Antrenör traducir inglés
476 traducción paralela
O antrenör bir ceset getirdi.
That coach brought a dead body in.
- Bill Demarest için de bir rol var. Kafasına top yiyen eski bir antrenör, zaman zaman olayları karıştırıyor.
- A great part for Bill Demarest... a trainer, an old-time player who got beaned, goes out of his head.
5000 verirsek basketbol ve futbol takımlarına antrenör olur musunuz? Olmam.
If we offered you US $ 5, OOO would you coach the basketball and football teams?
Ama Bay Coughman, yani antrenör bu sabahki ilk dersimi bırakmamı istemişti...
Well, Mr Coughman, the coach, he asked me to try and get off my first class this morning...
Antrenör, antrenör.
Trainer, trainer.
O türden bir antrenör mü?
That kind of coach?
Hey, antrenör.
Hey, Coach.
Antrenör haklı.
The trainer is right.
Antrenör'ün ofisinde.
I found it in the trainer's office.
Antrenör Calhoun ve takımımızı desteklemek için hepinizi orada görmek istiyorum.
I want to see all of you students out there, with plenty of support for Coach Calhoun and the Rydell Rangers.
Antrenör, beni çaktırırsın, öyle mi?
Coach, how could you flunk the T-Birds?
- Belki yer değiştirmelisin. Sen antrenör ol.
- Maybe you should trade places.
Bak, Bay Farnsworth, hiçbir takım deli bir antrenör istemez, ve ancak deli bir antrenör sizin için bir deneme ayarlar.
Look, Mr. Farnsworth, no team wants a crazy trainer, and only a crazy trainer would arrange a tryout for you.
Bir antrenör nasıl böyle konuşur?
What kind of talk is that for a coach, huh? - Yeah, Trip.
Gelecek yıl antrenör olarak davet edildim. Geç kalıyorum, defol!
I've been invited to be a coach next year.
Antrenör hakkinda ve antrenörün önemi konusunda da.
And about the coach, and how important he is.
- Antrenör mü?
- The coach?
Özel bir antrenör tuttuğunuz söyleniyor.
It's said that you use a personal coach.
Antrenör Koç
MANAGER COACH
- Mort kendine antrenör buldun.
- You got a manager.
Antrenör, küplere biniyor.
Then the manager comes steaming out and he says...
Biliyorsun, Bay Wyler hayatta olsaydı, baş antrenör olacaktım.
You know, if Mr. Wyler were alive, I'd be head coach.
Yeni bir antrenör geldi.
You got a new conditioning coach.
Antrenör, avukat ve futbolcu şike yapıyorlardı!
The trainer, the lawyer and the player cheating on the fix!
Antrenör, Ariel'ı evine geç bıraktığımı öğrenmiş ve serseri oldum.
Coach finds out I brought Ariel home late, so I'm a troublemaker, right?
Antrenör olarak bunca yıldır son ayağı bu kadar hızlı koşan bir at görmedim.
In all my years as a trainer I've never seen a horse run such a fast last furlong.
- Antrenör müsünüz? - Atlar mı?
- Are you a trainer?
- Yeni antrenör müsünüz?
- You're not the new coach?
Hickory'de 50 yasında antrenör olmasını istemem.
I don't want him coaching in Hickory when he's 50.
"Son meydana gelen gelişmelerde başarılı bir antrenör olması nedeniyle New York Liseler arası Atletik Birliği bunun yerine getirilemine çalışacak."
"This was the latest in a series of incidents involving the successful though highly volatile coach." "The New York High School Athletic Association will honour the suspension."
- Antrenör.
- He's a trainer.
Dün akşam Devonshire Polis Teşkilatı'ndan komiser Gregory ünlü yarışçı Fitzroy Simpson'ı tutukladı ve antrenör John Straker'ı öldürmekle suçladı.
Last evening Inspector Gregory of the Devonshire Constabulary arrested well known racing personality Fitzroy Simpson and charged him with the murder of trainer, John Straker.
Sanıyorum ki bu kadar değerli hayvanların sorumluluğu varken antrenör Bay Straker bir takım önlemler almış olmalıdır.
Well with such valuable animals under his charge, I imagine your trainer Mr. Straker must have taken some precautions.
- Gerçek bir antrenör bulmaya.
To get a real trainer.
"Gerçek antrenör" demekle neyi kastediyorsun?
What do you mean, "a real trainer"?
Kendine bir antrenör buldun.
You got yourself a trainer.
Sana antrenör değil, bir mucize lazım.
You don't need a trainer. You need a miracle.
Antrenör Couzo ve personeli adına... Seçilen isimleri okumaktan zevk duyacağımız Beş genç Kore takımıyla yapılacak müsabakada Amerika Birleşik Devletleri'ni temsil edecek
Coach Couzo and his staff, it's my pleasure to announce the names of the five young men who will represent the United States of America in competition against
Frank. Bir antrenör hakkında bilmeni istediğim bazı şeyler var.
- Frank, there's somebody I'd like you to meet.
- Ben antrenör Don Peterson, nasılsınız?
- Say, I'd like to introduce myself. I'm Don Peterson. - How do you do.
Antrenör Wade.
- Hey Coach Wade.
# Antrenör mutluydu. #
L'allenatore sembrava contento,
John Mason'dan bir mektup aldım, Shoscombe'daki baş antrenör.
I received a letter from John Mason, the head trainer at Shoscombe.
Antrenör kaslarını çalıştır dedi.
Coach says I gotta work on my abs.
Antrenör ve beslenme uzmanıyım.
And I'm a trainer and some nutrition.
Antrenör olan o.
He is the coach.
Antrenör senin hakkında her şeyi biliyor.
- Coach has heard all about you. - He has?
Antrenör mü?
Coach?
Antrenör iyi bir iş çıkartıyor.
The trainer is doing a good job. He's teaching kids defense.
# Nino en baştan beri biliyordu. # # Antrenör mutluydu. # # Sonra kalbini koydu ayakkabılara #
- Nino knew from the start the couch was happy so he put his heart in his shoes and ran like the wind he took a ball wich seemed witched it remained stuck to the foot -
ANTRENÖR :
COACH :