Adorable traducir inglés
3,462 traducción paralela
Evet ama ben söyleyince çok şirin oluyor.
Yeah, but when I say it, it is adorable.
Baban çok şeker biri.
Your father is adorable.
Hayır, muhteşem biri.
No, he's adorable.
Mükemmel ve zengin olmasını salak veya tembel olmasını göIgede bırakır.
Adorable and rich trumps stupid and lazy any day.
Hâlâ bu şirin tavırları sürüyor.
She still has her adorable edge.
Başına epey şey açtım ama çok sevimli şerefsiz. Doğal boyutlarda malafatı var sayılır. Kalem kadar vardır.
I give the guy a lot of shit, but he's pretty fucking adorable, you know, in a walking life-size penis kind of a way, like a pez dispenser.
* Bir cenazeyi izlemek * * 27 yemek tabağı, 35 bıçak * * 47 kağıt ağırlığı, 57 şamdan * * Bir şey daha *
♪ And watch a funeral, so thank you for ♪ ♪ My adorable wife ♪ The 27 dinner plates, 37 butter knives ♪ ♪ 47 paperweights, 57 candleholders ♪
Kesinlikle çok sevimli görünüyorsun.
SUE : You look absolutely adorable.
Chloe, bizi sıradışı yakışıklı ve tapılası güzellikte ki kardeşimiz Jimmy'yi gördün mü?
So, Chloe, have you seen our adorable and unconventionally handsome brother Jimmy?
Ayrıca kampa gitmeyeceğimiz için sana jelibon pırtlayan plastik harika tavşanlardan alacağım.
And instead of going camping, I will also buy you one of those adorable plastic bunnies that poops jelly beans.
Peki en sevimli meleği kim kaçırmış?
So who snatched heaven's most adorable angel?
Çok şeker bir hapşırmaydı!
That was super adorable!
Birbirlerine çok yakışmıyorlar mı?
Aren't they adorable together?
Bir bakıma çok sevimli, ama biraz tembel.
Kind of adorable, in a kind of slacker way.
- Bence sevimli sayılırdı.
- That was kind of adorable.
Sapıkça ya da zavallıca olabilir, ama sevimli değildi.
It was either psychotic or sad. Not adorable.
Bu çok tatlı değil mi ama?
Isn't that so adorable, though?
eskiden gerçekten epey şirinmişsin.
Well, you used to be so incredibly adorable.
Hem de nasıl.
- We're so crazy! It's adorable!
Çok tatlıymış.
- Bye. - He's adorable!
Aptalsın ama tatlısın.
Stupid, but adorable.
"Çok şeker!"
" that's adorable!
Çok sevimli bir aksan duydum.
I hear this adorable accent.
Iki kadın orada vardır ve iki sevimli küçük Baban seni aramak kızlar.
There are two women out there and two adorable little girls who call you daddy.
Bu sevimli sakarlık gibi Eğer sinir olsun zaman.
It's like this adorable clumsiness whenever you get nervous.
Ne kadar sevimli, kamera da onu seviyor.
That is completely adorable, and the camera just loves her.
Ne tatlı şeysin sen!
Aren't you adorable!
Çok tatlısın. Friendship is Magic'teki... *... büyülü adanın adı Equestria. My Little Pony :
You're adorable.
Evet, o çok tatlı.
Yeah, he's adorable.
senin torunun çok sevimli.
Your grandson- - he's adorable.
- Sanki güzel bir şeymiş gibi geliyor değil mi, Kendini kurbanmış gibi görmek?
- You think it's adorable that you're victimized by your own life, don't you?
Kızınız çok güzel.
She's so adorable.
Bunlar tapılası!
These are adorable!
Harikaydı.
It was adorable.
Prensesimiz pek bir şirinmiş.
She's an adorable little princess.
- Çaylak yerine bu sevimli sözcüğü kullanıyor.
It's his adorable word for newbies.
- Yapma, çok sevimliler.
- Come on, they're adorable.
Çok tatlı.
That's adorable.
Hani şu animasyon filminin yapılmasıyla ünlenen Afrika'nın güney doğusunun açıklarındaki ülke mi?
As in the country off the southeastern coast of Africa, made famous by the adorable animated film? The material I found underneath her fingernails- - not skin from an attacker. Yep.
Çok tatlısın.
You're adorable.
Sevmeme sebebin belki de şu an onun kıç deliğini hayal etmen ve artık tatlı bir koruyucusu olduğu için kıç deliğine erişiminin olmamasıdır.
Maybe you don't like it'cause you're imagining his butthole right now and now there's a very adorable little sentry guarding it and you no longer have access to said butthole.
Güzeller güzeli Rose gözlerin gittiğinde, resim çizemezsin.
Adorable Rose, when your eyes go, you stop painting.
Anaokulundakiler ona bayılıyorlarmış.
They say he's adorable in kindergarten.
Vay vay, bu ne sevimli bir çift böyle.
The adorable couple together.
Siz nasıl da şeker bir çiftsiniz öyle.
You guys are totally an adorable couple.
Bir sonraki acayip ya da sevimli hayvan resmini dört gözle bekliyorum.
I look forward to our next freaky / adorable animal pic.
- Ne kadar da şeker?
Isn't he adorable?
Sanırım senin gibi sevimli bir geri zekalı işime yarayabilir.
I guess I could use an adorable idiot like you.
Çok tatlı ya!
He's adorable.
Tutmayın ağlayacağım.
How adorable. - ( BAG CRINKLES )
Çok tatlısın.
- [chuckles] You're adorable.