English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Afterwards

Afterwards traducir inglés

4,572 traducción paralela
Bunu daha sonra konuşabilir miyiz?
Can we talk about it afterwards?
Onu psikiyatriste gönderdik. Çünkü... Sonrasında farklıydı.
We sent him to a psychiatrist... because he was... different afterwards.
Sonrasında, ben de Almanya sokaklarına tutundum.
Afterwards, I kept to the streets in Germany.
Sonra bana onu imzalattılar.
And afterwards, he had me sign on it.
Önce düğünü yapalım, onlara sonra söyleriz.
Let's get through the wedding first then tell them afterwards.
Sonrasında buraya gelecek.
He'll come up here afterwards.
Yedikten sonra suyun altına dalıp temizleneceksin hemen değil mi?
So, you just dunk under the water afterwards and you're clean again?
Keşke hoşuma gitmediğini, midemin bulandığını sonra aynada kendi yüzüme bakamadığımı söyleyebilsem.
I wish I could say I didn't enjoy it, that I felt sick to my stomach, that I couldn't even look at myself in the mirror afterwards, but I can't say that, because it was...
Sonrasında burayı aradı.
He called here afterwards.
Vur kaç olayıyla bağlantısı daha sonra ortaya çıktı.
It was only afterwards that the vehicle was linked to the hit-and-run.
Balistik raporu da onayladı. Yani pederi öldüren her kimse hemen sonra Cliff'in evine gitmiş olmalı.
Ballistics confirmed it, so whoever killed the reverend had to have gone to Cliff's afterwards.
Kızlar beni bisiklet derslerine ve sonra da salata yemeğe çağırdılar.
The gals want me to go to their spinning class and then have salads afterwards.
Ve ona iş sözü verirsem hepsini ele verecek öyle mi?
And he'll give them all up as long as I promise to hook him up afterwards?
* Sessiz, ufak bir yere gitsek danstan sonra *
♪ And afterwards we drop into a quiet little place ♪
Unutmadım, ondan sonra nereye gidiyorum?
Yes, where am I going afterwards?
Hadi dağılalım. Hediyeleri aldıktan sonra buluşuruz.
Let's split up to buy presents and meet afterwards.
- Güvendim ama işe yaramıyor. Politik olarak birbirimize güvenemeyeceksek daha sonra yüzüne nasıl bakacağım?
If we can't trust each other politically, how can I look you in the eye afterwards?
Tamam, buradaki işimiz bitince kadınla konuşuruz.
We can deal with her afterwards.
Açıklamayı ondan sonra yaparız.
We can make the announcement afterwards.
Ve sonrasında, ofise uğrarım, sana yemek getiririm ve bilirsin işte, biraz yüzünü güldürürüm.
And afterwards, I'll come by the office and bring you lunch, and... oh, you know, put a smile back on your face.
Yapma ama Nina, bu alt tarafı oğullarımızdan biri diğerini yumruklayıp tekmelediği ve sonra gülüp geçtiğimiz bir hikaye.
Come on, Nina, this will just be a story we tell about how one of our sons kicked and punched the other, and we all laughed about it afterwards.
Daha sonra hasır eteklerimizi çektik ve yollarımız ayrıldı.
Afterwards, we pulled up our grass skirts and went our separate ways.
Ölümden sonrası diye bir şey yok, hayatın anlamı nerede kaldı o zaman.
There's nothing afterwards, there's no point or meaning to life.
O öldükten sonra evde onun varlığını hissettiğimi düşünüyordum.
Afterwards, I thought I could feel his... Presence around the house.
Ne hakkında olduğunu bilmiyorum. Ama sonrasında, Peder çok üzgündü.
I don't know what it was about, but the father was very upset afterwards.
- Söyle ona sonra ararım. İttifak konusu için de endişelenmemesini söyle.
Say I'll call afterwards, and tell her not to worry about the alliance.
Ondan sonra gidip istifa edersin.
You can go home and give up afterwards.
Ondan sonra Reinhardt'ı takip etmiş ve başka resimler de çekmiş.
