Adalet bakanlığı traducir inglés
1,091 traducción paralela
- Tom McCracken, Adalet bakanlığı.
Tom McCracken, US Marshal's Office.
- Burası adalet bakanlığı...
This is the Justice Department. We don't have time for that.
Adalet Bakanlığındaki şu arkadaşın duruyor mu hala?
Do you still have that friend in the Justice Department?
Adalet Bakanlığına ben gitsem ya?
Well, why don't you let me go to Justice for you?
McDougal Adalet Bakanlığından yatırımcı listesini alacak.
McDougal's down at Justice trying to get an investors list.
Adalet Bakanlığında yaşananlar gazetende tefrika olur.
You could do a whole series on the Justice Department.
Demek Adalet Bakanlığına gittin.
You did go to the Justice Department.
Adamımız, McDougal'ı Adalet Bakanlığında kapı kapı dolaşırken görmüş.
Our guy saw McDougal banging on doors all over the Justice Department.
Henry, Adalet Bakanlığında bir şey bulamadım.
Henry, I couldn't get anything out of Justice.
Adalet bakanlığından izin almam gerekiyor.
I'll have to clear that with the Ministry of Justice.
Adalet Bakanlığı adına çalışıyoruz.
We work for the Department of Justice.
Adalet Bakanlığı, zanlının, bir psikiyatri kurumuna gönderilmesini istiyor.
The Justice Department wants the suspect transferred to a psychiatric institution.
Yönetim, kamu dikkatinin bunca başarıdan sonra Adalet Bakanlığı'nda bir cadı avına çevrilmesine izin vermeyecek.
This administration is not going to allow public attention to be diverted from all the good it's done by some kind of a witch hunt in the Justice Department.
O sadece Alkatraz, Adalet bakanlığı Humson ve yönetimle ilgileniyor.
He cares about Alcatraz, the Justice Department Humson, the Administration.
Adalet Bakanlığından Dan Metzheiser'i ara ve gümrükten Dave Kujan'ı bul!
Yeah, call Dan Metzheiser at Justice and find Dave Kujan from Customs.
Seni Adalet Bakanlığı'ndan Dan Metzheiser ile tanıştırabilirim.
I can introduce you to Dan Metzheiser from Justice.
Adalet Bakanlığı'na anlaşmalı muhbirlik yapmak üzereymiş.
He was a stool pigeon for the Justice Department.
Devlete karşı işlenen suçlardan dolayı Adalet Bakanlığı'nda gözaltına alınmış kişiler elbette var. Fakat bu başka bir zamanın tartışma konusu.
There are of course people being detained at the justice ministry for crimes against the state but that is a discussion for another time.
Adalet Bakanlığı'na şikayette bulundum.
I've filed a complaint with the Justice Department.
Adalet Bakanlığı ensemde soluyup duruyor, Mulder.
I've got the State Department breathing down my neck, Mulder.
- General. Bilmenizi isterim ki, Yüzbaşı'ya Adalet bakanlığı ile görüşmesini ve FBI'ın burada, yetkisini kötüye kullandığını bildirmesini istedim.
- I want you to know I've had the captain contact the Justice Department and let them know about the FBI's gross misconduct here.
Eski kocam kendi aşınma önleyici sistemini icat etmişti. Sonra Adalet bakanlığında çalışan Gerald Ford adında bir arkadaşının tavsiyesi üzerine patent hakkını aldı.
My late husband devised his own anti-erosion system... that later on we had patented on the advice of a dear friend... who was in a law office with Gerald Ford.
Adalet Bakanlığı'ndan özür, VlP muamelesi... Kendilerini affettirmek için her şeyi yaptılar.
The apology from the Justice Department, VIP treatment, you know, the whole nine yards.
Bu Adalet Bakanlığı doğru benim masasına size koyacağım.
This'll put you right through to my desk at the Justice Department.
Burası detektif bürosu değil Adalet Bakanlığı.
This is the Justice Department, not Alice Sutton, P.I.
Ben Sutton, Adalet Bakanlığından.
I'm Sutton with the Justice Department.
Adalet Bakanlığı.
Justice Department?
Adalet Bakanlığı.
Justice Department.
