English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Arcade

Arcade traducir inglés

581 traducción paralela
# Bir gün kemeraltında #
One day beneath the arcade
Bir katedralde olsun, parkta veya oyun salonunda olsun.. .. en yakın ve sevgili dostlarımız olarak sizi yanımızda istiyoruz.
In a cathedral, a ballpark or a penny arcade, we want you two beside us, as our nearest and dearest friends.
Arcade'de indir beni.
Drop me off at the arcade.
Size sormak istiyoruz New York Hayat Sigorta ofisine hiç gittiniz mi? Victor Moore Pasajında mı?
Well, we wanna ask you, have you ever been in the offices of the Associated Life of New York in the Victor Moore Arcade building?
Sizi tanıklar teşhis etti. Victor Moore Pasajındaki Hayat Sigortayı soyan kişi olarak.
You've been identified by several witnesses as the man who held up the offices of the Associated Life of New York in the Victor Moore Arcade building.
Ofisi buraya yakın, Victor Moore Pasajında.
He has an office nearby, in the Victor Moore Arcade.
Sana sadece şunu anımsatayım, Matmazel Collins, itfaiye merkezinde hileli bir bingo oyunu var. Oyun salonunda her şey bir kuruşa.
Just let me remind you, Ms. Collins, there's a crooked bingo game at the firehouse and everything costs a nickel at the penny arcade.
Arcade pasajındaki berbere Bay Valentine'i sor ve beni Favigny gönderdi de.
Ask for Mr. Valentine at the barber's in the Arcade... and say Favigny sent you.
Yatağım bir kez daha Atina meydanına dönüştü. Düşüncenin kutsal mekânına.
Once again, my bed has become the Arcade in Athens... a sacred place of thought.
Eğlence merkezinin veya bir dövmecinin içini hiç gördün mü?
Seen the inside of a penny arcade or looked inside of a tattoo parlour?
Alışveriş merkezlerinde kollu makinelere para attığın oldu mu?
Ever been in an arcade there and put a penny in a slot machine?
Alışveriş merkezi de.
Like as not the bloody arcade as well.
Çarşıya geliyor musun?
Are you coming for the arcade? - Yeah.
'Moose ile otelin dışında bir pasajda buluştuk.'
'I had Moose meet me at a penny arcade outside the hotel.
Durmadan ileri-geri yürüyen,... birilerini, iyi birilerini bekleyen köprü altındaki şu ayyaşlardan biri gibi... ateş açmamı bekliyorsun benden,... birilerini daha vurmak için.
You expect me to draw fire, like one of those penny arcade bears that parades back and forth, waiting for somebody, somebody very good, to take another shot.
Benimle Çarşı'ya gel.
Come with me to Arcade.
Çarşı'dayken seni öldürülmen için götürüyordum.
When we were in Arcade, I was taking you to be killed.
Çarşı'ya döneceğim.
Back to Arcade.
- 7, 9 ve Çarşı Devriyesi.
- 7, 9 and Arcade Patrol.
Bowling oynamaya gittik
Took her bowling in the arcade
Bu nerdeyse eski atari kollarına benziyor.
This is just like the old arcade grips.
Hasta Murdock video oyunları odasından kaçıyor.
Lockdown. Patient Murdock escaping from video game and arcade room.
Çamaşırhanenin oradaki atari oyun salonuna gittim ve bir oyun oynuyorlardı...
I went by the video arcade, over by the laundromat and they were playing these...
Çarşıya gidiyoruz.
- We're going to the arcade. Want to come? - Sounds great.
En yakın pasaj burası, ama tüm bu alan tüketici hareketi için tam bir anıt.
This is the closest shopping arcade. But the whole area is an absolute monument to consumerism.
Atarici yolun aşağısında.
The video arcade is down the street.
Pasajda seni görmedim bugün.
I didn't see you at the arcade today.
Karşıdaki pasajda birisi bana yardım edebileceğinizi söyledi.
The guy in the arcade over there told me you might be able to help me.
Ping-Pong batı oyun salanunda. softball Doğudaki oyun salonunda.
Ping-Pong in the west arcade, softball in the east diamond.
Yer Burlington Pasajı, bir adam güpegündüz gidip bir silah çekiyor ve bir avuç değerli taşı çalıyor.
Burlington Arcade, broad daylight : a fellow walks in, pulls a gun, and steals a handful of precious stones.
Yanılmıyorsam, Burlington Pasajı'ndan çalınan kolyelerin taşları var.
The jewels from the necklace stolen in the Burlington Arcade robbery.
Atari salonuna mı?
To an arcade?
Nelson Elm sokağı video çarşısında.
Nelson's at the Elm Street Video Arcade.
İstihbarat gösteriyor ki çocuklarla çarşıda gezip duruyor.
Intelligence indicates he shakes down kids for quarters at the arcade.
- Nelson çarşıda, General.
- Nelson's at the arcade, General.
Oyun salonundaydık efendim... ve... ve yanımda içi kırmızı boya dolu bir balon getirmiştim.
We were at the arcade, sir. I brought a balloon with me filled with red dye.
Doğu salonunun arkasındaki ormana gittik.
We went to the forest behind the arcade.
Haydi ahbaplar atari salonuna!
Come on, fellows, to the arcade!
Onlara değişimi anlatan adamdan etkilendiler.
They get excited about the guy who gives them change at the arcade.
Hiç dokunmadan video makineleri ile dolu bir yeri çöplüğe çevirdi.
He trashed an arcade full of video machnes without touching'em.
Bugün çarşıda ne kadar para yaparız ki?
How much money we make at the arcade today?
- Evet! Oyun salonundaki çocukları gördün.
- You saw those kids in the arcade.
Noah'ın Hanında herşeyden iki tane vardır.
There are two - you heard me - two of everything in every Noah's Arcade.
Noah'un Hanında sıralananlar, aynı çocuklar.
The same kids that line up at Noah's Arcade.
Han işinde en büyük problemininiz nedir?
What's your single biggest problem in the arcade business?
Haftalık şov'da yeriniz olsaydı, gelip çocuklara hanınızdaki yenilikleri anlatır mıydınız?
Are you saying that if you had a spot, say, on a weekly show, you could come on the show and update the kids on what was new in your arcade?
Noah Hanında Wayne'in Dünyası.
Noah's Arcade presents Wayne's World.
- Noah Vanderhoff, Chicago'da en büyük video mağazalar zinciri sahibi, ofisimde.
- Noah Vanderhoff, owner of the largest video arcade chain in Chicago, is in my office.
O buldu ismi Noah'ın Hanı.
She came up with the name Noah's Arcade.
Serin, yeni, Noah'nın Hanı
It's chill, it's fresh, it's Noah's Arcade
Ben görünce kemerleri uçuracağız sandım.
After that, I thought we shoot down the arcade.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]