English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Airborne

Airborne traducir inglés

989 traducción paralela
Kalkıştan sonra gizli moda geçin!
Once airborne, engage stealth mode.
Hava saldırısından bahsedilmişti.
Been talking about an airborne invasion.
101. Paraşüt Birliği'ne gönüllü yazılmalıyız.
We have to volunteer for the 101st Airborne.
"Bastogne'da, 101. Paraşüt Tümeni..."
"At Bastogne, the 101st Airborne..."
Hava birliklerinde hayat var.
The airborne, that's the life.
- Hava indirmeden çürüğe çıkarıldım.
- I was invalided out of the airborne.
Havadayız ve sizinle buluşmaya çalışıyoruz.
We're airborne and trying to intercept you.
Herhangi bir uçağı, füzeyi havada ne varsa tespit edebiliriz.
We can spot any plane, any missile, anything that's airborne.
Senin 82. Paraşüt Alayı'nda yaptığın gibi.
Like you when you was in the 82nd Airborne.
Birlikler eski 82. Paraşüt Alayı üyeleri.
Units involve teams made up of former 82nd Airborne members.
82. Paraşüt Alayı'nda görev yapmış.
Served with the 82nd Airborne.
82. Paraşüt Alayı mı?
The 82nd Airborne?
Paraşüt Alayı'ndan.
All 82nd Airborne.
Alman Hava Kuvvetleri Maleme hava sahasını işgal ettiler. "
German airborne troops have captured Maleme Airfield. "
Farkına bile varmadan kendini havada bulacaksın.
Before you know it, you're airborne.
Farkına bile varmadan kendini havada bulacaksın.
Before you know it, you are airborne.
Siz hava ordumuzun gözlerisiniz.
You men are the eyes of our airborne Army.
"Sainte-Mère-Eglise, 82. Hava birliklerince ele geçirildi."
"Sainte-Mere-EgIise captured by units of the 82nd Airborne."
"101. Hava tümeni Utah'ta ilerliyor."
"1 01 Airborne driving on Utah."
Devriye, bir Rus hava birliği tarafından alındı Ve helikopterle uçurularak Mançurya sınırında Tonghua adı verilen bir bölgeye getirildi.
Patrol was taken by a Russian airborne unit and flown by helicopter across the Manchurian border to a place called Tonghua.
Sen de paraşütünü sırtla dostum, çünkü uçacağız.
And you, strap on your parachute, buddy, because we're airborne.
Sürpriz bir nükleer saldırıdan korunmak için, Amerika bir B-52 bombardıman uçak filosunu 24 saat havada tutmaktadır.
To guard against surprise nuclear attack, - - America keeps a fleet of B-52 bombers airborne 24 hours a day.
Mesaj 843üncü Bombardıman Kanadını kırmızı alarma geçiriyormuş.
It was directed to the 843rd Bomb Wing on airborne alert.
Yaklaşık 35 dakika önce, General Ripper, - - Burpelson Hava Kuvvetleri Üssü komutanı, görev uçuşunda olan 34 B-52'sine, özel Dropkick Tatbikatının bir parçası olarak bir emir yayınladı.
About 35 minutes ago, Gen. Jack Ripper, the commanding general of Burpelson Air Force Base, issued an order to his 34 B-52's which were airborne at the time, as part of a special exercise called Operation Dropkick.
23üncü Hava İndirme Birliği 7 mil uzaklıkta.
The 23rd Airborne Division is stationed seven miles away.
Bu mikrobun ya da virüsün havadan bulaşma ihtimali var mı?
Is it possible this germ, or virus, could be airborne?
Bunları paylaşabileceğim biri olmasını isterdim bu hiç gülümsemeyen, havayolu sahibi puro satıcısı yerliden başka.
How I wished I had someone to share it with... not this unsmiling, airborne cigar-store Indian.
10'uncu Paraşütçü Tümeni Komutanı General Carelle Cezayir'de düzeni sağlamakla görevlendirildi.
