Alaka traducir inglés
671 traducción paralela
Vakanıza büyük alaka duydum ve...
I've taken a great interest in your case, and...
Ne alaka?
What in heaven's...?
- Ne alaka?
- What's that got to do with it?
Ne alaka?
What the devil?
Neymiş o alaka?
I don't see what.
Orada bize hep Alaka gösterdiler
Where we were always treated graciously
Bu yüzden diğer insanlara alaka gösteririm.
So I take an interest in others.
Çamaşır kamyonu ne alaka?
Now, what about the laundry truck?
Minik civciv büyük alaka ister.
Well, little chick needs plenty of looking after.
Ne alaka?
What's this about?
Bayım, kız arkadaşım size haddinden fazla alaka gösteriyor ve ben bundan hiç hoşlanmıyorum.
Mister, my girl has been paying you a lavish of attention and I don't like it.
- Hala bir alaka göremiyorum.
I still don't see the point.
İlgi alaka istemiyorum.
I don't want sympathy.
Yemek de ne alaka?
What's this about a meal?
- Şimdi ne alaka?
Why don't you come to Bologna for a month or two?
Yaptığım şeyle, şehini aldığım piskopos arasında ne gibi bir alaka var sanki?
As if it mattered what I do with a Bishop whose city I've just taken.
Bu kadar dert, alaka.... Ah, Allah korusun.
I would get in so much trouble, Save me, oh, Allah!
Fakat eminim ki önsezine alaka göstereceğiz.
But we're sure going to respect your hunch.
Eğer böyle bir enerji ve bu ilgi alaka... eyalet senatosunda da olsaydı, uzun... zaman önce New York'un birçok... sorununu çözmüş olurduk.
Uh, if there were this kind of - of energy... and this kind of concern - deep concern - going on in the state senate... we would have solved a lot of the problems of New York a long time ago.
Ne alaka dostum? !
What's that go to do with it, man?
Senin bana karşı, böyle alaka duyacağın aklıma gelmezdi.
I never imagined you'd be interested in me
Ne alaka Carl! Niye oraya gidesin?
Shit fire, Carl, why down there?
İnsanın yaşı ile ölmesi için gereken süre arasında en ufak bir alaka yoktur.
There is no necessary connection between one's age and the length of time taken to die.
Açın! Bu adama biraz alaka gösterin.
Get this man some medical attention.
Başka yerde kalmak da ne alaka, bir evi var ya. Annem dikiş öğretiyor.
Why is it that, she already has a home!
Kendisine materyalin bir alaka içermediğini söyledim.
I told him that... The material wasn't pertinent.
Ne alaka?
What is it?
Sana birazcık alaka gösteren insanlara kapılmayı bırak artık.
You've got to stop falling for people who give you a bit of afection.
Ne alaka şimdi?
What ´ s it about?
Garip demişken, ne alaka şimdi bu mobilyacı olayı...
And Speaking About Weird, What About This Furniture Store- -
Kocalarından ilgi ve alaka istediler.
They wanted some affection from their husbands.
Mırıldanmak ne alaka!
What's yodeling got to do with it?
Bana soru soran insanlara alaka gösterdim.
I'm interested in people, who turn to me with their questions.
Neden trafikte oynamıyorsun? ( Ne alaka )
Why aren't you out playing in the traffic?
Ne alaka. Dam üstünde serçe, vur beline kazmayı.
That's about as funny as a screen door on a battleship.
Gördüm de ne alaka?
- I see it. What about it?
Bence sözleşmeli elemanlarından birinin yaptığı işe alaka gösteriyorsa, o eleman ona fikrini anlatabilmeli, tabii işini kaybetmek istemiyorsa.
I think if he's interested in what one of his contract employees is doing, that employee should be able to tell him, if he wants to stay an employee.
Buffalo Bill ile onun arasında bir alaka olabilirmi?
Is there some connection between him and Buffalo Bill maybe?
Öncelikle net bir karar vermeden önce kilisemizin değiştiğini ve genç Hristiyanlarla daha fazla ilişki ve alaka kurmak için neler yaptığını anlatmama izin verin.
Well, before you make any rash decisions... let me remind you that the church is changing... to meet the needs of young Christians.
Al sana alaka.
That's why you're here.
Mockridge, Minotor'un sahibi, ama'bir filin gözünün yüksekliği'ne alaka?
Well, Mockridge owns The Minotaur, but what's as high as an elephant's eye?
Sally için, bu kelimeler belirli bir alaka taşıyordu.
For Sally, those words bore a particular relevance.
Tanrı ne alaka yahu- - Ben maymun adam istiyorum.
God, shmod- - I want my monkey man.
- Oh, ne alaka.
- Oh, what the hell.
Ne alaka?
What about it?
Görünüşe göre Dukat kısa süre önce istasyona gelen yetime aniden alaka gösteriyor.
And out of nowhere, Dukat takes an interest in this orphan boy who arrives on our station.
- Mısır da ne alaka?
What's the corn?
Ama yelkenli ne alaka?
But a sailboat?
Ay ne alaka?
- Why the Moon?
- İkisi arasında nasıl bir alaka kurdun?
- What?
İlgi, alaka nerede?
Where's the caring?