Ahbap traducir inglés
18,199 traducción paralela
Peki ya sana ne demeli ahbap?
What about you, buddy, huh?
- Hey Tim, belki sen- - - Ahbap, daha yeni içeri girdim.
Hey, Tim, maybe you can help out...
Hayır, tamam, ahbap yedeklemek gerekiyor?
No, you need to back up, dude, okay?
Sen de ahbap.
You, too, buddy.
İyi misin? - İyi misin, ahbap?
Are you OK?
Nasılsın, ahbap?
What's going on, man?
- Sakin ol, ahbap.
- Hey, take it easy, buddy.
Selam ahbap.
Hey, buddy.
Sorununu Bunchy ile çöz ahbap.
Take it up with Bunchy, man.
Toozik, Ermenilerin kullandığı gündelik bir hitap şeklidir Bay Donovan. "O'lum" ya da "ahbap" gibi. Benden bu kadar.
Toozik is a common Armenian nickname, Mr. Donovan, like "buster" or "dude."
- Kucağına koy, ahbap.
- Put it in your lap, buddy.
Vay canına, ahbap.
Whoa, dude.
- Ben psişik değilim, ahbap.
Uh... Not a psychic, dude.
Nasılsın, ahbap?
How you been, man?
Yani paraya çevirerek, varlığının üçte birini kaybedersin, ahbap.
I mean, you'd lose a third of your assets just by cashing out, buddy.
- Gidelim, ahbap.
- Let's go, buddy.
Üzgünüm, ahbap.
Sorry, pal.
Ahbap, ben tükendim.
Man I'm exhausted.
Lanet olsun ahbap!
Holy shit, dude!
Ahbap, senin eleman kafam bi'milyon oldu diyor, ama ben sağlamım.
Dude, your boy's fucking saying I'm drunk when I'm fucking not.
Annen yüz kere beni aramış ahbap. Gidelim hadi.
Your mom's been blowing up my phone, dude.
Ahbap, ne yapmam gerekiyor?
Dude, what am I supposed to do?
Güzel ahbap.
Nice chap.
Bu ahbap çıkageldi.
This chap comes out.
Yani, ahbap savaş zırhını, koruma molasını,.. ... bacak plakalarını, kaskını kaybetti.
I mean, dude lost his warzone battle armor, his breakguard legplates, and his volk helmet.
Baba bize taşındı, ahbap.
Baba's moving in with us, dude. Yeah!
- Sıkar tabii, ahbap.
Yeah, it's so tight, dawg.
Ahbap, eğer gecekondularda, sokaklarda şapkalar ile dolanıp, Kırmızı Şeytan'ın ismini bağırırsan, çıkıp seninle dövüşmeleri lazım.
Dude, in the ghetto, if you run around the streets with baseball bats, yelling the Red Devil's name, they have to come out and fight you.
Şimdi beni sevdin mi, ahbap?
You like me now, bro?
Kendine hakim ol ahbap.
Simmer down, hoss.
Seni özleyeceğim ahbap.
Gonna miss you, pal.
" Tanıştığımıza memnun oldum ahbap.
buddy.
Ahbap, Jennifer da hastalanmış.
Dude, Jennifer's got that bug now.
Geliyor musun ahbap?
Coming, buddy?
Jerry, beni duyuyor musun, ahbap? - Evet.
Hey, Jerry, can you hear me, bud?
Ahbap, gel buraya.
Dude, come here.
Ahbap!
Dude!
- Sakin ol ahbap.
- Relax.
Sen nasıl dersen, ahbap.
Whatever you say, bud.
Haydi, ahbap.
Come on, dude.
Ben daha çok "Kendi gitarını kendisi çalan Bob Dylan, Doobie Brothers dinle ahbap" tarzı biriyim.
I'm, like, "Dude, " try The Doobie Brothers, Bob Dylan, anyone who owns a guitar. "
Sen kaybedersin, ahbap.
Your loss, dude.
Şuna bak ahbap.
All right, check it out, buddy...
Burada başı belada olan sensin, ahbap!
You're the one in trouble here, bub!
Tamam sana güveniyorum, ahbap.
OK, I trust you, hombre. I trust you guys.
- İyi görünüyorsun, ahbap.
- You look good, dude.
Ahbap.
Dude.
Hugo, sakin ol ahbap.
Hugo, be cool, buddy.
Ahbap Armstrong!
Armstrong, old boy!
- Tanıştığımıza memnun oldum ahbap.
buddy.
Sen bir dedektifsin ahbap.
Dude, you're a detective.