Ally traducir inglés
4,296 traducción paralela
Yeni müttefikin hakkında ne düşüneceğimi bilemedim.
I'm not sure what to think of your new ally.
Küba, Rusya'nın müttefiki.
Cuba is a Russian ally.
Çünkü, Ally gecenin bir yarısında ağlayarak bizleri uyandırıyor.
Because ally keeps waking us up In the middle of the night.
Joshua, gemideki en önemli müttefikimizdi.
Joshua was our most important ally on the ship.
Seni kardeşim ve müttefikim olarak selamlıyorum Morgan.
I salute you, Morgan, as a sister and an ally.
Ona olan aşkım içimi yiyip bitiriyor.
... Cesare is forced to ally with his greatest enemy.
Papa seçim toplantısındayken bana verdiğiniz gücü özleyeceğim dostlarım. Giovanni, sen tarihte bir iz bırakacaksın.
In order to negotiate with any real strength, we must ally ourselves with the only other great power in Italy :
Ne yazık ki, yine o Scar'ın tek dostu.
Unfortunately, he's the only ally Scar's got.
Sevgili Costa, senin müttefikin olduğumu neden görmüyorsun?
My dear Costa, why do you not see that I'm your ally?
Artık nerede müttefik bulabilirse...
Wherever he can find an ally...
Eğer ailelerimiz birlik olursa, merkezi İtalya güvende olur ve kuzenimiz Milanlı Ludovico Sforza çıkarlarımızda müttefiğimiz olur.
If our families were to unite, central Italy would be secure, and our cousin, Ludovico Sforza of Milan, has pledged to ally with our interests.
Şu anda en güçlü müttefikimizle aramızın açılması İhtiyacımız olan son şey.
The last thing we need to do is alienate our most powerful ally.
Demin tek müttefikini öldürmüş oldun.
You just killed your only ally.
Ve beklenmedik bir müttefikleri vardı.
And they had an unlikely ally.
Güzel, Ally orayı çok sevmişti.
Good, because Ally really liked it there.
- Ally, tekrar baleye gider.
- I could put Ally back in ballet lessons...
Bölüm'ün bilmediği şey ise içeride bir ortağım olduğu, Alex. Bölüm'ün en yeni gözdesi ayrıca tek müttefikim o değil.
What division doesn't know is that I have a partner on the inside, Alex, one of their brightest stars, and she's not my only ally.
Yardımımıza ihtiyacı var.
He needs our help. He's an ally.
Bölüm'ün en yeni gözdesi ayrıca tek müttefikim o değil.
And she's not my only ally.
Bakan, adam kaçırmaya karşı sağlam bir şekilde durdu. Vefalı bir dosta mal olsa bile.
The Minister made a principled stand against the evils of kidnapping, even though it cost him a staunch political ally and a close friend.
NATO müttefikine iyilik olarak, ABD hükümeti en son gizli teknolojiyi kullanarak, uydu yapmayı kabul etti.
As a favor to our NATO ally, the U.S. government agreed to build the satellite using the latest classified technology.
Ally McBeal'in yanındaki şu moruğun tatlısını alışımı izleyin.
Watch me get that old fart with Ally McBeal to give me his dessert.
Bizim müttefiğimiz.
Douglas is... Is our ally.
Komplonun ardındaki suçluyu bulmak için Kral en yakın müttefikine olayı soruşturmasını emreder.
To find the culprit behind the conspiracy, King commands his closest ally to investigate.
Bağımsızlığını tamamen tanıdığımız dostumuz ve müttefikimiz Kral Ferrante'ye cömert teklifi için şükranlarımızı iletir misin?
Would you convey our thanks to our friend and ally, King Ferrante, whose claim to independence we fully understand, for his most generous offer?
Ama ben senin dostunum.
But I'm your ally.
Ama sizi güvenli bir yere götürecek bir gemi biliyorum.
But there is a ship that can take you and your ally to safety
Şarlken, savaşta ve barışta müttefikimiz olduğunu bildirerek Osmanlı'nın topraklarımıza gelmesinin hayal olduğunu, sizin verdiğiniz ağır cevabı da çok yerinde bulduğunu bildirdiler.
Charles V would like to state that he is our ally both in war and in peace and he would like to inform you that it's only a dream for the Ottomans to come to our lands and that he finds your sharp retort quite proper.
Sen benim tek dostum tek arkadaş.
You are my only friend. My only ally.
Ally?
- Alli?
250 gram, kişisel kullanım miktarı değil pek.
A half a pound's not ally personal quantity.
İçinden anayol geçiyordu değil mi?
An ally on the inside?
Sessiz kaldığın her dakika, başarı şansın azalıyor! Sayende bu savaşı kazanan ben olacağım!
Your silence meant the sabotage of your own mission, and with it you were my greatest ally.
Partideki en yakın müttefikinle ilişkin daha iyi olmalı.
You need a better relationship to your closest party ally.
Haklısın. Marrot, Laugesen'in partideki son dostu.
Marrot is Laugesen's last ally in the party.
Sana bir müttefik gerek.
You need an ally.
Shiva Rai polise verdiği ifadesinde Jaikant Shikre'nin arkadaşı olduğunu belirtti.
Shiva Ral has given a statement to the police.. .. that he was Jaikant Shikre's ally.
Bunu neden yaptığımı anlamadığını biliyorum ama şuan gerçekten desteğe ihtiyacım var.
I know... that you don't understand why I did what I did, but... I could really use an ally right now.
Samantha'nın müttefik çıkmasına memnun oldum.
I'm glad Samantha turned out to be an ally.
Sasha'nın şimdi güçlü bir müttefiki var.
But Sasha now has a powerful ally.
Ally Pally'de büyük bir show yapacağız.
We're doing a big show at the Ally Pally.
Ally McBeal ayakları yeter artık kararını ver.
Enough Ally McBealing. Just drop the hammer, will ya?
Ama bir şey oldu ve Ally ile güvende olduğunuzu bilmeliyim tamam mı?
But something's come up and I need to know that you and ally are safe, ok?
Onu Cuma öğleden sonra Ally'i bıraktığında gördüm.
I saw him Friday afternoon when he dropped Ally off.
Jenna ve Ally'i nerede saklıyorsun?
Where are you keeping Jenna and Ally?
Dinle, Jenna ve Ally güvende.
Listen, Jenna and Ally are safe.
Eğer Jenna ve Ally'i hemen görmezsem hepimiz ölürüz.
If I don't see Jenna and Ally now... We're all gonna die.
Ally de ben de güvendeyiz.
Me and Ally are safe.
Müslüman geleneğe göre iki hafta sonraMekkelilerin stokları tüknmeye başladı ve onlarda yeni gizli müttefikleri, bir yahudi kabilesinden Beni Kureyze'den şehirden müslüman güçülerine saldırmasını istedi.
According to Muslim tradition, after two weeks, the Meccans'supplies were starting to run out so they asked their new secret ally, one of the Jewish tribes, the Banu Quraiza, to attack the Muslim forces from within the city.
İndiana Jones ve Ally McBeal'a.
Just look at Ashton and Demi, Indiana Jones and Ally McBeal,
Ally sonbaharda kuzey batının dışarısındaydı...
Ally's off to northwestern in the fall.