nakit.

910 kroner in cash.

Eğer öbür cuma işten 4.30 da çıkarsam ve 2 saatte arabayla Cleveland'da olursam, Philadelphia'ya giden gece uçağını yakalarım. 325 00 : 14 : 37,910 - - 00 : 14 : 39,878 peynirli sandviç alıp, kırmızı gözlerle Münihte olurum, ve Milan'a varmadan önce bir şnitzel yemek için ufak bir vaktim olur. 327 00 : 14 : 42,848 - - 00 : 14 : 45,784 Tekrardan hızlı bir Şnitzel yiyeceğin yer.

If I leave work next Friday at 4 : 30 and drive two hours to Cleveland, I can catch a night flight to Philly, grab a cheesesteak, take a red-eye to Munich, which gives me just enough time for a quick schnitzel before landing in Milan.

Çünkü yaptığım her şey, basit bir şekilde aldığım her karar, bu eyaletteki yaşayan tüm insanları etkiliyor, tamı tamına 12,910,409 kişi.

Because everything I do, every decision that I make in some small practical way affects the lives of every citizen in this state, all 12,910,409 of them.

Lisa'nın hesaplarına göre, yerçekimi, gravitonları taşıyan kapalı döngülü sicimler yüzünden oldukça zayıf olabilir. Bu gravitonlar, zar tarafından kendine çekilmekte, 647 00 : 34 : 03,910 - - 00 : 34 : 06,877 ve bizi dördüncü boyuttan ayıran parelel evrenlerin yerine yoğunlaşırlar.

Lisa's math suggested that gravity might be so weak because the closed-loop strings that carry this force, gravitons, are being pulled away from our brane and concentrated instead in a parallel Universe that's separated from us by a fourth dimension.

Ama elimize geçen yeni kanıtlar ışığında yeni bir suçlamanın eklenmesi gerekiyor : İçkili araç kullanmak. 170 00 : 08 : 22,074 - - 00 : 08 : 25,910

But new evidence has come to light that requires a new charge be added - - driving under the influence.

Mesafe 910 metre ve dedektif olmak için azami süre 3 dakika 20 saniye.

The exam is a thousand yards, minimum 3'20 to make detective.

Öncelikle, bunların 910'unu düşürüyorlar.

First off, they drop 910 of them.

Kocanın çiçeklerimle iğrenç gösterisini! 986 01 : 11 : 25,910 - - 01 : 11 : 30,810 Kuzenin Bayan Culada'dan bahsetmiyorum bile.

The repugnant spectacle with your husband and my flowers.

Çok az, $ 910,000.

That's too low. $ 910,000.

$ 910,000?

$ 910,000?

Ve... ilk hızımız saniyede 910 metre.

Now, our muzzle velocity is 910 meters per second.

69 model GMC 910.

'69 GMC 910.

Eşyalarının arasında ona ait bu numarayı buldum.

Found this number for him in her things. 910 area code?

- 910 alan kodlu, neresi oluyor?

Where's that from? - North Carolina.

910.530 dolar.

Well?

910.535 dolar.

$ 910,530.

Oda 910 su altında dışarıya hava salıyoruz.

Room 910 flooded bleeding air.

Şimdi, gerçi onun terkedilmiş kalbi kırık kızları ağına düşürmeye eğilimi vardır... 894 00 : 51 : 44,910 - - 00 : 51 : 48,030... fakat vakit geçirmek için biçilmiş kaftan.

Now, he does tend to leave brokenhearted girls sobbing at his locker, but for a temporary distraction, he's your man.

Aman Tanrım, haklı. 21.10 otobüsü Amherst'teki geçide ilerliyor.

Oh my God, he's right, the 910 is headed for the track at Amherst.