He followed Reinhardt afterwards and took more photos.
Duvarların arkasına sığınmış birçok İspanyol sonradan itiraf ettikleri üzere kendilerini tam bir terör ortamının ortasında bulmuşlardı.
Behind their walls, crouching down, many of the Spanish, as they confessed afterwards, were wetting themselves in sheer terror.
Sonrasında da karnımızı fajita ve karidesle doldurup krallar gibi yiyeceğiz!
And afterwards, we will feast like kings on Southwest Fajitas and Cajun shrimp!
Daha sonra da yemek yer ve film izleriz.
And then afterwards, brunch and a movie on me.
Bir kaç hafta sonra,
A few weeks afterwards,
Ama sonrasında...
It's just that afterwards, I'm...
Evet, anne,... ondan sonra da ödevlerimi yapacağım söz veriyorum.
Yes, Mom, and I'd still do my homework afterwards, everything, I promise.
- Daha sonra?
And afterwards?
Arkamı temizlediğim sürece sorun etmez.
Long as I clean up afterwards, she's fine.
Sırf Richmond'la yatmış olabilir diye sırf o hediyeleri kabul etmiş olabilir diye tecavüze uğramamış demek değildir.
Just because she may have slept with Richmond, just because she may have accepted gifts afterwards, doesn't mean she wasn't raped.
Alemgir Şah, Babür İmparatorluğu'nu iflasın eşiğine getirdi. Güç kaybetmesi nedeniyle İngilizler, çok kısa bir süre sonra kapıları tekmeleyerek Hindistan'a girecek ve ülkeyi ele geçirecekti.
Aurangzeb brought the Moghul empire to the very edge of bankruptcy, so weakening it, that soon afterwards, the British were able to kick down the door and take over India.
Belki daha sonra, sen ve ben...
Maybe afterwards, you and I can- -
12 yıllık evlilik, ve hayatımızı kurmamız. Beş yıl önce Noel arifesinde, bir partiye gitmiştik. Sonrasında, evde oturup "Yaşamak Güzeldir" filmini seyrettik.
12 years of marriage, of building a life together, and then five years ago Christmas Eve, we went to a party, and afterwards, we stayed up to watch "It's A Wonderful Life."
Daha sonra hırsız aracı terk etti ancak içindeki değerli eşyaları çaldı.
The thief abandons the car afterwards, but strips and pawns anything of value.
Sonrasında iyi miydiniz?
Did you feel well afterwards?
Zanlı onları öldürmenin en iyi yolunu biliyormuş ama yine de öfkesini dindirmek için öldürdükten sonra defalarca onları bçaklamış.
So the unsub knew the best way to kill them, but he stabbed them multiple times afterwards to express his rage.
Barry'nin gösteri sonrası baş başa görüşeceği misafirlerdendi.
She was one of the guests that got a one-on-one with Barry afterwards.
Hayvanı yiyemiyorsun sonra ama patlamalarını izlemek çok güzel.
You can't eat them afterwards, but it's fun watching them blow up.
İyi gelir.
You'll feel better afterwards.
Bayıldığında... hiçbirşey yapmadı öylece baktı... ve sonra ortadan kayboldu.
When you passed out... he didn't do anything but stare... and just disappeared afterwards.
Kısa süre sonra SS gazetesi, bir kez daha Alman liderlerine suikast yapılırsa bunun korkunç sonuçları olacağı konusunda Yahudileri uyardı.
Shortly afterwards, the SS newspaper warned of terrible consequences if a Jew assassinated another leading German.
Böyle ciddi bir konudan konuşurken, şaka mı yapıyorsun?
When you've just spoken words of such severity, how are you able to joke immediately afterwards?
Eğer ben de geri dönersem... tüm anılarım burada yok mu olacak?
So when I return, I won't remember anything that happened afterwards?
Goering'in Hava Kuvvetleri onları yenilgiden kurtaracak malzemeyi sağlayamamıştı.
Shortly afterwards, the SS newspaper warned of terrible consequences if a Jew assassinated another leading German. " There will be no more Jews in Germany.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]