Mitch Weaver, Adalet Bakanlığı?
Mitch Weaver, Justice Department?
Lütfen beni Adalet bakanlığına gitmeye mecbur bırakma. Ve bunları dağıtmanı söylemelerini isterim.
please do not make me go to the Ministry ofJustice and have them order you to deliver this material.
10 yıldan beri T.C. Adalet Bakanlığının çeşitli ceza evlerinde hükümlü olarak kalmaktayım.
I've been in various state prisons for the last 10 years.
Bir yıl adalet bakanlığında çalıştım. Sonra bölüm değiştirdim.
Worked at the Justice Department, then I switched.
Cesedi, adalet bakanlığı tarafından incelenmek üzere olduğu yerde bırakıldı.
The body has been left in place for examination and documentation... by the Justice Department.
Evet, efendim. Ancak kişisel sebeplerle, bunu kişiselleştirmek yerine Adalet Bakanlığı vasıtasıyla halletmeyi tercih ederim.
Yes, sir, but I would like to pursue this through the Justice Department..... rather than as a personal matter.
Polis, FBI ve Adalet Bakanlığının ortaklaşa yürüttüğü bir soruşturmada, eski bir Nazi Savaş Suçlusu olduğu sanılan Arthur - - Denker'in evinde bir ceset bulundu.
An investigation by police, fbi, and the Department of Justice, has uncovered a body in the house of Arthur Denker, the man believed to be a Nazi war criminal.
Gerçekler ortaya çıktığında, Adalet Bakanlığı kararın yanlış olduğunu, ortada bir ihanet olmadığını görecek.
I think when the facts are in, the Justice Department will conclude that I made an error in judgment but there was no real intent of treason.
Ama Adalet Bakanlığındaki bazı insanlar eski davalara da bakmak isteyebilirler.
But I'm sure some people in the justice department might be interested in digging up some old business.
Ama, Flagg birleşmesinin Adalet Bakanlığı'nca incelenmesiyle, 13 milyon doların riske edilmesiyle,
But, with the Flagg merger being investigated by the Justice Department, and 13 billion dollars at stake,
Greg'in adalet bakanlığını bırakabileceğini hiç düşünmemiştim.
I never thought Greg would leave theJustice Department.
Gerçekleri mi istiyorsunuz? Adalet Bakanlığının raporuna göre tipik Amerikalı mahkûm, yetersiz eğitim almış, azınlık genci. Ama bunu tahmin ederdiniz.
The U.S. Department of Justice reports that the typical prisoner in America is an undereducated, young male minority, but you could've guessed that.
Adalet Bakanlığı'nın jetine henüz bindim.
I'm just about to board a Justice Department jet.
Adalet Bakanlığı jeti.
[Kersh] " Justice Department jet.
Hayır, Adalet Bakanlığı isimsiz bir ihbar almış.
The Justice Department got an anonymous tip.
Adalet Bakanlığı atom bombası casuslarına merhamet gösterilmeyeceğini beyan etti.
The Justice Department vows no mercy for A-bomb spies.
Adalet Bakanlığı'ydı.
It's the Justice Department.
Demek istediğim, zorlanması, ıı, Adalet Bakanlığı tarafından.
I mean, compelled by a, uh, Justice Department.
Adalet Bakanlığı bu bilgiyi Amerikan halkına açıklamak için, otuz üç yıl bekliyor. Sonra da kanıt olmadığı için bunu yaptıklarını söylüyorlar! Koyun musun sen?
Justice Department waits 33 years before they tell the people, then they say they did it because it wasn't evidence.
Adalet Bakanlığı demişken, Feebs'ten gelen faksı gördünüz mü?
Speaking of DOJ, you guys see the fax from the Feebs?
Vali'ye, Adalet Bakanlığına ve Oswald Islah Tesisine... kolektif bir dava başvurusunda bulundum.
I am filing a class-action suit against the Governor... the Department of Corrections, and the Oswald Correctional Facility.
Yeğenim, Adalet Bakanlığı'yla yatıyorsa, öyle söyle.
If my nephew's in bed with the Justice Department, just say it.
Adalet Bakanlığı.
I'm with the Justice Department.