General Carelle of the 10th Airborne Division will be in charge of maintaining order in Algiers.
Yarına kadar tekrar havada olmak istiyorum.
I want to be airborne again by tomorrow.
Hava sevkiyatı için değil.
Not for Airborne.
- Hava sevkiyatı!
- Airborne!
Filo havalanmış, efendim.
6th Squadron's airborne, sir.
Tavşan Filosu havalandı.
Rabbit Squadron airborne.
En büyük korkumuzsa von Rundstedt 101'inci hava indirmeyi burada kapana kıstırdı.
Our concern is that von Rundstedt... has the 101st Airborne trapped here at Bastogne.
101'inci Tümen, tırnaklarıyla tutunmaya çalışıyor.
101st Airborne's barely holding on.
Hava geçirgenlik testi? - Evet.
Airborne transmission?
Kemerlerinizi bağlayınız, uçuş sırasında sigara içmeyiniz.
Please fasten your seat belts, and no smoking until airborne.
Şimdi, uçağı havalandıralım.
Now let's get airborne
Ama ulaşabildiklerinin çoğu uçaktalar.
But several of the ones they reached are already airborne.
- Farkı yok. 101. Hava İndirme Bölüğü, Kentucky.
101st Airborne, Fort Campbell, Kentucky.
Bu adam 101. Hava İndirme Bölüğündeydi. Protesto mektuplarınızı oraya gönderin.
This man was in the 101st Airborne so when you write your nasty letters...
Hava Kuvvetleri, Özel Tim'de.
Airborne Rangers, Special Forces.
Karşı saldırıya geçen güçlerimiz çift koldan hava saldırısı gerçekleştirdi. Ağır silahlar ve hava araçlarıyla bombardımana tutulduktan sonra hava indirme birimleri araziye iniş yaparak istilacıların tarlaları yakıma gibi çeşitli yok etme teknikleri uygulandı.
My counter-offensive has taken the form of a two-pronged blitz blanket bombardment by artillery and aircraft followed by landings of airborne policing detachments employing scorched-earth and random-elimination techniques.
20.000'den fazla kişi savaşın o ânına dek yapılmayan en büyük hava indirme harekâtına seçildi.
More than 20,000 were earmarked for the biggest airborne operation of the war so far.
5 Haziran'ın son saatlerinde, hava indirme birlikleri yola çıktı.
( narrator ) ln the last hours of 5 June, the airborne troops set out for France.
Montgomery, bu üç nehir arasındaki her bölgeye hava indirme yapmayı köprüleri ele geçirmeyi arkasından da Siegfried Hattı'nın sol kanadından âni bir saldırı yaparak Ruhr bağlantısını kesmeyi, böylelikle de Alman direnişini 1944 Noel'inden önce bitirmeyi plânlamıştı.
Montgomery's plan was to lay an airborne carpet across these waterways, capture the bridges, and rush a mobile force round the left flank of the Siegfried line to cut off the Ruhr, and so end German resistance before Christmas 1944.
Arnhem'e giden hava indirme birlikleri tam o anda ve orada eğitim yapan zırhlı Alman birliklerinin silâhlarının ucuna çıktı.
( De Guingand ) Airborne troops who landed at Arnhem suddenly found themselves up against some German armoured units that were refitting there, and just happened to be there at the time.
Bir yerde, Da Nang'ın kuzeybatısındaki deniz piyadeleriyle bir helikopterin içerisindeki hava sorgulamasına davet edildim.
At one point, I was invited to go along on an airborne interrogation... in a helicopter with the marines northwest of Da Nang.
Yolculuğunuza devam edebilmeniz için tüm gerekenler yapılacaktır.
All efforts will be made to have you airborne again quickly.
Havalanmak konusunda ne düşündüğümü biliyorsun.
You all know what I think about the airborne.
7. Filo havalandı, efendim.
7 Squadron's airborne, sir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]